Her toplumda duruşları, olaylara bakışları ve insanların anlam arayışındaki yol göstericilikleriyle o topluma yön veren bilge insanlar olagelmiştir. Meseleye İslâm ve müslümanlar açısından baktığımızda Hz. Peygamber’den (sav) günümüze kadar her dönemde îman sahiplerini hayr ve kaliteli insan/mümin olmaya yönlendiren gönül erlerinin kesintisiz bir şekilde ümmetin hizmetinde olduklarını görürüz. Yakın tarihimizde kişiliği, ahlâkı, ilmi gayretleri, sohbetleri, gönül eksenli hizmetleri, dünya ve âhiret dengesiyle hayata bakışı, elinin emeğiyle geçinerek helal kazanıp yemenin önemini gösteren ve nihayet kâmil bir mümin olma vasfıyla gönüllerde yer eden Muhammed Es’ad-ı Erbilî (ks), Mahmud Sami Ramazanoğlu (ks), Gönenli Mehmed Efendi (ks), Ali Ulvi Kurucu (ks), Mehmed Zahid Kotku (ks), Ahıskalı Ali Haydar Efendi (ks), Mustafa Takî Efendi (ks), İhramcızâde İsmail Hakkı Torak (ks) ve Tahir Büyükkörükçü (ks) gibi birçok ehl-i gönülden bahsedebiliriz. Biz bu çalışmamızda çağlar boyu devam eden bu kutlu işleyişin önemli bir halkasını temsil eden Anadolu’nun bağrında hizmet ve gayretleriyle gönüllerde yer eden
Yahyalılı Hacı Hasan Efendi (ks) ve misyonundan bahsetmek istiyoruz. Bu çalışmadaki asıl gayemiz
gönül diliyle iletişimin zirvesinde bir ömür süren bu maneviyat önderi vesilesiyle madde, bilim ve günlük kaygıların kıskacında nereden gelip nereye gittiğini fark edemeyen, yaratılış gayesine hizmeti sürekli erteleyen ve gönül buhranlarıyla mutsuzluk girdabına dalan günümüz insanına yakın tarihimizde bütün bu engelleri aşarak gerçek huzuru/mutluluğu yakalayan emsalsiz bir örneği takdim etmek’tir.
GÖNÜL REHBERİ VE İBADET ÂŞIĞI BİLGE İNSAN:
YAHYALILI HACI HASAN EFENDİ (KS)
Hacı Hasan Efendi (ks), birinci ve ikinci dünya savaşlarının kıskacında birçok konuda mahrumiyetlerin yaşandığı bir dönemde dünyaya gelen ve ömrünü yoklukların pençesinde geçiren birisidir. Çocukluğundan itibaren bir başka hâl ile büyümüştür Hacı Hasan Efendi (ks). Başkalarının günahına ağlayan ve içerisindeki ilahî aşk ateşiyle kendisi yandığı gibi gönüller yakmaya/tutuşturmaya hazırlanan bir hâli vardır O’nun (ks). Hasan Efendi (ks), ailesinin mânevî birikimiyle erken yaşlarda tanışmıştır. Babası Mustafa Hulûsî Efendi (ks), Es’ad-ı Erbilî (ks) ve Mahmud Sami Ramazanoğlu (ks) gibi kandillerin ışığıyla aydınlanmış ve gönül dilinin etkileyici atmosferinde bulmuştur kendini. O, bu etkinin tesiriyle gönüller yapmak, anlam arayışında insanlar yol göstermek ve hayata bakışlarında insanlara bilgelik yapmak üzere hazır bir hale gelmiştir. Geceleri gözyaşı dökerek, Kur’ân okuyarak, seher vakitlerinde zikirle meşgul olarak ve sevenlerine ‘
ancak bu yoğun ibadet süreçleriyle kâmil insan/mümin olunabilir’ mesajını vererek bilgeliğini göstermiştir. O’nun zihin dünyası ‘
Dikkat edin! Kalpler ancak Allâh’ı zikretmek/anmak ile mutmain olur’
1 ayetinin sırrı tecelli etmiştir. Bu ayetin delaletiyle bilge/yol gösterici ve Hakk’a ışık tutan bir gönül eri olmuştur
Hacı Hasan Efendi (ks).
