Ara

Hüsn-i Huluk

Hüsn-i Huluk

Sallallâhu teâla aleyhi ve sellem Efendimiz hadîs-i şeriflerinde buyurmuştur:

“Nâs, Hakk Teâlâ Hazretlerinin iyâlidir. Allah Teâlâ ve Tekaddes Hazretlerine halkın en sevgilisi, Hakk’ın iyâline ihsân üzre olan kimsedir.”

Kezâ -sallallâhu teâlâ aleyhi ve sellem- bir hadîs-i şerîflerinde buyurmuşlardır:

“Mü’min mü’minin karındaşıdır. Ona zulmeylemez ve bir kimse mü’min karındaşının hâcetine sa’y ederse Allah Teâlâ Hazretleri de o kimsenin hâcetini revâ eder.” (Muhammed Ma’sum, 1/111)

“Bir kimse bir müslimin bir şiddetini tefrîc eylese Allah Teâlâ dahî yevm-i kıyâmette onun şiddetlerinden birini tefrîc eder. Ve bir müslimi mesrûr eden kimseyi Allah Teâlâ dahî mesrûr eder.” (Buhârî, Müslim)

“Bir kimse mü'min kardeşinin iânetinde oldukça Allâhu Teâlâ dahî onun avnindedir.” (Müslim) buyurulmuştur.

Binâen-aleyh, şükr-i Hüdâ-yı Azze ve Celle Hazretleri’ni edâya gayretle kemer-i himmeti mahlûk-i Hüdâ’nın hâcetlerini edâyâ gayret edip ve çevik ve çabuk bend olup Hâlık’ın iyâli demek olan mü'minlere hizmetkârlıkta bulunmayı ve hüsn-i hulk talâkat-ı vech ve muâmelâtında rıfk u suhûlet eylemeyi rızâ-yı Mevlâ-yı Hakîkî Celle ve A’lâ’yâ vesîle ve sebeb-i necât-ı dâreyn ve vâsıta-i terakkî-i derecât bilmek gerektir.

Ve dahî hadîs-i şerifte buyurulmuştur:

“Îmân-ı kâmil sâhibi olan mü’mindir ki, hüsn-i hulk sâhibi olup ve ehline lutfu ziyâde ola.” buyurulmuştur.

Ve dahî hadîs-i şerifte:

“Tahkîkan abd, hüsn-i hulku sebebiyle âhirette derece-i azîmeye ve eşref-i menâzile bâliğ olur. Halbuki onun ibâdet-i hâli zayıftır. Ve yine abd, sû-i hulku sebebiyle derece-i süflâ-yı cehenneme bâliğ olur.” buyurulmuştur.

Kezâ hadîs-i şerifte:

“Hüsn-i hulk hatâyı izâle eder. Suyun kiri izâle eylediği gibi. Sû-i hulk da ameli ifsâd eder, nitekim sirkenin balı ifsâd eylediği gibi.”

Yine hadîs-i şerifte:

‘‘Allâhü Teâlâ refîktir, her kârda rıfk eylemek mahbûbudur." (Buhârî, Müslim)

Kezâ hadîs-i şerifte:

“Âgâh olun ki, nâra harâm olup ve nâr dahî kendine harâm olan kimseyi size haber vereyim: Her şahıs ki heyyin ve leyyin ola, ona nâr haramdır." diye buyurduğunu Tirmizî rivâyet eder.

Kezâ:

‘‘Tahkîkan abd, hilmi sebebiyle sâim ve kâim olan kimsenin derecesini idrâk eder.” buyurduğunu İbn-i Hibbân rivâyet eder.

Kezâ:

“Gazab akabinde hilm eden kimseye Allah Teâlâ'nın muhabbeti vâcip oldu.” buyurduğunu İsfahânî rivâyet eder.

Kezâ hadîs-i şerifte:

“Âgâh olun ki, Allâhü teâlâ bünyânı şeref-yâb edip derecâtı ref’ etmeye sebep olan eşyâyı haber vereyim mi?” buyurduklarında, ashâb-ı kirâm dahî, “yâ Rasûlallâh ihbâr buyurun” dediklerinde:

“Mâlûmun olmayan kimseye hilm edip, sana zulm eden şahsı afv edip ve seni mahrûm eden kimseye i’tâ edip ve senden munkatı' olan zâta sen sıla edesin. Yâni bu ef’âldir.” buyurduklarını Taberânî ve Bezzâz rivâyet eder.

Eylül 2021, sayfa no: 34-35

Abone Ol

En son haberleri doğrudan gelen kutunuza alın. Asla spam yapmayız!

Sosyal Medya Hesapları

Mesaj Bırak