Ara

Namaz -5

Namaz -5

Mişkâtü'l-Envâr’da beyân edildiği vechile, Allah Teālâ kullarına namazı beş şeyle mukayyed olarak emir buyurmuştur:

Birincisi: Dosdoğru kılınmasını ki ve ekîmû’s-salât lafz-ı celîli (Bakara Sûresi, 43 ve 110) buna delâlet eder.

İkincisi: Devamlı olmasını emir buyurmuştur ki ve’llezîne hum alâ salevâtihim yuhâfizûn lafzı buna delâlet eder. “Ve onlar namazlarına devâm edicilerdir.” (Mü’minûn, 9.)

Üçüncüsü: Vakitlerinde edâ edilmesini emir buyurmuşlardır:

“Muhakkak ki namaz mü'minler üzerine vakitleri beyân ve tesbît edilmiş farzdır.” (Nisâ, 103.)

Dördüncüsü: Rukû emriyle berâber cemâatle edâ edilmesini emir buyurmuştur:

“Rukû edenlerle berâber rukû ediniz.” (Bakara, 43.) buyurulmuştur.

Beşincisi: Namazda huşû emredilmiştir.

“Onlar namazlarında huşû sâhibidirler.” (Mü’minûn, 2.)

Beş vakit namazın farz kılınmasındaki hikmet, sâhib-i Ravdatü'l-Ulemâ Fahr-i Râzî'den suâl edildiğinde demiştir ki:

“Cenâb-ı Hak -azze ve celle- Hazretleri her bir vakit için bir kudret-i cedîde izhâr buyurmuştur. Sabah namazı zamânı gecenin zulmetinin zâil ve gündüzün aydınlığının zâhir olmasıyla şükren lillâhi teālâ güneşin doğmasından evvel farz kılındı. 

Sonra güneşin ziyâsı zevâlde irtifâ-ı şems ve ziyâ kemâl bulup ondan sonra inhitâta başlar ki şükren lillâhi teālâ öğle namazı farz kılındı.

İkindi vaktinde inhitât-ı hafîden inhitât-ı celî zamânına yaklaştığından ğurûb-ı şemsten evvel de insanın en gafletli zamânıdır ki o zamanda da ikindi namazı farz kılınmıştır.

Güneş battıktan sonra da gündüzün zıyâsının gitmesi ve gecenin başlaması zamânı da Cenâb-ı Hâlık'a şükren lillâhi teālâ akşam namazı farz kılınmıştır.

Yatsı namazı da zulmet-i leyl, kâmilen istîlâ edip Hâlık-ı arz u semâ olan Hak Teālâ Hazretlerine gecenin kürbet ve dehşetinde, ilticâ için farz kılınmıştır. 

Beş Vakit Namazı İlk Kılan Peygamberler

Hazret-i Âdem, İbrâhîm, Yûnus, Îsâ, Mûsâ, -salevâtullahi ve selâmühû aleyhim-'den her biri beş vakit namazdan her birini ilk defa olarak kılmışlardır. 

Şerh-i Hidâye'de nakledildiğine göre:

En evvel sabah namazı kılan Âdem -aleyhisselâm-'dır. Cennetten arza hübûtunda yeryüzünde akşam karanlığı olunca Âdem -aleyhisselâm- geceleyin havf-i şedîd ile korktu. Bir taraftan da zelleden dolayı üç yüz yıl gözyaşı durmamış, ağlamıştı. Fecr, şafak başlayınca zulmetten kurtulduğuna şükren lillâhi teālâ iki rekât namaz kıldı. İşte sabah namazının iki rekât olarak farz kılınması bu hikmet üzerine olmuştur. 

En evvel dört rekât öğle namazı kılan İbrâhim -aleyhisselâm-'dır. Oğlu İsmâil -aleyhisselâm- zebihten kurtulup da cennetten kurban olarak koç ihsân buyurulduğuna ve Cenâb-ı Hakk'ın râzı olduğuna şükrân olarak dört rekât öğle namazı kılmıştır.

“Biz azîmü'ş-şân nidâ ettik, dedik ki: Yâ İbrâhîm! Muhakkak sen rüyâyı tasdîk ve rüyânın mukaddemâtına başlamakla emrimize imtisâl ettin ve Bizim rızāmızı tahsîl için gözün nûru oğlunu kurbân etmeğe râzı oldun ve Biz seni dostluk mertebesinde sâbit-kadem bulduk ve Bizim emrimizi yerine getirmeğe ihlâs üzere çalışınca Biz de sana ihsân ettik. Bizim sana ihsân ettiğimiz gibi cümle ehl-i ihsânı da böylece mükâfatlandırırız. Şu emrolunan kurban meydanda bir ibtilâdır. Ve Biz azîmü'ş-şân İsmâil -aleyhisselâm- bedelinde bir büyük koyunu fidye olarak verdik.” (Sâffât, 104-107) buyurulmuştur. 

Belâya sabır ve meşakkate tahammül eden mü'minlere ve kezâlike neczi’l-muhsinîn tebşîr-i sübhânîsi buyurulmuştur. 

İkindi namazını en evvel Yûnus -aleyhisselâm- kılmıştır. Dört zulmetten kurtulduğuna şükren dört rekât kılmıştır. Zellenin zulmetinden, gecenin zulmetinden, suyun zulmetinden, batn-ı hût zulmetinden.

Cenâb-ı Hak -azze ve celle- Hazretleri kullarına bu hikmete binâen ikindi namazını dört rekât farz kılmıştır.

Akşam namazını en evvel üç rekât kılan Îsâ -aleyhisselâm-'dır. Îsâ -aleyhisselâm- ba'de'l-mağrib şu hitâb-ı celîl buyurulduğunda kılmıştır:

“Ey Meryem oğlu! Sen nâsa, beni ve vâlidemi Allâh'ın gayri mâbûd ittihâz edin, dedin mi?” (Mâide, 116.)

Gerek nefsinden ve gerekse vâlidesinden ulûhiyetin nefyi ve Hakk -sübhânehû ve teālâ- Hazretlerini isbât için üç rekât namaz kılmıştır ki Cenâb-ı Hak -azze ve celle- Hazretleri de bu hikmet üzerine üç rekât olarak akşam namazını farz kılmıştır. 

En evvel yatsı namazını dört rekât olarak Mûsâ -aleyhisselâm- kılmıştır ki bu hikmet üzerine yatsı namazı dört rekât olarak farz kılınmıştır.

İşte enbiyâ-i izâm -salevâtullâhi teālâ ve selâmuhû aleyhim ecmaîn- hazarâtı âhir hayatlarına kadar namaz kıldıkları gibi semâdaki melekler de halkolunalıdan beri secde ve rukûda ve kimi kıyam ve kuûdda lâyenkatı’ Hâlik -teālâ ve tekaddes- Hazretlerine ubûdiyette devâm edeceklerinden biz mü'minlerin de ölünceye kadar meleklerin her nev'i ibâdetini câmî olan rukû ve secde ve sâir rükünleri ile berâber namazımıza devâm etmekliğimiz farzdır. Bunun hilâfını iddia eden ya münkir, ya münâfık veya kâfirdir.

Temmuz 2025, sayfa no: 40-41

Abone Ol

En son haberleri doğrudan gelen kutunuza alın. Asla spam yapmayız!

Sosyal Medya Hesapları

Mesaj Bırak