Ara

Editör'den...

Editör'den...

Hepinizi Allâh’ın selâmı ile selâmlıyorum. Yeni bir sayının tâzeliğini ve heyecânını sizlerle birlikte yaşamanın mutluğu içerisindeyim. Bu sayımızda “Gerçek Hayat / Dünyadan Ukbâya Yolculuk” konusunu işlemeye gayret ettik.

Allah Teâlâ hikmetli kitâbı Kur'ân-ı Kerîm'de, "O ki hanginizin daha güzel davranacağını sınamak için ölümü ve hayâtı yaratmıştır..." (Mülk, 67/2)  buyurarak hikmeti gereğince, kudreti ile, dünyâ hayâtında ölümü îcâd ettiğini, yarattığını bildirmektedir. Bundan, dünyâ hayâtının da ölümün de hikmetli olduğu; abes ve gâyesiz olarak meydana gelmediği anlaşılmaktadır. Dünyâ teklif ve amel; âhiret ise hesap ve mükâfât yeridir. Din böyle demekte, akıl buna hükmetmekte, mü’minler de buna böyle inanmaktadırlar.

Değerli Okurlarımız,

Bir insanın ölmeden evvel kendisini hesâba çekmesi îmânın ve aklın gereğidir. Öyle ise insan, her gün kendini hesâba çekmeli ve âhiret için ne gönderdiğine bakmalıdır. Zîrâ insanın ebedî hayâtını kazanması ve ebedî saâdetlere nâil olması ancak bu fânî dünyâda yapmış olduğu ubûdiyete, hayır ve hasenâta  bağlıdır.

Nitekim bir âyette meâlen şöyle buyurulmaktadır: “Ey îmân edenler! Allâh’ın azâbına mâruz kalmaktan korunun. Herkes yarın âhireti için ne gönderdiğine dikkat etsin.” (Haşr, 18.)

Peygamber Efendimiz (sav) de şöyle buyururlar:  "Lezzetleri yok eden ölümü çok anın." (Tirmizî, Zühd 4, Kıyâme 26; Nesâî, Cenâiz 3; İbn Mâce, Zühd 31.)

Hz. Ömer (ra) de “Hesâba çekilmeden evvel, kendinizi hesâba çekiniz.” buyurmuştur.

Kıymetli Tâkipçilerimiz,

Hakk Celle ve A’lâ, ‘ölmeden önce ölmek’ sırrına bi-hakkın vâkıf olan kulları zümresine bizleri ilhâk buyursun! Âmîn!

Minallâhi’t tevfîk                Hasan HAFİF

Abone Ol

En son haberleri doğrudan gelen kutunuza alın. Asla spam yapmayız!

Sosyal Medya Hesapları

Mesaj Bırak