Ara

Ahde Vefâ

Ahde Vefâ

İslâm; va'de ve ahde vefâyı dînin esâsâtı, erkânı arasına idhâl etmiştir, denilebilir.

Mü'minlere bu iki seciyeyi emreden ve aksine harekete kat'iyyen izin vermeyen öyle Hadîs-i şerîfler vardır ki, va'dinde hulf edenler, ahdini yerine getirmeyenler için dünyâda zilletin ukbâda hacâletin son derecesi âmâde bulunduğunu ve artık kendilerine saâdet ve necat ümidi kalmadığını bildiriyor.

İslâm, va'dinde durmayanları, ahd ve mîsâkı bozanları azâb ile korkuttuktan başka onları münâfık sayıyor, gaddar diyor. 

Birçok âyet-i kerîme ve hadîs-i nebeviyede bunların zemmolundukları görülür.

Ahde vefâyı, va'di muhâfazayı emreden âyât-ı celîlenin bir kısmının meâlleri şöyledir:

Sûre-i Mâide'de:

"Ey îmân edenler!.. bağlandığınız ahidleri yerine getirin!.. " (Mâide, 1.) 

Sûre-i Nahl'de:

"Aranızda muâhede ettiğiniz zaman Allâh'ın ahdini yerine getirin bir de Allâh'ı kendinize kefîl göstererek bağladığınız yeminleri sonradan çözmeyin. Şüpheniz olmasın ki Allah işlediğinizi bilir!.. (Nahl, 91.)

Sûre-i Ra'd'da:

"O mü'minler ki Allâh'ın ahdini yerine getirirler ve mîsâkı nakzetmezler." (Ra'd, 20.) 

Sûre-i Âl-i İmrân'da:

"Ahdini yerine getirenleri, ahdini bozmaktan çekinenleri Cenâb-ı Hak sever." (Âl-i İmrân, 66.) 

Sûre-i İsrâ'da:

"Bir de ahdi yerine getirin! Çünkü ahd mutlakā sorulacaktır." (İsrâ, 34.)

Sûre-i Fetih'te:

"Kim Allah ile ettiği ahdi yerine getirirse, Allah ona büyük ecir verecektir." (Fetih, 10.) 

Sûre-i Bakara'da:

"Benim ahdimi yerine getirin ki, Ben de size karşı ahdimi yerine getireyim!.." (Bakara, 40.) (Söyleyen Cenâb-ı Hak'tır)

Sûre-i En'âm'da:

"Allâh'a karşı ettiğiniz ahdi yerine getirin!.." (En'âm, 152.) 

Sonra bu kerîm olan ahlâk, Allâh'ın en güzel sıfatıdır.

Âl-i İmrân Sûresinde:

"Allah, va'd ettiği zaman ve mekânda aslâ hulfetmez." (Âl-i İmrân, 9.) 

Sûre-i Tevbe'de:

"Kim ahdinde Allah'tan ziyâde sâdık olabilir?" (Tevbe, 111.) buyuruluyor.

Hazret-i Peygamber -sallallâhu aleyhi ve sellem- Efendimiz'den şöyle rivâyet edilmiştir:

Dört haslet vardır ki her kimde birleşirse hâlis münâfıktır:

1- Yalan söyleyen.

2- Va'd edince hulfeden.

3- Ahdedince nakzeden.

4- Murâfaa esnâsında haktan ayrılan.

Sünen kitaplarında bu mevzûa dâir pek çok hadîs-i şerîf vardır.

 Mayıs 2024, sayfa no: 32-33

Abone Ol

En son haberleri doğrudan gelen kutunuza alın. Asla spam yapmayız!

Sosyal Medya Hesapları

Mesaj Bırak