Ara

Hicrette Hz. Ebû Bekir (Radıyallâhu Anh)

Hicrette Hz. Ebû Bekir (Radıyallâhu Anh)
Ebû Mûsa el-Eş’arî (ra) der ki: Kendi hânemde abdest aldım, hânemden dışarı çıktım. Artık bugün akşama kadar Rasûlullah (sav) hazretlerinin maiyyet-i seniyyelerinde aleddevam bulunacağım, diye niyyet eyledim. Ve bu niyyet üzere Mescid-i Seâdet’e vardım, orada bulunanlara Rasûlullah (sav) Hazretlerinin ne tarafa çıktığını sual eyledim. İsr-i risaletpenâhi’yi takip eyledim. Rasûlullah (sav) Hazretleri Mescid-i Kuba yakınında “Bi’r-i Eris” namında meşhur bir bostan içine girmişti. Orada buldum. Rasûlullah (sav) Hazretleri abdest aldıktan sonra huzur-ı risaletpenâhi’ye vardım. Bir de baktım ki, Rasûlullah (sav) hazretleri Bi’r-i Eris’in kenar kuşağı, bileziği üzerine mübarek iki sâkını, (iki bacağını) açık ve çıplak olarak sarkıtıp oturmuş idi. Mevsimin şiddet-i harâretinden serinlik için öyle yapmıştı. Huzûruna varıp selâm verdim. Sonra dönüp bostan kapısında bekledim. Bugün bu kapının bevvâbı olacağım” dedim. Sonra, en evvel Bi’r-i Eris’in kapısına Ebû Bekir gelip kapıdan istîzan eyledi. “Bu kimdir?” dedim.
  • Ebû Bekir, dedi. Ben:
  • Dur, sabret, dedim. Huzûr-ı risaletpenâhi’ye varıp:
  • “Yâ Rasûlullah işte Ebû Bekir kapıdadır. Efendimizin huzûruna duhûl için istîzan ediyor” dedim.
  • “Sen ona izin ver, hem de onu cennet ile tebşir eyle” buyurdu. Hemen kapıya gittim.
  • Haydi giriniz, ve hem de Rasûlullah –sallallahu aleyhi ve sellem- Hazretleri seni cennet ile tebşir buyuruyor, dedim.
 Hemen, Hz. Ebû Bekir huzur-ı risaletpenâhi’ye girip Rasûlullah (sav) Hazretlerinin sağ tarafına tıpkı O’nun (sav) yaptığı gibi çıplak iki bacağını mezkûr kuyunun kuşağından, yani bileziğinden kuyuya doğru sarkıtıp oturdu. Sonra ben yine kapıya avdet edip kapının iç tarafına oturdum. Hâlbuki ben evvelce biraderimi abdest alıp arkamdan bana iltihak etmek üzere bırakmış olduğumdan “Allah Teâlâ Hazretleri kardeşime hayır murad ederse şimdi buraya gelir ve belki biraderim cennet ile mübeşşer olur”, diye düşünüp öylece arzu ediyorum.1  Ben böyle biraderimin gelmesine muntazır iken birisi gelip kapıyı tahrik edip istîzan eyledi. Ben:
  • “Bu kimdir?” dedim. Cevâben:
  • Ömer ibni Hattâp dedi.
Huzûr-ı Rasûlullah (sav)’e varıp istîzan eyledim. Cevâben:
  • Sen ona izin ver ve hem de onu cennetle tebşir eyle, buyurdu. Ben de kapıya geldim Hz. Ömer’e:
  • “Giriniz hem de Rasûlullah (sav) Hazretleri seni cennet ile tebşir buyurdu”, dedim.
Hz. Ömer de Allâhu Teâlâ’ya hamd ve şükür ederek içeri girdi, huzur-ı risaletpenâhi’ye girip tıpkı Hz. Ebû Bekir gibi çıplak bacaklarını sarkıtıp Rasûlullah (sav) Hazretlerinin yanında sol tarafında oturdu.   “Hazreti Ebû Bekir Sıddîk (ra)” kitabından alınmıştır. 1 Ebû Mûsa el-Eş’ari’nin kardeşi Amir veya Mecdi isminde bir zat imiş. Mahmut Sami Ramazanoğlu (ks) (Haziran 2016)

Abone Ol

En son haberleri doğrudan gelen kutunuza alın. Asla spam yapmayız!

Sosyal Medya Hesapları

Mesaj Bırak