Ara

Mültecî

Mültecî
Mültecî der demez aklıma gelen bir şiirle başlamak istiyorum: Aç gönlünü Mevlâ’ya Yalvar Yüce Allâh’a Tövbe namaz niyazla Sığın yüce Allâh’a O İhsandır O lütuftur O saadet O huzurdur O derya O Mağfirettir Sığın yüce Allâh’a Takyanus’un zulmünden kaçan Ashâb-ı Kehf, Kitâb-ı Kerîm’in ifâdesiyle Allah Teâlâ’ya sığınıyor. “Hani o delikanlılar, mağaraya sığınmışlar ve ‘Ey Rabbimiz, bize tarafından bir rahmet ver ve şu işimizde bize kurtuluş yolu hazırla’ demişlerdi.(Kehf, 10.) Tebük seferine katılmayan üç sahabe de çârenin Allah Teâlâ olduğunu beyân ediyor. “Allah’dan başka sığınacak hiçbir şey olmadığını anlarlar.” (Tevbe, 118.) Kadının tasallütünde Yûsuf (as) “Allâh’a sığınırım” dedi. (Yûsuf, 23.) Bütün dertlere devânın Mevlâ (cc) olduğu Zâriyat sûresinin 50. âyetinde beyan buyurulur: “Öyleyse Allâh’a koşun.” Şirkden, küfürden, nifakdan, zulümden, kibirden, her türlü mâsiyetten Allah Teâlâ’ya dönün. Asıl mültecî, yurt yuva bulamayan bâtıl zihniyettir. Allah Teâlâ’nın zikrinden Kur’ân’dan ayrılmakla sıkıntılı bir hayat yaşarlar dünyâda Tâhâ sûresinin 124. âyetinde belirtildiği üzere. Âhirette ise azab ve ikab, cezâ içindedirler. Yere göğe sığmayan Hakk Teâlâ’nın muhabbeti, kâmil mü’minin gönlüne girmekle bahtiyardır.  Cemâl-i İlâhî’nin yanında cennet bile ona dar gelir. Enbiyâ Sûresi’nin 105. âyetine kulak verseydi mü’minler, hiç yurt ve yuvasından olur muydu? “Yeryüzünün iktidârına sâlih kullarım vâris olacaktır.” Kaynaklarını başkasına kullandırıp, kendisi köle gibi çalışır mıydı inananlar Mülk Sûresi’nin 15. âyetine baksaydı? “Yeryüzünü size boyun eğdiren O’dur. Onun omuzlarında yürüyün (yer üstü ve yer altı kaynaklarından istifâde edin) ve Allah Teâlâ’nın rızkından yiyin. Dönüş O’nadır.”

Alemdar - Ali Ramazan Dinç Efendi

Abone Ol

En son haberleri doğrudan gelen kutunuza alın. Asla spam yapmayız!

Sosyal Medya Hesapları

Mesaj Bırak