Ara

Kadir Gecesi

Kadir Gecesi

  Kıymetli kardeşlerim! Rabbimiz Teâlâ ve Tekaddes Hazretleri, Kadir sûresinde buyu­ruyor: ‘Biz onu (Kur’ân’ı) Kadir gecesinde indirdik. Kadir gecesinin ne olduğunu sana haber veren oldu mu? Kadir gecesi bin aydan daha hayırlıdır. Zira o gecede her iş hakkında birtakım emirler alarak Rablerinin izniyle melekler ve Cebrail yeryüzüne iner. O gece, ta güneşin doğuşuna kadar selâmettir.’[1] Bu gecede Rabbimizin rızası, hızlı yağan yağmurlar gibi akıyor. İnsanlığı cehalet karanlıklarından kurtaran Kur’ân’ımız bu gecede nazil oldu. Bin aydan hayırlı. Bin ayı hesap ettiniz mi? Tam seksen üç sene yapıyor. Kadir’imiz mübarek olsun. Cibril-i Emin ve melekler de âmin diyorlar. Şimdi yeryüzüne indiler, aramızdalar. Seslerini duyamıyoruz. Yalnız, Adana’da vaaz ederken, emekli bir cephe kumandanı: ‘Vallahi Hocam! Ben o gece meleklerin sesini duyuyordum’ dedi. Allâh’ın öyle kulağı açık kulları da var. Melekler, mü’minlerin namazlarını, teravihlerini, vaaz dinle­yişlerini, zikirlerini seyretmeye gelir ve onlara imrenirler bu gece. Rabbimiz de meleklere, camiye koşan genç-ihtiyar mü’minleri gösterip: Hani siz, Âdemoğlu için kan döker diyordunuz, buyura­rak razı olduğunu bildiriyor. Melekler: ‘Ya Rabbi! Semadaki me­leklerin zikrinden, mü’minlerin inleyerek ‘estağfirullah’ deyişle­ri daha tatlı geliyor’ diyorlar. Onun için bu gece çok istiğfar okuyacağız, tevbe edeceğiz. Günahlarımız kar gibi eriyecek inşallah. Evet, Kur’ân’ımız bu gece indi. Fakat Kur’ân-ı Kerîm’in kıyme­tini bilemiyoruz. Çocuklarımız gazete okuyor, mecmua okuyor, roman okuyor da Kur’ân okumasını bilmiyor. Kur’ân’sız ev ha­raptır. Yavrular Kur’ân okuyacak evde. O zaman ziynetlenecek ev. Melekler dolacak oraya. Kur’ân’ımız çok şerefli bir kitaptır. Peygamberimiz (sav) buyuruyor: ‘Ümmetimin en şereflileri hafız-ı Kur’ân olanlar ve gece kalkıp namaz kılanlardır.’ Hafızlar, Kur’ân-ı Kerîm gibidir. Kendilerini bozmazlarsa, ma­kamları doğrudan doğruya cennet-i âlâdır. Bir hafızın makamı mahşer yerinde yıldızlar gibi görünecek. Kur’ân-ı Kerîm’i okutturmaya gayret eden anne ve babanın başına şefaat tacı konacak. Haydi, ümmetime şefaat edin, siz, hafız anne-babasısınız, diyecek Peygamberimiz (sav). Kur’ân, her okunuşunda ruhanî zevk duyuran, hiç usanç ver­meyen bir kitaptır. Kur’ân, dünyayı idare edecek bir ilahî nizamdır. Çocuklarını diri diri gömenler, O’nun önünde secdeye kapan­dılar. Bugün, rezil ve perişan olduğumuz, O’ndan ayrıldığımızdandır. Mevlâ’mız bu gece hürmetine bizleri yeniden Kur’ân’ımıza döndersin! Âmin. Hamdolsun âlemlerin Rabbi olan Allâh’a (cc)!

[1]Kadir 97/1-5.

Abone Ol

En son haberleri doğrudan gelen kutunuza alın. Asla spam yapmayız!

Sosyal Medya Hesapları

Mesaj Bırak