BİLGİSİ, GAYRETİ, REHBER OLMASI VE SAMİMİYETİYLE BİLGE KİŞİLİK:
HACI HASAN EFENDİ (KS)
Dünyevî sıkıntıların zirvede olduğu bir dönemde kitaba, ilme ve sohbet halkalarına aşkıyla bütün insanlığa gerçek mutluluğun bireyin ‘
ilim-ibadet ve ahlâk’ süzgecinden geçmesiyle mümkün olabileceği mesajını veren kişi olmuştur
Hacı Hasan Efendi (ks). Bilgelik farklı açılardan olaylara bakabilmeyi gerekli kılmaktadır. O, kitaba olan düşkünlüğü ve ilim aşkıyla bedenlerin ihtiyaçları kadar hatta ondan daha öte/derin gönüllerin açlığının insanları sürüklediği/sürükleyeceği felakete dikkat çekmiştir ki bu onun bilgeliğinin en temel parametrelerinden/göstergelerinden birisidir. Hacı Hasan Efendi (ks), ilim ve zikir meclislerinde gönülleri ferahlatan sohbetleriyle yolunu kaybetmiş, şaşırmış, karanlıklara koşan ve gönül darlığı çeken sinelere Allâh’ın (cc) izniyle şifa olmuştur. O, ideal bir eş, örnek bir baba, saygı abidesi bir evlat, memleketinin dertleriyle yoğrulan bir vatandaş ve bütün müslümanların problemlerine duyarlı kâmil bir insan/mümin olarak bilge kişiliğini gözler önüne sermeye devam etmiştir. Radyo başında müslümanların sıkıntıları için gözyaşı döken, hastalıklarını ve maddî sıkıntılarını müslümanların dertleriyle dertlenerek tedavi eden, helal kazanıp yemenin ve helalinden ikramda bulunmanın olgunluğuyla bir bilge kişilik olarak hafızalarda eskimez/unutulmaz bir yer edinmiştir Hacı Hasan Efendi (ks). Uzmanlaştığı hat sanatında birçok cami ve diğer mekânlara armağan ettiği levhalarla geçimini sağlayan Hacı Hasan Efendi, ‘
Veren elin alan elden üstün olduğu’
2 mesajıyla bilge kişiliğini inşa etmiştir. Özellikle mânevî değerleri istismar ederek maddî çıkar sağlama gayretinde olanlara O’nun bu gayreti tokat gibi bir cevap niteliği taşımaktadır. Bilge olmanın, evrensel ve insanî değerler için ömür sürmenin gereğince yaşamıştır Hacı Hasan Efendi (ks).
Rehber olabilmek, örnek olabilmek ve yaşamda zirveyi yakalamakla mümkün bir durumdur. Hacı Hasan Efendi (ks), üstatlarından aldığı emaneti (gönülleri ihya etme gayretini) bi-hakkın/hakkıyla yerine getiren bir isimdir. O, iletişimini etkin kılan bütün hususlara riayetiyle ve kardeşlerine/sevenlerine/yolundan gidenlere ‘
Yavrularım, kuzularım,
ciğerparelerim’ şeklindeki samîmi hitaplarıyla esas gayenin gönüller kazanmak olduğunu ifade eden Yunus Emre’nin çağımızdaki nefesi olduğunu gösteren bir bilgedir.
‘İbnü’l-vakt/zamanın oğlu’ olmanın yaşayan numunesi haline gelen Hacı Hasan Efendi (ks), günümüz insanına da ‘
çağın/dönemin şartlarına göre hizmet standartlarını benimsemesi gerektiği’ mesajını vermiştir. Ömrünün tamamını bilgelik yolunda harcayan, Kur’ân ve Sünnet’in rehberliğinde olgun mümin olabilmenin şeklini gözler önüne seren, manevî zevklerin/hallerin tadını hücrelerine kadar hisseden Hacı Hasan Efendi (ks), vefatına giden süreçte de bu muhsinî tavrını devam ettirmiştir. Önce sol ayağına ayakkabıyı giydirmeye çalışan bir sevenine ‘
Bize yıllardır terk etmediğimiz bir sünneti terk ettirme evladım’ diyerek esas bilgeliğin Allah (c.c) ve Resulü’ne (sav) teslim olmakla mümkün olduğu hakikatini aktarmıştır. Sevenlerine yaptığı vasiyetinde ise bilge kişiliğinin tam bir özetini sunmuştur:
Vasiyet ederim size
