Ara

Zikirle Geceleri İhyâ Eden Kalb

Zikirle Geceleri İhyâ Eden Kalb

Zikirle Geceleri İhyâ Eden Kalb

Kalemdar (ks)

Kıymetli kardeşlerim!

Ârifler ‘İnsan, âlem-i ekberdir’ demişlerdir, yani insan en büyük âlemdir. İnsanın bedenindeki kalb ise merkez-i umumîdir.

Bir misalle bu meseleyi biraz izah etmeye çalışayım. Bir topluluğun karşısına konan büyük bir ayna düşünün, bu ayna binlerce insanı içinde çok rahat gösterebilir. O aynaya bakıldığında, karşısında on bin kişi de olsa hepsi onun içinde gibi görünür. Bütün ağaçlar, yer-gök, onlar da aynanın içinde yer bulurlar kendilerine. Nasıl ki ayna çok geniş bir alanı içine alıyor. İşte âlem-i ekber olanın insanın içindeki kalb de tıpkı bu ayna gibi âlemleri içine alacak denli bir büyüklüğe sahiptir.

Sâmî Efendimiz (ks), ‘Kalpte, süveydâ-yı derûn noktası, göz bebeği gibi bir nokta bulunur’ buyurmuştur. O nokta Arş’ı, Kürsü’yü, Kalem’i, dünyayı, âhireti gösteren bir noktadır.

Kardeşlerim, bizim kerâmete hiç meylimiz yok. Üstadımız (ks), bize bunu emretmedi. ‘Derslerinizi çekerken mânevî olarak bazı hallere erişirseniz, gözlerinizi açın. Şayet açmazsanız, aldanır, yolda kalırsınız’ buyurmuşlardı.

Herkesin bedeninde kalb var ama ehl-i gaflet, bu dünyada ondan habersiz. Gaflette olanların aksine öyle kimseler de var ki kalb gözleri açılmış, dört köşe yedi iklimi seyreder olmuşlar.

Hz. Peygamber (sav) ‘Ümmetimin şereflileri hâfızlar ve gece ashabıdır.’ buyurmuşlardır.

Kalb geceleri ihyâ eder. Sen uyursun ama kalb zikreder. Sâmî Efendimiz (ks), kalb zikrini, rûha değiştirirken, kalbin, gafillerin içinde de zikredip zikretmemesine bakardı.

Habîb-i Ekrem aşkına, Kur’ân-ı Kerîm, Leyle-i Kadir, Ramazan-ı Şerîf aşkına, kara cübbeli Kâbe, kubbe-i hadrâ aşkına, kalb gözlerimizi bu dünyada açalım, gaflet perdesini kaldıralım.

Efendimiz (sav) bir hadis-i şeriflerinde şöyle buyururlar: ‘İnsanın bünyesinde bir et parçası vardır. Eğer o salah bulursa bütün ceset salah bulur; eğer o bozulursa bütün ceset bozulur. Dikkat edin o, kalbtir.’

Lokman (as); ‘Oğlum! Hayvanlardan iki azâ getir. Bu azâlar ise hayvan bedenin hem en iyi hem de en kötü azâları olsun’ diye emreder oğluna. Oğlu da gider hayvanın dili ile kalbini alır, gelir.

Kardeşlerim birazcık düşünelim; niye, hayvanın kalbi ile dilini getirmiş de başka bir organını getirmemiş?

Çünkü kalb ile dil iyi olduğu zaman bütün beden iyi olur.

Kalb ile dil kötü olduğu zaman ise bütün vücut kötü olur.

Mevlâ (cc), bizleri evliyâullahın gözünden, gönlünden düşürmesin. Kalbini ve dilini muhafaza eden kullarından eylesin. (Âmin)

Hamd olsun âlemlerin Rabb’i olan Allâh’a!

Haziran 2020, sayfa no: 36-37

Abone Ol

En son haberleri doğrudan gelen kutunuza alın. Asla spam yapmayız!

Sosyal Medya Hesapları

Mesaj Bırak