Ara

Hakkı Bâtılla Örtmeyin!

Hakkı Bâtılla Örtmeyin!

Allah Teâlâ buyurur: “Hakkı bâtıla karıştırmayın ve hakkı bildiğiniz halde saklamayın!” (Bakara, 42.) Tefsir-i Hâzin ve Fahr-i Râzî'nin beyânı vechile “hak” ile murâd; Tevrat'da beyân buyurulan evsâf-ı Rasûlullâh'ı tağyîr ettikleri, yanlış yazdıkları şeylerdir. 

Yahûdîler hasedlerinden nâşî hakkı tebdîl ile bâtılı tervîc ederek halkın zihinlerini iğfâle çalıştıklarından Cenâb-ı Hak bu âyeti ile onları telbîsten nehyetmiştir. Her ne kadar bu âyet-i celîle yahûdiler hakkında nâzil olmuşsa da hükmü umûmî olduğundan her mü'min de hakkı bâtıla karıştırmaktan nehyolunmuştur. Binâenaleyh gerek şahsî ve gerekse başkasına müteallık husûsatta ve gerekse menâfi-i umûmiyeye âit ahvâlde hakkı bâtıla karıştırmak ve bâtılı yâni haksız bir şeyi tervîc ile kabûl etmek ve hakkı setretmekten bilcümle mü'minler memnûdurlar.

“Helâk-i azîm o kimseler içindir ki, onlar kitâbın tahrif ve tağyîr olunan âyetlerini kendi elleriyle yazarlar ve azıcık bir para almak için yazdıklarına: “İşte şu bizim yazdığımız taraf-ı ilâhîden nâzil olan âyetlerdir.” derler. Onların elleriyle yazdıkları şeyler sebebiyle helâk-i ebedî onlar içindir ve kesbettikleri cinâyetten ebedî azab onlara mahsus hazırlanmıştır...” (Bakara, 79.)

Bu âyet-i celîlede, yahûdilerin bâtıl olarak yazdıkları şeyleri Allah teâlâ ve tekaddes hazretlerine isnâd ettikleri cinâyet beyân buyurulduğu gibi zuafâ-yı nâsı ıdlâl ettikleri ve azıcık bir dünyâ menfaati için işledikleri denâet ve cinâyetler de beyân buyurulmuştur.

Bâtıl üzerine başkasının malını -velev ki rızâsı olsa- almak haram olduğuna bu âyet-i celîle delâlet etmektedir.

Sûre-i Bakara'da: “O kimseler ki, onlar Allâh'ın kitâbından inzâl ettiği ahkâmı saklarlar ve sakladıkları ahkâmı mukabilinde az para alır ve onunla intifâ ederler. İşte şu ahkâmı saklayan kimseler ancak karınlarına ateş yerler ve kıyâmet gününde Allah teâlâ onlara nazar-ı inâyetle söz söylemez ve onları tezkiye etmez. Onlar için azâb-ı elîm vardır.” (Bakara, 174.) 

Fahr-i Râzî'nin beyâni vechile bu âyet-i celîle yahûdi ulemâsı hakkında nâzil olmuş ve onları âleme karşı ilâ-yevmi'l-kıyâm rüsvây etmiştir. Onların sakladıkları ahkâm Rasûlullâh'ın evsâf-ı celîleleridir. Çünkü Rasûlullah -sallallâhu aleyhi ve sellem-'in zuhûru onların riyâsetlerinin zevâline ve kavmi tarafından kendilerine verilen atıyyelerin de kesilmesine sebep olacağı korkusuna binâen Tevrat'taki ahkâmı saklayarak, âhir zaman Nebîsi'nin kendilerinden geleceğini beyân ederlerdi. Bazı ahkâmı da -zenginlerin keyfine göre- te'vîl ederek bir miktar para alırlardı.

Bu âyet-i celîlenin hükmü umûmî olduğundan Kur'ân-ı azîmu'ş-şân'ın ahkâmını da kendi aklına göre te'vîl edenler ve bâtılı tervîce çalışanlar ve kendi menfaati ve başkalarının keyfi için âyet-i celîleyi yalan yanlış tefsîre kalkışanlar bu âyet-i celîlede beyân buyurulan azâb-ı elîme dûçar olacaklardır. Bu âyet-i celîlede Kitâbullâh'ın ahkâmını saklayanların dört sûretle azâba müstehak oldukları beyân olunmuştur. 

1- Karınları dolusu ateş ekletmeleridir. Çünkü haram lokma yemek için ahkâm-ı ilâhîyi tağyîr ile mukâbilinde aldıkları para ateş mesâbesinde olacağından âhirette dahî karınları dolusu ateş yiyeceklerdir.

2- Vâcib teâlâ ve tekaddes hazretleri onlara kıyâmet gününde lütuf ile söz söylemeyip gazab ile tekellüm edecektir.

3- Hak teâlâ hazretleri onları günahlarından tathîr etmeyip senâ etmemiştir.

4- Acıtıcı azâb ile muazzeb olacağı beyân olunmuştur.

Hulâsa:

Mesâil-i dîniyeyi saklamak haram olup mesâil-i dîniyeyi izhâr etmek ve muhtaç olanlara öğretmek de bir âlim için vâcib olduğu, bu âyet-i celîleden müstefâd olunmaktadır. 

Haziran 2023, sayfa no: 30-31

Abone Ol

En son haberleri doğrudan gelen kutunuza alın. Asla spam yapmayız!

Sosyal Medya Hesapları

Mesaj Bırak