Hâfız-ı Hakîkî Hak Teâlâ hazretleri vikâye buyurarak onları şaşırttığından gâr’ın içine bakmamışlardır.
Onlar mağara önüne geldiklerinde Ebû Bekir -radıyallâhu anh- pek ziyâde mahzûn olarak:
- “Yâ Rasûlallâh, beni öldürürlerse ne gam. Ben bir şahısım, amma Allah -celle celâluhu- göstermesin Sana bir ziyan eriştirecek olurlarsa bütün ümmetin helâkine sebep olur.” dedikte Resûl-i Ekrem -sallallâhu aleyhi ve sellem
- “Allah bizimle beraberdir, diye tesliyet verdi.
Mağarada bulundukları vakitte Rasûlullâh arkadaşı olan Ebû Bekir’e: “Mahzûn olma; zîrâ Allah -celle celâluhu-’in inâyeti bizimle berâberdir.[1]” buyurdu. Müşrikler dönüp gittikten sonra Ebû Bekir -radıyallâhu anh-:
- “Yâ Rasûlallâh! Eğer içlerinden birisi şöylece önüne bakıverseydi bizi görürdü.” dedikte Resûl-i Ekrem - sallallâhu aleyhi ve sellem-:
- “Ya sen ne zannedersin o iki refik hakkında ki onların üçüncüsü Allah -celle celâluhu- ola” diye buyurdu.
Ebû Bekir -radıyallâhu anh- mağaraya girdikte bir delik gördü, oradan yılan ve çiyan gibi bir muzır hayvan çıkıp da Resûl-i Ekrem -sallallâhu aleyhi ve sellem-’e zarar vermesin diye o deliği ayağıyla tıkayıp oturdu. Rasûlullâh -sallallâhu aleyhi ve sellem- de ona dayanıp uykuya vardı.
Hâlbuki o delikten bir yılan çıktı. Ebû Bekir Sıddîk - radıyallâhu anh-’ın ayağını soktu. Ebû Bekir, Fahr-i Âlem -sallallâhu aleyhi ve sellem— uyanıp da rahatsız olmasın diye ayağını çekmedi. Lâkin canı acıyıp gözlerinden yaş aktı ve gözyaşları Resûl-i Ekrem’in mübârek yüzüne damlamakla uykudan uyandı.
- “Ne var yâ Ebâ Bekir?” diye sordu. 0 da:
- “Yâ Rasûlallah ayağımı bir şey soktu amma beis yok. Anam, babam sana fedâ olsun.” diye cevap verdi.
Resûl-i Ekrem -sallallâhu aleyhi ve sellem- kalktı, yılanın soktuğu yere tükrüğünü sürdü, derhal acısı zâil oldu ve Hz. Sıddîk da şifâ buldu.
Hazreti Ebû Bekir Sıddîk (ra) kitabından alınmıştır.
[1] Tevbe Suresi/40.
Mahmut Sami Ramazanoğlu (ks)
Abone Ol
En son haberleri doğrudan gelen kutunuza alın. Asla spam yapmayız!
Mesaj Bırak