Ara

Peygamberimizin İrtihalinde

Peygamberimizin İrtihalinde

Hz. Ebû Bekir, Peygamber Efendimiz’in (sav)  cesed-i mübarekini gördükten sonra hücreden çıkarken kendini teessüre kaptırmadı. İslâmiyetin vücûda getirdiği inkılâbı yaşatmak ve yükseltmek ve vahdeti muhafaza etmek, İslâmiyetin ilga eylediği câhiliyeti tekrar diriltmemek, İslâmiyetin nefhettiği hayatı idâme ve inkişâf ettirmek gayesinde idi. Hz. Ebû Bekir de bu işin tam ehli idi. Hz. Ebû Bekir’in ilk vazifesi cemaat-i müsliminin galeyânını teskin etmekdi. Bu sırada Hz. Ömer kılıcını sıyırmış, “Hz. Peygamber (sav) Efendimizin öldüğünü söyleyenlerin kellesini keseceğim, Resûl-i Ekrem’in (sav) ölmediğini, bayıldığını” ilân etmişti. Hücreden Hz. Ebû Bekir çıkarken Hz. Ömer hâlâ bunları söylüyordu. Hz. Ebû Bekir ona: “Sus!!!” dedi. O da sustu. Sonra kendisi konuşmaya başladı. Evvelâ Cenâb-ı Hakk’a hamdeyledi. Sallallahu aleyhi ve sellem Efendimize salât ve selâm getirdi ve sonra şu kıymetli sözleri söyledi: - Ey nâs!.. Muhammed’e tapan bilsin ki, Muhammed (sav) ölmüştür. Hz. Allâh’a tapanlar ise Allâh’ın Hayy lâyemut olduğunu bilirler. Cenâb-ı Hakk buyuruyor ki: “Muhammed (sav) ancak bir peygamberdir. Ondan evvel nice peygamberler gelip geçmiştir. O, ölür veya öldürülürse siz geri mi döneceksiniz? Kim geri dönerse Allâh’a bir zarar vermez. Allah nâil oldukları İslâmiyet nimetine şükredenlere mükâfatını verir.”1 Bu sözler cemaati teskin etti, herkese teselli verdi. Hz. Ebû Bekir’in bu âyeti hatırlatması bütün ashâbı uykudan uyandırır gibi îkaz etmiştir. Ve bu sûretle Hz. Ebû Bekir pek mühim ve ilk muvaffakiyeti kazanmıştı. Cemaati teskin ettikten sonra Hz. Ebû Bekir’le Hz. Ömer hâne-i saadet’e girdiler, Resûl-i Ekrem’in (sav) en yakın akrabası, techiz ve tekfiniyle meşgul oldular.

Dipnotlar 1 Âl-i İmrân, 144.

Hz. Ebû Bekir Sıddîk (radıyallahu anh) kitabından alınmıştır.

Abone Ol

En son haberleri doğrudan gelen kutunuza alın. Asla spam yapmayız!

Sosyal Medya Hesapları

Mesaj Bırak