Kıymetli kardeşlerim! Peygamber Efendimiz (sav) bir hadîs-i şerîflerinde şöyle buyuruyor: “Din nasihattir, din nasihattir, din nasihattir.”[1] Yani din haddizâtında, nasihatle kuvvet bulur, demektir. Namazdan bahsediyoruz; oruçtan, hacdan, zekâttan, zikirden, şükürden, evraddan bahsediyoruz, şöyle çalışacağız, şunları yapacağız, diyoruz. Bunların hepsinin gâyesi, bir tek noktada toplanıyor. Bu gâye doğrultusunda bütün ibâdetler tarif ediliyor, çalışılıyor, çabalanıyor, o gâyeye varmak isteniyor. Üstazlarımızın yazılarından bildirdiklerine göre İslâm ahlâkının bir kısım âli düstûrları vardır. Bunlardan birincisi; vazifeni mahzâ rızâ-ı bâri için yap, kâidesidir. Vazifeni sırf Allah rızâsı için yap. Bu gâye üzerinde gideceğiz inşâallah, Mevlâ’mızın rızâsını bulacağız. Rızâsından halk ettiği cennete gireceğiz. Gazabına uğramayacağız, gazabından halk ettiği cehennemde azab görmeyeceğiz inşâallah. Kur’ân-ı Kerîm’de Hâlık-ı Zü’l-Celâl şeytanı kovunca, defol başımdan deyince, Şeytan dedi ki: - Ben tamamen mi reddolundum? Benim yeryüzünde secde etmediğim bir karış yer kalmamıştı. Yani amelimin karşılığını dünyâda da mı vermeyeceksin. Âhireti istemedim; mel’un oldum. Dünyâda ver tek, dedi. Allahu Teâlâ: - Ne istersin dünyâdan, diye buyurdu. - Elbette yaşamak istiyorum. Kullarının üzerine musallat olmak istiyorum; şunları şunları istiyorum. - İstediğin verildi, dedi Allah’ımız. - Bana bu verildikten sonra, Senin kullarından cehenneme basa basa doldurmadık yer bırakmam, dedi. Onların sağlarından gelirim, sollarından gelirim, önlerinden gelirim, arkalarından gelirim; onları muhakkak yoldan çıkarırım. Bazı tefsirlerde, Allah (cc), üstünü unutturdu; üstünden gelirim dedirtmedi, diyor. Ali Haydar Efendi anlatmıştı bize; Şeytan ihlâs sahibi olanlara, muhlis olanlara hiç yaklaşamaz. Muhlâs var bir de. Muhlis tehlikede; muhlâs olanları Allah katından bir ihsânda ihlâs sahibi kılmıştır. Şeytan, her şeyi Allah rızâsı için yapanlara fırsat bulup da yaklaşamaz. Onlar selâmette olanlar, yani rızâyı bulanlardır. Kardeşim her işimiz, her gâyemiz, yürümemiz, ziyaretimiz, aldığımız evrad, çektiğimiz zikir, her gâyemiz Allah rızası olsun. Cenâb-ı Bârî, bizi her türlü ibâdet ü tâati mahza kendi rızâsı için yapan kullarından eylesin. (Âmin) Hamd olsun âlemlerin Rabbi olan Allâh’a. [1] Müslim, Îmân 95 / 55.
Abone Ol
En son haberleri doğrudan gelen kutunuza alın. Asla spam yapmayız!
Mesaj Bırak