Ara

İslâm’da Akraba

Akrabâ: Aralarında neseb, süt, veya evlilikten doğan bir yakınlık bulunanlara verilen addır. Dînimiz akrabâlık bağlarının kuvvetli olmasına son derece büyük önem vermiştir. Kur’ân-ı Kerîm’de akrabâ bağlarının güçlü olmasını tavsiye eden birçok âyet-i kerîme mevcuttur. Hadis kitapları da akrabâ hakkındaki hadislerle doludur. Cumâ günleri imamların her hafta hutbede okudukları âyet akrabâ ile ilgilidir. ‘’Muhakkakki Allah akrabâya yardım etmeyi emreder.’’ (Nahl, 90.) Kur’ân-ı Kerîm akrabalık bağlarını kesenlerin lânetleneceğini ve cehennemlik olacağını bildirir. Bu husustaki âyet-i kerîme şudur: ‘’Allâh’ın riâyet edilmesini emrettiği şeyleri, akrabâlık bağlarını koparanlar ve yeryüzünde fesat çıkaranlar. İşte lânet onlar içindir. Ve kötü yurt cehennem onlarındır. (Ra’d, 25.) Başka bir âyet-i kerîmede ise ‘’Allah’tan ve akrabâlık bağlarını koparmaktan sakının.” (Nisa, 1.) Böylece Allah (cc), ancak Allah’tan korkmayanların akrabâlık bağlarını koparabileceğini; Allah’tan korkanların ise aslâ akrabâlarla bağlarını koparmayacağını bize açıkça bildiriyor. Akrabâya iyilik yapmanın Allah (cc) katında ne kadar büyük önemi olduğunu şu âyet-i kerîme’den anlıyoruz: ‘’Akrabâya iyilik edin.”(Nisa, 36.) ‘’Allah (cc) için harcayacağınız şey ana baba, akrabâ ve fakirler için olmalıdır.” (Bakara, 215.) Yine başka bir âyet-i kerîme’de ise akrabaya hakkını vermemiz emrediliyor: ‘’Bir de akrabâya, yoksula ve yolcuya hakkını ver. (İsra, 26.) Başka bir âyette ise şöyle buyrulur: ‘’O halde sen akrabâya, yoksula ve yolda kalmışlara hakkını ver.” (Rum, 38.) Sayın okurlarım dikkat ettiyseniz akrabâya hakkını ver buyuruyor Rabbimiz. Demek ki akrabâya yardım etmek bir lütuf değil, zâten yapman gereken bir vazife, hakkı olana hakkını vermektir. Akrabaya yardım eden ona birşey bağışlamış değildir. Onun hakkı olan şeyi ona vermiştir. Allah (cc) akrabâya yardım etmemeye yemin edenlerin bu yeminlerini bozmalarını gerektiğini, yemin ettim diye akrabâya yardım etmekten kurtulunamayacağını, mutlaka yeminlerini bozup akrabâya yardıma devâm etmeleri gerektiğini, bunu yapanların yâni yeminini bozup da akrabâya yardım etmeye devâm edenleri kendisinin affedeceğini bize bildiriyor. İşte Kur’ân-ı Kerîm’deki o âyet: “İçinizdeki zenginler akrabâya yardım etmemeye yemin etmesinler. Yeminlerini bozsunlar, akrabâlarının suçlarını affetsinler ki Allah da onları affeder ve bağışlar.” (Nur, 22.) “Kim rızkında genişlik olmasını, ecelinin geciktirilmesini sevip arzu ederse akrabâsına ziyâret ve iyilikte bulunsun.” (Buhari, Müslim, Riyazüssalihin, 252) Aman Allâh’ım ne büyük lutuf! Biz her zaman rızkımızın darlığından ve uzun ömür yaşayamamaktan şikâyet etmez miyiz? işte cevâbı bu hadis. Ey rızkının genişlemesini, ömrünün uzun olmasını dileyen kardeşim. İşte çözüm akrabanla ilişkini kesmemen, ona iyilik etmen, bu kadar basit. Basit diyorum ama şeytan ve nefis en çok da akrabaların arasını bozar. Bugün etrâfınıza bakın herkes akrabayla dargın. Ne bayramda ne seyranda bir kez olsun akrabânın kapısını açmaz olduk. Ondan sonra da niçin rızkım dar, niçin geçim sıkıntısı çekiyorum diye şikâyet ederiz. İşte çözüm: Şeytânını, nefsini yen, akrabanla arandaki buzları erit. O senden kaçsa bile sen ondan kaçma görevini yap. Peygamberimiz (sav), Allâh’a ve âhirete îmânın ancak akrabâyı gözetmek ve kollamakla mümkün olacağını bize çok açık bildiriyor: “Kim Allâh’a ve âhiret gününe inanıyorsa akrabâlarını gözetsin.” (Buhari, ilim, 37. Müslim- Birr ve sıla-17-Riyazüssalihin-249) Sahabiden biri Peygamberimiz’e (sav) gelerek akrabâlarına iyilik yaptığını fakat onlardan kötülük gördüğünü; akrabâlarına yanaştığını fakat onların kendisinden kaçtığını, onlara güzel davrandığını fakat onların kendisine kaba ve sert davrandığını söyleyince Peygamberimiz (sav) şöyle buyurmuştur: “Eğer dediğin gibi davrandıysan sanki sen onlara sıcak kül yedirmiş gibisin. Sen bu hâl üzere devâm ettikçe onlara karşı Allah’tan gelen bir yardım dâima seninle berâberdir.” buyurdu. (Müslim-Riyazüssalihin-251) Peygamberimiz (sav) akrabâları ile ilişkiyi kesenlerin amellerinin (yaptığı hayır iş, sadaka, ibâdet) Allâh’a ulaşmayacağını bize bildiriyor. Peygamberimiz (sav) buyuruyor ki: ‘’Her cumâ gecesi insanoğlunun amelleri Allâh’a arzolunur. Yalnız sıla-i rahim (Akrabâ

Abone Ol

En son haberleri doğrudan gelen kutunuza alın. Asla spam yapmayız!

Sosyal Medya Hesapları

Mesaj Bırak