Ağzından Çıkanı Kulağın Duysun!

Bizler birileri ile konuşurken; içimizde olanları ifâde etmek isteriz. Bāzan bunu beceremez, içimizde olmayan sözleri ağzımızdan kaçırıveririz. Bāzan sözler düğümlenir de içimizden geçenleri dile dökemeyiz. Şunu iyi bilmeli ki, niyetimiz ne kadar güzel olursa olsun, bu niyet güzel bir cümleye dönüşmemişse, birilerinin yüreğini daraltacak, moralini alt üst edecek, iletişime zarar verecek cümleye dönüşür. Âdetâ sözümüz, insanların yüreğini yakan kor oluverir. İşin sırrı kendini bilmekte! “Kendini bilen Rabbini bilir! sözünde gizli olan sırlardan biri de, Mevlâ'nın işiten ve bilen olduğunu idrâk etmektir.”

O Allah ki, benim her sözümü işitiyor, her kelimemi kayda değer buluyor! Ağzımdan çıkan söz, muhâtabından evvel Mevlâ'ya ulaşıyor, oradan karşımdakinin kalbine yolculuk yapıyor!

“Güzel sözler ancak O'na ulaşır. Sālih ameli de güzel sözler yükseltir.” (Fâtır, 10.)

Kendini bilen, sözünde bir can taşıdığının farkındadır. Bu hassâsiyetle iletişim kurar. Nitekim kelimeler, kişinin kendine dönecek olan davranışların şifresidir. Hz. Mevlânâ ne güzel söyler: “Sözünü tartmadan söyleyen, aldığı cevaptan incinmesin!” Unutmamalıdır ki, en çok sıkıntıyı anlamı daralan ve kararan cümleler çeker. “Cümleleri bu sıkıntılardan kurtaracak nedir?” diye soranlara işte üç altın kural… 

Tenkit Yerine Takdir Cümleleri

Mevlâ'mızın hayâtımıza dâir bir oluş, bir de bozuluş kānunları vardır. Bir şeyleri oldurması için kulun çabasını ve adımını şart koşmuştur. Bozulması içinse, kulun bu yöndeki davranışları, hareketleri referans alınır. Ankebût sûresinde bu hakikat şöyle ifâde edilir: “Bizim uğrumuzda cihâd edenler var ya, Biz onları mutlaka yollarımıza ileteceğiz. Şüphesiz Allah, mutlaka iyilik yapanlarla berâberdir.” Eve geç kalmış olan eşi, “Nerde kaldın?” yerine “Bugün eve gelmek için çok gayret ettin, Allah senden râzı olsun!” cümlesi iyileştirir. Sınavdan düşük alan çocuğa, “Bu notun hâli ne?” yerine “Elinden gelenin en iyisi için çabaladın, bizi bu mutlu etti, Allah senden râzı olsun!” cümlesi bir dahaki sınavda not yükseltici iksirdir. Unutmamalıdır ki, tenkit tüketir, takdir üretir… 

Duālı Cümleleri Çoğaltmak

Ailemiz ve çevremizdeki kimselerle iletişimimizde duālı cümleler kullanmak, anlamamızı ve anlaşılmamızı kolaylaştırır. Muhâtabımıza kimlik ve kişilik inşâsı oluşturacak cümlelere dönüşür. Nitekim Mahmûd Sâmî Ramazanoğlu Hazretlerinin muhtereme zevceleri Rabia Annemiz'den nasihat istendiğinde o; “Defterinizde 'Allah râzı olsun!' cümlesi çok bulunsun, sizin de ağzınızdan en çok bu kelime duyulsun!” buyurmuşlardır. Eve alışveriş yapıp gelen eşe “Allah seni cömertlerin en başına yazsın!” deyivermek, evlâdımızı sabah okula yolcu ederken “Mevlâ senin ahlâkını meleklerine örnek olarak göstersin! Allah bilgiden ahlâka olan yolculuğunu kolaylaştırsın!” duālarını ona yoldaş etmek, akşam eve dönerken, cennete koşarcasına huzurla gelmelerini sağlayacaktır.

Süslü Sözden Ziyâde İyi Söz!

Unutulmamalıdır ki;

İyi söz temizler, kötü söz kirletir.

İyi söz doğrultur, kötü söz eğriltir.

İyi söz güldürür, kötü söz ağlatır.

İyi söz yaklaştırır, kötü söz uzaklaştırır. 

Kötü söz dünyâyı dar ederken, iyi söz daracık yeri cennete dönüştürür. Kötü söz muhâtabı dışarıya iterken, iyi söz içeriye çeker. Kötü söz savururken, iyi söz tutar, korur… 

Bu sebeple Hakk Dostlarının sözleri her zaman iyileştirmiştir. Sözlerin güzeli, güzellerin sözleri! diye ifâde etmiş atalarımız bu hakikati. Hacı Hasan Efendi (ks) Hazretlerinin şu mısrâlarının; gönlümüze şifâ, hayâtımıza rehber olması temennîsiyle…

Beş şey kalbi öldürür

Zikrin gülün soldurur

Gaflet içine daldırır

Bunlardan sakınmak gerek

Evvelkisi fazla yemek

İkincisi çok uyumak

Üçüncüsü gıybet etmek

İşte bundan hazer gerek

Dördüncüsü pek gülmesi

Beşincisi rızık kaygısı

Yoldan çıkarır, çok nâsı

Emrâzını bilmek gerek!

Ağustos 2022, sayfa no: 24-25