Ara

Îmânın Lezzetini Tadanlar

Îmânın Lezzetini Tadanlar
Kıymetli kardeşlerim! Mü’minler birbirine kenetlenen parçalardan meydana gelmiş bir binâ gibidirler. Mü’min, Allah için sever ve sevilir. Sevmeyen ve sevilmeyen kimsede hayır yoktur. Mü’min, kardeşini çok, kendini az düşünür, buyuruyor Resûlullah Efendimiz (sav) ve devâm ediyor: ‘Allâh’a yemîn ederim ki îmân etmedikçe cennete giremezsiniz. Birbirinizi sevmedikçe de kâmil mü’min olamazsınız.’1 Cennete girmenin ilk şartı îmandır. Elektrik îcâd etseniz de; taksiler, arabalar, uçaklar yapsanız da; füzelerle gökyüzüne çıksanız da îmân etmedikçe cennete giremezsiniz. Size bir şey söyleye­lim mi, onu yaptığınız takdirde sevişirsiniz. Aranızda selâmı yayı­nız. Hediyeleşiniz, muhabbetleşirsiniz. Diğer taraftan Allah Teâlâ bir hadis-i kudsî’de şöyle buyuruyor: ‘Benim için ziyâretleşen, sevişen, birbirine ikramda bulunan­ları müjdele Habîbim! Benim için birbirine itimâd edip de dost olanlara benim de muhabbetim tahakkuk etmiştir.’ Onun için, kardeşlerimizi çoğaltalım, birbirimizle muhabbetle­şelim, kardeş olalım. Allah bizi kardeşlerimizden ayırmasın, şeytâna uydurmasın, ayağımızı kaydırmasın! İbnü’l-Mübârek buyurdular: ‘Mü’min olan özür talep eder, Münâfık olan da kusur arar.’ Rabbimiz Kur’ân’da biz kullarına buyuruyor ki: ‘Birbirinizin kusurlarını araştırmayın.’2   Hz. Îsâ kavmine dedi ki: ‘Bir adam uyurken rüzgâr üstünü açsa ne yaparsınız?’ ‘Hemen varır üstünü örteriz.’ ‘Fakat siz öyle yapmıyorsunuz. Bir kardeşinizin aleyhinde konuşulsa, ben de şu kusûrunu gördüm, o da şöyle yapmıştı diyerek hatâlarını açıyorsunuz.’ Yine Fahr-i Kâinat Efendimiz (sav) şöyle buyuruyorlar: ‘Şeytânın, nefsin, kâfirlerin, kötü arkadaşların ve kötü komşuların şerrinden ve isâbet-i aynın (göz değmesinin) şerrinden Allâh’a sığının.’ Kötü komşudan Allâh’a sığının ki, hayır görürse gizler, kusur görürse âleme yayar. Allah rızâsı için, elin ayıbına bakıp durmayalım! Kardeşlerimizin eksiğini araştırmayalım! Birlik ve berâberlik içinde olalım. Yedullâhi alel cemâah. Cemâatten ayrılmayın, cemâati dağıtmayın birleşin, toplanın! Allâh’ın (cc) kudret ve yardımı cemâatle berâberdir. Lokman (as) evlâtlarını çağırdı. Bir deste çubuk getirtti. Çubukları birbirine bağlayıp: ‘Hadi bunu kırın’ dedi. Denediler kıramadılar, sonra ipi çözüp çubukları tek tek verince çatır çatır kırdılar. ‘Ne demek istediğimi anladınız mı?’ dedi. Anladık baba, dediler. Birbirimizden ayrılmazsak kimse bizi kıramaz. Aramıza tefrika girer de parçalanırsak, düşmanlar bizi yok eder. Resûlullah (sav) Efendimiz bir gün ashâbına şu müjdeyi verdi: ‘Kıyâmet gününde arş-ı âlânın etrâfına kürsüler konacak. O kürsülere oturanların yüzleri ayın on dördü gibi parlayacak. Diğer insanlar korku ve endîşe içinde çalkalanırken, onlarda korku ve endîşe olmayacak. Nebîler ve şehitlerden olmadıkları hâlde bütün ehl-i îman onlara imrenecekler. Kürsüleri nur, elbiseleri nur, vücutları nur. Yüzlerinin ışığından -ay ve güneş olmadığı hâlde- mahşer yeri pırıl pırıl olmuş. Yâ Rabbi, bunlar kimlerdir, diye soracak mahşer halkı.’ Peygamberimiz (sav) buyurur: Onlar öyle kimselerdir ki, ayrı ayrı memleketlerden, uzak şehirlerden Allah için bir araya gelip toplanırlar; sevişirler ve Allâh’ı zikrederler. Onlar ne birbirine hased eder, ne buğzeder, ne kin beslerler. Gönül birliği içinde Hakk’a müstağraktırlar. Allâh’ın sevgisinde yok olmuşlardır. İşte onlar, o kürsülerde oturanlar, Allah için sevişenlerdir.’ Bir başka hadis-i şerifte de yine şöyle buyruluyor: ‘Kendisinde şu üç haslet bulunan kimse îmânın lezzetini tatmıştır: 1. Allah Teâlâ ve Resûl-i Ekrem Efendimiz’in (sav) ona dünyâdaki her şeyden daha değerli olması. 2. Allah Teâlâ’nın lütfuyla îman nasîb olduktan sonra yeniden küfre dönmeyi, ateşe atılmak gibi görmesi. 3. Sevdiği kimseyi yalnız Allah için sevmesi.3 Evet, kardeşlerim, İslâm düşmanları bizi bölmek, parçalamak istiyorlar. Allah için sevişerek, kucaklaşarak, birbirlerimizin eksiğini kapatarak birliğimizi koruyalım. Böylece Rabbimizin cennetteki nimetlerine nâil olalım. Hamdolsun âlemlerin Rabbi olan Allâh’a (cc)! Kalemdar (ks) Dipnotlar [1] Müslim, İman 93. 2 Hucurât, 49/12. 3 Buharî, İman 9; Müslim, İman 67.

Abone Ol

En son haberleri doğrudan gelen kutunuza alın. Asla spam yapmayız!

Sosyal Medya Hesapları

Mesaj Bırak