Ara

Hicrette Hz. Ebû Bekir (radıyallâhu anh)

Sonra Rasûlullah – sallallahu aleyhi ve sellem- hazretleri yahûdîlere hitaben: - “İçinizde Abdullah bin Selâm nasıl bir kimsedir?” diye sual buyurdu. Onlar da cevaben: - “O bizim seyyidimizdir ve seyyidimizin oğludur” derler. Sonra Rasûlullah – sallallahu aleyhi ve sellem- hazretleri yahûdîlere hitaben: - “Öyle ise şayet Abdullah bin Selâm İslâm olursa ne diyeceksiniz; bana haber veriniz?” buyurdu. Yahûdîler ise: - “Hâşâ! Abdullah bin Selâm hiçbir vakit İslâm olamaz” dediler. Tekrar iki defa Rasûlullah – sallallahu aleyhi ve sellem- hazretleri: - “Abdullah bin Selâm İslâm olur ise ne diyeceksiniz?” buyurdu. Tekrar onlar: - “Hâşâ lillah, Allah muhafaza buyursun, Abdullah bin Selâm hiçbir vakit İslâm olamaz” dediler. Rasûlullah -sallallahu aleyhi ve sellem- Abdullah bin Selâm’a hitaben: - “Ey Abdullah bin Selâm! Gel bu yahûdîlerin yanına çık” buyurdu. Abdullah bin Selâm da gizlendiği yerden çıkıp onların yanına gelerek yahûdîlere hitaben: - “Ey yahûdîler cemaati! Allah Teâlâ’dan korkunuz! Şerîk ve nazîrden münezzeh olan Allah Teâlâ’ya yemin ve kasem ederim ki, muhakkak olarak siz Hz. Muhammed -sallallahu aleyhi ve sellem-‘in hak peygamber ve Rasûlullah olduğunu bilirsiniz ve Hz. Muhammed’in min kıbelillah hak ve gerçek olan Kur’an-ı Azimüşşan ile geldiğini bilirsiniz” dedi. Yahûdîler ise Abdullah bin Selâm’a karşı: - “Sen yalan söylüyorsun” dediler. Sonra Rasûlullah -sallallahu aleyhi ve sellem- hazretleri de o yahûdîleri huzûr-ı saâdetten kovdu, çıkardı. *** Ebû Hüreyre –radıyallahu anh-‘dan mervidir ki, Peygamberimiz -sallallahu aleyhi ve sellem-: “Eğer yahûdîlerden on kişi bana iman edeydi bilcümle yahûdîler iman etmiş olurlardı.” buyurmuştur. Yânî Medine-i Münevvere ve civarda bulunan yahûdîlerin rüesasından on kişi iman etmiş olsalar idi, yahûdîlerin kâffesi îman ederlerdi. Meselâ Ka’b bin el- Eşref ve Rafi bin Ebi Hakik ve Hayy bin Ahtab, Ebû Yâs bin Ahtab ve Abdullah bin Hanif ve Fuhas ve Rifaa bin Yezid ve Zübeyr bin Bâtıya ve Ka’b bin Esed ve Şemûl ibni Yezid gibi yahûdî rüesâsı şeref-i İslâm ile müşerref olmuş olsalardı bilcümle yahûdîler de onlara tebean İslâm olurlardı, demektir. Mahmut Sami Ramazanoğlu (ks) 

Abone Ol

En son haberleri doğrudan gelen kutunuza alın. Asla spam yapmayız!

Sosyal Medya Hesapları

Mesaj Bırak