Ara

İbnü’l Vakt

İbnü’l Vakt

İbnü’l Vakt

  Bir seddin önünde iki küçükbaş Yıldızlara bakıp hep soruyorlar Biz burdan çıkalı seneler olmuş Hâlâ bir âlâmet gibi bekliyorlar Bir seddin önünde iki küçükbaş   İsâ Celîle’den koşar bir gece Kavrulur yüreği hep sorulardan İnsan babasızken nasıl var olur? Rıza lokmasını yutar sessizce İsâ Celîle’den koşar bir gece   Ülkelerde gezer zift ayaklılar Evlere girerler gündüz ve gece Enochian diliyle dostça mistikler İnkârı heceler yeni bir dince Ülkelerde gezer zift ayaklılar   Kim gülmüş dünyadan, kim murâd almış? Ağlamaz yine de hep kan yutar da.. Şefkat sözcüğünden akrep saraylar Çağırır ceylânı yetim kuşları Kıskacında tokat tokat sarar da Şefkat sözcüğünden akrep saraylar   Sokrates içerken baldıran zehri Eflâtun bir taşa söyledi sözü Taşları billûrdan o altûn şehri Demonlar yağmalar verirler közü Sokrates içerken baldıran zehri   Şehîdin kabrinde bir gül tomurcuk Bağrının içinden göğe göğerir Ey bu bahçelerin garip çocuğu Sen misin bu âlemde tek öldürülen? Elbet son nefeste Rahîm lütfeder Şehîdin kabrinde solmaz çiçekler...

Abone Ol

En son haberleri doğrudan gelen kutunuza alın. Asla spam yapmayız!

Sosyal Medya Hesapları

Mesaj Bırak