Ara

İnsanlık Âleminin Mürşidi: Hz. Muhammed (sav)

İnsanlık Âleminin Mürşidi: Hz. Muhammed (sav)
Kıymetli kardeşlerim! Sizlere nebîlerin ser-tâcı, velîlerin rehberi Hz. Muhammed Mustafâ’dan (sav) söz etmek istiyorum. Âlem-i mânâda Allah Teâlâ, peygamberlerine teker teker şöyle sorar: - Sen kimsin yâ Âdem! - Ben Âdem safiyyullâh’ım. - Sen kimsin yâ İbrâhîm! - İbrâhîm halîlullâh’ım. - Sen kimsin yâ Mûsâ! - Mûsâ kelîmullâh’ım. - Sen kimsin yâ Îsâ! - Îsâ rûhullâh’ım. - Sen kimsin yâ Muhammed! - Ene fakîru’l-fukarâ (Ben fakirlerin fakîriyim). Bu cevâba binâen Mevlâmız buyururlar ki: - Sen kazananlardan oldun yâ Muhammed! Bütün peygamberlerin serdârı sensin! Muhammed Mustafa (sav), Rabbü’l-âlemînin biricik sevgilisidir. Cenâb-ı Mevlâ, sevdiklerini hep O’nun (sav) için seviyor; O’nun (sav) yüzü suyu hürmetine kullarına rahmetiyle muâmele ediyor. Âhirette de mü’minler O’nun (sav) şefâati ile Cennet’e girecekler, biiznillâhi Teâlâ. Rasûlullâh (sav), bütün vasıflarında tek ve eşsizdir. Diğer peygamberlerde de o vasıflar var elbette. Ancak bütün bu güzellikler en kâmil anlamıyla Peygamber Efendimiz’de (sav) toplanmıştır. Hz. Muhammed (sav), Allâh’ın (cc) nûrudur. Cenâb-ı Mevlâ, ilk olarak Habîbi’nin nûrunu kendi nûrundan yaratmıştır. Hz. Muhammed (sav) çekirdektir, bizler O’ndan doğduk hep. O (sav), bizim rûhen babamızdır. Nasıl ki bir çocuk askerden geldiğinde ilk önce babasını kucaklar; bunun gibi îmanlı kişi de öldüğünde melekler onu ilkin Ravza-i Mutahhara’ya götürür, Muhammed Mustafa (sav) ile kucaklaştırır. Sizlerin rûhları da O’nunla kucaklaşacak -inşâallah-. Günahlarımıza tevbe edelim, O (sav) cemâatimizi teşrîf ediyor. Hiç şüphesiz O’nun (sav) rûhuna okuduğumuz salevatlardan haberi var. Meclisimizdeki bu feyiz de O’ndan (sav) geliyor. Kardeşlerim, Muhammed Mustafâ’ya (sav) bağlanırsanız kurtulursunuz. Zîrâ ne kadar ilâhî fazîlet ve kudsiyyet varsa hepsi O’nda (sav) toplanmıştır. Cemâlde O’nun yüzü gibi bir yüz daha cihâna gelmiş değildir. Kemâlde O’nun (sav) gibisi yoktur. İlimde O’nun (sav) dengi var olmamıştır. Nesli Arap’tan gelmiş, bu sebeple de Kur’ân-ı Kerîm Arapça inmiştir. Fakat Cenâb-ı Mevlâ (cc), yüce Sevgilisi’ni sâdece Araplar’a değil, bütün insanlık âlemine yegâne mürşid olarak göndermiştir. İrfanda, şefkatte ve merhamette beşeriyete nasîb olan bütün güzelliklerin özü Hz. Muhammed’dir (sav). Yavrularım! Sizleri aldatanlar çıkacak. Sakın kanmayın onlara! Senelerdir bizlere Muhammed’imizi (sav) unutturmaya çalışıyorlar. ‘İnsanlık maymundan türedi, babanız maymun’ diyorlar. Neslimize İslâm Peygamberi’ni unutturmaya çalışıyorlar. Unutmayınız ki bizim ceseden babamız Hz. Âdem (a.s.) peygamber, rûhen babamız ise peygamberlerin sonuncusu Hz. Muhammed Mustafâ’dır (sav). Cenâb-ı Mevlâ, hem kendi sevgisini hem de Habîbi’nin sevgisini kalplerimizde sâbit kılsın. Muhammed Mustafâ’nın (sav) yolundan bizleri ayırmasın. (Âmîn) Hamd olsun âlemlerin Rabbi olan Allâh’a. Kalemdar  (k.s)

Abone Ol

En son haberleri doğrudan gelen kutunuza alın. Asla spam yapmayız!

Sosyal Medya Hesapları

Mesaj Bırak