Ara

İrtidat ve İsyanların Bastırılması

İrtidat ve İsyanların Bastırılması

İrtidat ve İsyanların Bastırılması

Mahmud Sâmî Ramazanoğlu (ks)

İslâmiyet zuhûr ettiği gündenberi her türlü husûmet ile karşılaşmış, İslâmiyeti söndürmek için türlü türlü sûi kasd tertip olunmuştur. İlk evvel müslümanlara işkence tatbikiyle onları tuttukları yoldan döndürmek istemişler; fakat işkenceler müslümanların imanı karşısında âciz kalmıştı. Müslümanlığa karşı kılınçlar çekilmiş; fakat müslümanlığın ezeli kudreti karşısında bütün kılınçlar kırılmıştı. Bütün maddi vasıtalar körelmiş, müslümanlık hakkında hile, desise ve sû-i kasd namına ne varsa yapılmıştı. Fakat bunların hepsi de akîm kaldı. Ve müslümanlık ıhraz-ı zafer etti. Müslümanlığa karşı tecrübe olunmadık bir şey kalmıştı, o da sahte peygamberlik. Hz. Ebû Bekir, irtica ve irtidat hareketi karşısında onbir kıt’a askerî kuvvet hazırlayarak kumandanlarını da tayin eyledi. Onlar da:
  1. Sahte peygamberlik iddia eden Tuleyha bin Huveylid üzerine Halid bin Velid tayin olundu. Bunu mağlup ettikten sonra, Malik bin Nuveyre'ye hareket edecekti.
  2. Sahte peygamberlik iddia eden Müseylime üzerine Ebû Cehl’in oğlu İkrime -radıyallahu anh- hareket
  3. Yemen’de zaman-ı saadette irtidâd eden ve katledilen Esvedü’l-Ansî’nin bakıyyetü’s-süyûf’u üzerine Muhacir bin Umeyye.
  4. Şam havalisine Halid bin Said.
  5. Kuzâa havalisine Amr bin Âs.
  6. Dîbâ havalisine Huzeyfe bin Mıhsan.
  7. Mehne’ye Urfece bin Herseme.
  8. İkrime’yi takviye etmek ve Kuzâaya yetişmek üzere Şurahbil bin Hasene.
  9. Benî Sûleym ile Benî Hevazin’e Maan bin Hâciz.
  10. Tihâme’ye Sûveyd bin Makren gönderilmişti.
  11. Bahreyn ahalisi, -sallallahu aleyhi ve sellem- Efendimizin hayatında müslümanlığı kabûl etmişlerdi. Ancak İrtihal-i nebevî üzerine bir kısmı irtidât etmişti. Mürtedler müslümanları muhasara ederek imhâ edecekleri sırada Hz. Ebû Bekir’in bu havaliye gönderdiği Alâ bin el-Hadrami, Yemâme müslümanlarıyla birleşerek mürtedleri hezîmete uğratmış, Hatm da öldürülmüştü.
Resûl-i Ekrem Efendimizin irtihalinden mukaddem nübüvvet iddiasında bulunan, Tuleyha’ya karşı Resûl-i Ekrem -sallallahu aleyhi ve sellem- Dırar bin Ezver’i göndermiş. Tuleyha mağlup olmuştu. Sonra da Tuleyha, taraftarları ile tâ Medine’ye kadar yürüdüklerinde üzerlerine tayin olunan Hz. Halid -radıyallahu anh- bunları tarumar ederek Tuleyha firar etmişti. Bilahare Esed ile Gatafân’ın İslâmiyete girdiğini görerek onlara tebeiyet etmiş. Hz. Ebû Bekir -radıyallahu anh-’ın riyâseti zamanında Benî tulleb içinde de yaşadıktan sonra Hz. Ömer -radıyallahu anh- zamanında ilticâ ederek Irak muharebelerinde yararlıklar göstermişti. Malik bin Nuveyre, arap kâhinelerinden Secah namında bir kadına taraftar idi. Bu kadın Resûl-i Ekrem -sallallahu aleyhi ve sellem- Efendimizin irtihalini müteakip nübüvvet iddiasında bulunmuştu. Malik bin Nuveyre, Hz. Halid’in emriyle katlolunmuştu. Fakat Hz. Halid’in ordusu Beni Temîm arazisine girdiği zaman Malik bin Nuveyre nedâmet etmiş, başındakiler dağılmış ve müslümanlığa dönmüşlerdi. Bu itibarla Malik bin Nuveyre’ye dokunmamak icab ederdi. Hz. Ömer “Halid’in kılıcından zulüm görüyorum" demesine karşı Hz. Ebû Bekir’in “Halid, vaziyeti arîz amîk düşündü. Yalnız muhakemesinde hata eyledi." tarzında cevab vermesi bunu gösterir. Hz. Ebû Bekir, Hz. Halid’in hata ettiğini kabul etmekle beraber bîr hatanın, bir kumandanını azlini mucip olmayacağını söyledi. Bu hâdiseler vuku bulur iken bunların asıl müsebbibi olan Secah Yemame havalisine giderek Müseylime ile birleşti. Müseylime de Peygamber -sallallahu aleyhi ve sellem- hazretlerine, hâl-i hayatlarında bir mektup göndererek, “arzı yarı yarıya bölüşmelerini” istemiş. Resûl-i Ekrem Efendimiz de “arzın Allâh’a ait olduğunu, onu kime isterse ona bahş edeceğini” beyan buyurmuştu. Müseylime’ye karşı gönderilen İkrime, acele ederek Müseylime’nin kuvvetleriyle dövüşmüş; fakat büyük bir faikıyet karşısında kalarak bozulmuştu. Sonra Hz. Halid bin Velid de Müseylime’yi mübârezeye davet etmiş, Müseylime’nin davete icabet edememesi kendi taraftarlarına sahte peygamber olduğunu gösterdiğinden Müseylime, “şerefiniz namına harp ediniz" demiş ve gerileye gerileye duvarlarla çevrili hadikaya girmiş, Halid’in askerleri Müseylime taraftarlarını kılınçtan geçirmişlerdir. Bu muharebede ashabdan birçokları şehid olmuştu. Resûl-i Ekrem -sallallahu aleyhi ve sellem- Efendimizin irtihalinden bir iki ay sonra bütün irtica ve irtidat hareketleri şimşek sur’atiyle bastırılmış oldu. Hz. Ebû Bekir Sıddîk (radıyallâhu anh) kitabından alınmıştır.

Abone Ol

En son haberleri doğrudan gelen kutunuza alın. Asla spam yapmayız!

Sosyal Medya Hesapları

Mesaj Bırak