Abdest alın, taze taze
İçi fena, güzel yüze
Yapma işte riyadır bu
İlim, edeb, takva olsun
Gönlünüze feyiz dolsun
Kov istemem, ihvan bilsin
Söz getirmek fenadır bu
Sünnete temesük edin
Cami, cemaate gidin
Emir tutman, 'ihvan' adın
Sâliklere muzırdır bu
Fıkıh ile Hâdis öğren
Nefsini yıkmaya davran
Mürşide binde bir uğran
Sakal altı sualdir bu
Cahil sofulara varma
Bağlandığın ipi kırma
Huzurda boynunu burma
Görür içi, röntgendir bu
Şöhreti talep eyleme
Sakın, cahimi boylama
Dersini ele söyleme
Mıntıkada lekedir bu
Halkın içine karışma
Şeytân ile hiç barışma
İhvanlar ile çekişme
Fena ahlâk, sıfırdır bu
Halvette kadınla oturma
Kalb gülistanın batırma
Ordan ora laf götürme
İçimizde nemmamdır bu
Zenginler ardına düşme
Tamah edip, yoldan şaşma
Kimselere kuyu eşme
Kendi kazıp düşendir bu
Şüpheli taamdan hazer
Etme haramlara nazar
Ayağı dışarı gezer
Düzenleri bozandır bu
Herkese etmeli şefkat
Mahlûkattan etme nefret
Kalbin eğri, olmaz sohbet
Bağrımızı ezendir bu
Dışı soğuk, içi güzel
Böyle şahsı sevdik ezel
Sen de bak, böylece düzel
Kardeşlere numune bu
Kimselere cidal etme
Gazabın ardına gitme
Gözün aç, gaflete yatma
Senin için zarardır bu
Para ile ders geçirme
Gönül binasını uçurma
Bühtanla zehir içirme
Çok mühim iftiradır bu
Yollarını takip ettiği, Yunus Emre (ks), Mevlana Celaleddin-i Rumi (ks), Es’ad-ı Erbilî (ks) ve Mahmud Sami Ramazanoğlu (ks) gibi üstatların saf/duru, mükemmel ifade ve dil gücüyle Hacı Hasan Efendi de Anadolu’nun bağrında yetişen ve gönüller ihya eden bir bilge kişilik olduğunu tescil etmiştir. Bu vasiyetten anlaşılan o dur ki ona göre bilgelik; ‘
kulluk, ilim, edep, Sünnet-i Seniyye’ye sarılmak, nefse muhalefet, şöhretten sakınmak, şefkatli olmak, tartışma, öfke ve gafletten uzak durmak ve iftiradan kaçınma’ gibi hususla üzerine inşa edilmelidir.
Netice olarak ifade etmemiz gerekirse Hacı Hasan Efendi (ks) hayatı, eserleri, sohbetleri ve mücadelesiyle ‘nefsin isteklerine gem vurarak gerçek hürriyete kavuşmak suretiyle yani kulluk bilinciyle yaşayarak bilgeliğin elde edilebileceği ve bu bilgelik/yol göstericilik haliyle gönüllere yön verilebileceği’ mesajını bir emanet olarak bizlere bırakmış ve bu fani âlemden bâkî âleme göç eylemiştir. Vuslatları mübarek olsun. Mevla, yollarından ve şefaatlerinden bizleri ayırmasın. ‘İrciî’
3 hitabına mazhar olan bu bilge gönül insanına ‘Selam’
4 olsun.
5
Dipnotlar:
[1] Rad 13/28.
2 Buhari, Zekât, 18 ve 50; Rikak, 11; Vesâyâ, 9; Nafakât, 2; Müslim, Zekât, 94, 95, 96, 97, 106; Ebu Davud, Zekât, 28; Tirmizi, Zühd, 32; Kıyamet, 29; Nesai, Zekât, 50, 52, 53, 93; İmam Malik,
Muvatta, Sadaka, 8; Darimî, Zekât, 22.
3 Fecr 89/28.
4 Yasin 36/58.
5 Hayatı, eserleri ve fikirleri için bkz., Yahyalılı Hasan Efendi,
Gönül Âleminden, Ankara 1993; Erol Erdoğan - Mustafa Demirci. ‘Hacı Hasan Efendi’,
Sahabeden Günümüze Allah Dostları, İstanbul 1996, c.X, s.285-291; ve diğerleri,
Hakikat Önderi Yahyalı/ı Hacı Hasan Efendi, İstanbul 1996; Ali Özebağlı , ‘Hakikate Giden Yolcu Yahyalılı Hacı Hasan Efendi’,
İslam Mecmuası, Yıl: IV, Sayı: XLIII, İstanbul 1987, s.56; Alemdar, ‘Vefatının Sekizinci Yıl Dönümünde Hacı Hasan Efendimizi (k.s) Anarken’,
Yeni Dünya, Yıl: XI, Sayı: XVI, İstanbul 1995, s.44-46.
Mesaj Bırak