Ara

Yüce Allâh’a Verir Gibi Vermek

Yüce Allâh’a Verir Gibi Vermek

Asr sûresini okumadan birbirinden ayrılmayan sahabe, maddî ve mânevî yardımlaşmaya ne güzel misâldir. Kesenin yanında, gönül kâsesini nurla doldurmaya örnek âyet-i celîle: “İyilik ve takvâ husûsunda yardımlaşın, günah ve haksızlık yolunda yardımlaşmayın. Allah’tan korkun, çünkü Allâh’ın cezâsı çetindir.” (Mâide, 2.) Alemdar

 

Değerli Okurlarımız,

İnsanlığa, kemâle erdirilmiş olarak gönderilen son din İslâm hayâtı bütün yönleriyle kuşattığı gibi, aynı zamanda bir yardımlaşma ve dayanışma dînidir. İslâm'dan önce de sonra da hiçbir din, hiçbir fikir ve sistem onun kadar bu konuya eğilmemiş, bu anlayışın uygulanışını bu kadar geniş boyutlara ulaştıramamıştır.

 

İnsanların birbirine muhtaç olmaları, karşılıklı olarak yardımlaşmaları zorunluluğunu ortaya çıkarmaktadır. Yardımlaşma, toplum hâlinde yaşamanın doğal bir sonucudur. Hem başkaları ile yaşamak, hem yardıma ihtiyaç duymamak imkânsızdır. Bunun için İslâmiyet yardımlaşmayı, bütün maddî ve mânevî hayâtımızı kapsayacak şekilde en geniş sınırları ile ele almış ve dînî-ahlâkî bir görev olarak ortaya koymuştur. Kur'ân-ı Kerîm'in pek çok âyetinde bu konuya temâs edilerek, Müslümanlar yardımlaşmaya teşvîk edilmiştir. Peygamber Efendimiz (sav) de sayısız hadislerinde maddî ve mânevî yardımın insan hayâtındaki önemini dile getirmiştir.

 

Kıymetli Takipçilerimiz,

Bu sayımızda “Sosyal Yardım Anlayışımız” konusunu kapak dosyamıza taşıdık. Bu sayımıza yön veren tüm yazarlarımıza şahsım ve sizler adına teşekkür eder, şükranlarımı sunarım.

 

Rabbimiz Veren Ellerimizi kurutmasın duâsıyla, es-Selâmu Aleyküm…

 

 

Ve minallâhi’t-tevfîk                                                                                             Hasan HAFİF

Şubat 2019, sayfa no: 1

Abone Ol

En son haberleri doğrudan gelen kutunuza alın. Asla spam yapmayız!

Sosyal Medya Hesapları

Mesaj Bırak