Ara

Namaz

Namaz

Allah Teālâ buyuruyor: “Akşam ve sabaha dâhil olduğunuzda Allah Teālâ’yı cemî nekāisten tenzîh edin, yerde ve göklerde hamd ü senâ ancak Cenâb-ı Hakk'a mahsûstur. Allâh'ın gayri bihakkın hamde müstahak bir kimse yoktur ve ikindi vaktinde, öğle vaktinde tesbîh edin namaz kılın.” (Rûm, 17-18)

Bu âyet-i celîlede beş vakit namaz zikrolunmuştur. Taberî, Hâzin, Beyzâvî’nin beyânlarına nazaran: Abdullah İbn-i Abbas -radıyallâhu anhümâ-'ya:

- Kur'ân'da beş vakit namazı bulur musun? denilmiş; o, bu âyet-i celîleyi okumuştur.

Hîne tumsûne akşam ve yatsı namazları, ve hîne tusbihûne sabah namazı, ve hîne tuzhirûne ikindi namazı, ve aşiyyen öğle namazıdır.

Yāni akşama dâhil olduğunuzda akşam namazını ve sabaha dâhil olduğunuzda sabah namazını edâ ve tesbîh etmekle Vâcib Teālâ’yı nekāisten tenzîh edin. Çünkü arz u semâda ehl-i semânın ve ehl-i arzın ibâdet ve tāatları ve hamd ü senâları Allah Teālâ’ya mahsûstur. Ve ikindi vaktinde ikindi ve öğle vaktine dâhil olduğunuzda öğle namazını edâ ile Rabbinizi nekāisten tenzîh ile hamd ü senâ edin, demektir.

Beyzavî’nin beyânı veçhile bu âyet zâhirde ihbâr ise de hakîkatte emirdir. Sabah ve akşam vakitlerinde kudret-i ilâhiyye ve azamet-i sübhâniyye sâir vakitlerden daha ziyâde zuhûr ettiği cihetle (tesbîh ile emir bu vakitlere) tahsîs edilmiştir. Öğle ve ikindi vakitlerinde de nîmet-i ilâhiyyenin teceddüdü çok olduğundan hamd ve şükür edilmek üzere bu iki vakit zikrolunmuştur.

Nitekim sabah ve akşam vakitlerinde çok tesbîh ile de emrolunmuştur:

“Onu sabah, akşam tesbîh (ve tenzîh) edin.” (Ahzâb, 42.)

Sûre-i Bakara'da:

“Beş vakit namazı ve bilhassa salât-ı vustâyı muhâfaza edin ve Allâh'ı zikreder olduğunuz halde namazda kıyâmınızı Cenâb-ı Allah için yapın. Teveccühünüz ancak Allah Teālâ’ya olsun.” (Bakara, 238.)

Bu âyet-i celîlede cemî salâtın muhâfazası Hâfizû alessalavât fıkra-i celîlesiyle ve namazın ikāmesi için de (Ayakta namaz kılmağa muktedir olan kimse oturduğu yerde kılsa bilâ özür câiz olmadığı gibi oturduğu yerde kılmağa muktedir olan bir hastanın da yattığı yerden îmâ ile namaz kılması câiz olamaz.) kūmû ile emir olunmakla berâber bir de salât-ı vustâ atf edilmiştir. Vustâ da tek adede işârettir. Çiftin en azı olan her iki adedin vustuna (ortasına) bir aded tek girerse beş olur. Vustâ namazı için tefsirde “ikindi” veya “sabah” olmak üzere iki kavil vardır.

Hadîs-i şerîfte -sallallâhu aleyhi ve sellem- Efendimiz buyurmuştur.

“Allah Teālâ her bir müslim ve müslimeye her gün beş vakit namaz farz kılmıştır.”

Ve kezâ Mîrâc hadîsinde de:

“Her gün beş vakit namazla emrolundum.” buyurmuşlardır.

Cenâb-ı Hakk -azze ve celle- Hazretleri de:

“Ben beş vakit namazla farîzamı imza ve irâde eyledim ve kullarımdan tahfîf eyledim.” buyurmuşlardır. Nitekim Mi’râc hadîsinde tafsîli geçmiştir.

Leyle-i Mi’râc'da beş vakit namaz farz olunmazdan evvel de namaz kılınıyordu. (Buhārî namaz hakkında Hazret-i Âişe -radıyallâhu anhâ-'dan şu hadîsi rivâyet eylemiştir: “Mekke'de namaz iki rek'at olarak farz kılınmıştı. Sonra Nebî -sallallâhu aleyhi ve sellem- Medîne'ye hicret etti de dört rek'at farz kılındı. Sefer namazı da iki rek'at farz kılındığı üzere bırakıldı.” (Buhārî, 10/128) 

Ahmed bin Hanbel'in Müsned'inde Zeyd bin Hârise -radıyallâhu Teālâ anh-'ın rivâyetine göre ilk vahiy zamânında Cebrâil -aleyhisselâm- Rasûl-i Ekrem -sallallâhu aleyhi ve sellem-Efendimiz hazretlerine abdest ve namazı tâlim etmiştir.

Bir rivâyette ilk sabah namazı Cebrâil -aleyhisselâm-'ın imâmeti ile kılınmış ve o gün içinde -sallallâhu aleyhi ve sellem- Efendimiz’e ilk iktidâ eden Ümmü'l-Mü'minîn Hadîcetü'l-Kübrâ -radıyallâhu Teālâ anhâ- olmuştur.

Hafız İbn-i Hacer'in Buhârî şerhi Fethu'l-Bârî’de belirtildiğine göre Leyle-i Mi’râc'dan evvel, Rasûlullah -sallallâhu aleyhi ve sellem- Efendimiz’in ashâbının namaz kıldıkları kat'îdir.

Sûre-i İsrâ'da:

“Habîbim! Günün zevâlinden gecenin karanlığına kadar namazın ikāmesine ve bilhassa sabah namazında sabahın beyazlığına kadar kırâete devâm et. Zîrâ sabah namazı ins ü cin ve melekler tarafından şehâdet olunacaktır.” (İsrâ, 78.) buyurulmuştur.

Binâenaleyh seher vaktinde mü'minlerin uyanık olup sabah namazına ve kırâate devâm etmeleri lâzımdır

Beyzâvî’nin beyânı vechile bu âyet-i celîle beş vakit namaza şâmildir. Çünkü lidulûki’ş-şemsi öğle ve ikindi namazlarına; ilâ ğasekı’l-leyl de akşam ve yatsı namazlarına; ve kur’ânel-fecr de sabah namazına delâlet eder.

Gece ve gündüze müvekkel olan melekler sabah vaktinde ictimâ edip cemâat-i müslimîne şâhid oldukları için sabah namazına meşhûd denilmiştir. 

Sabah namazı; öyle mübârek, feyizli, huzurlu bir vakittir ki o zaman uykuda olmak ne büyük bir gaflet ve kusurdur.

Mart 2025, sayfa no: 38-39

Abone Ol

En son haberleri doğrudan gelen kutunuza alın. Asla spam yapmayız!

Sosyal Medya Hesapları

Mesaj Bırak