Ara

Zamanın Modern Atı

Zamanın Modern Atı

Nereye varacağını bilmeden bismillâh deyip yola konulduğunda hedefe doğru koşan atlar. Eskiler günlerce yolları aşarak at sırtında nice mesâfelere erişmiş, savaşları onların sırtında kazanmış. Yeri gelmiş bir ulaşım aracı olmuş, yeri gelmiş savaş aracı, yeri gelmiş eğlence için kullanılmış. Nice cengâverler de onunla tâlim etmiş gücüne güç katmış… Şimdi bizler de at binsek şöyle dört nala koştursaydık iyi olmaz mıydı? İyi olurdu iyi olmasına ama her şeyin değiştiği gibi onun da yerini alan birçok îcatlar çıktı. Şimdi at da kalmadı meydan da… Bize her defasında soruyorlar bu bisiklet sevdâsı nereden geliyor diye, atadan dededen gelen bir şey değil. Sonradan keşfettiğimiz bir şey de değil. Peki nasıl oluyor da böyle hız tutkunu olabiliyorsunuz? Aslında bunun temelinde genetik faktörler yatıyor. Dedelerimizin ömrü at sırtında geçmiş, herkes geçmişten gelen bir çok yeteneği gününde taşıyordur ama farkına varabilmek esas mesele. İşte bizdeki tutku da işte tam bundan müteşekkil. Eee dedelerimiz ata biner de biz de onlar gibi dört nala koşturamaz mıyız? Şartlarımız müsâit olsaydı elbette koştururduk. İşte tam bu düşünceler çerçevesinde bisikletle tanıştık ve o günden beridir benim için o “Zamanımızın Modern Atı.”

Kimi zaman şöyle gün doğumuyla sâhilden Rumeli Feneri'ne deniz ve yosun kokularını içimize çekerek, kimi zaman Beykoz’dan Yûşâ tepesine tırmanarak, kimi zaman Uçmakdere’nin muazzam güzelliklerini seyrederek bir câmi bahçesinde soluklanıp muhabbetle çaylarımızı yudumlayıp yola revân olmak. Bunlar târifi imkânsız, anlatılmakla ifâde edilemeyecek güzellikler… Tefekkür edebildiğiniz kadar güzelliklerin farkına varabiliyorsunuz. Araçlarınızla da belki gezebilir bu anlattıklarımızı yaşayabilirsiniz ama başarabildiğinizde elde ettiğiniz bir ödülün kıymeti çok farklıdır. Bir orman köyünden geçerken, yaşlı bir teyzemizin sabahın ilk ışıklarında bahçesine düşen elmasını armudunu toplarken evlatlarım deyip bizlere içtenlikle bir şeyler ikrâm etmek istemesi, öyle kolay karşılaşabileceğimiz şeyler değildir İstanbul'da…

Hareket hâlinde olan herkes kıymetlidir. Büyüklerimizin dediği gibi “Nerede hareket orada bereket.” Yirmi yıla yaklaştı İstanbul’dayım meğerse görmediğim, farkına varmadığım ne kadar güzel yerleri varmış. Siz hiç Beykoz Yuşa Tepesi’nden Yoros Kalesi’ne çıkıp oradan da Anadolu Kavağı Câmii’ne gün hemen yeni doğmuşken gittiniz mi bisikletle? Bahçesinde muazzam güzellikleriyle denize sıfır bir câmi ve İstanbul manzarası ayaklarınızın altında.

Bir sonbahar sabahında doğanın muhteşem renkleriyle göz kırptığı Kartepe’nin soğuk zirvesine tırmanıp yola düşen kestanelerine ne demeli, sobada mı pişirsek yoksa şöyle mangal üzerinde mi? Biz bunları düşünmeden çiğ çiğ yedik. Çiğ yenir mi diyenlere, bize bir bisiklet sürüşünde eşlik ederseniz söz size de tattıracağım o zaman karârı siz verin. Kartepe’de Sisli Vadi’ye geldiğinizde gürül gürül akan buz gibi suyundan bahsetmezsem olmaz. Dahası mı elbette var ama şimdilik bu kısma kısa bir ara…

Kuvvetli ve idmanlı olabilmek için sizi bir şeylerin harekete geçirmesi lâzım, bizi bu anlamda ayağa kaldıran en önemli bildiğim bir hâtıramı sizlerle paylaşmak isterim. Sene 2019, Üstâdımız İstanbul’u Safa Vakfımızı teşrîf ettiği bir akşam sohbetinde bizlere bir not tutturmuşlardı ve o gün aldığımız notlarda şunlar yazıyordu:

Mahmûd Sâmî Efendimiz (ks) Musahabe’de bizlere hayâtımızın her alanında örnek verdiği gibi bu hususta da ayrıca şunları belirtmiştir: “Gözünüzü açın ki kuvvet, atmaktır.” (Ahmed bin Hanbel, İbn-i Mace) 

Bu Hadîs-i Şerîf'in râvîsi Ukbe (ra) diyor ki:

Ben, Resûlullah (sav)’in minber üzerinde “Siz de onlara yâni düşmanlara karşı gücünüzün yettiği kadar kuvvet (cihâd için bağlanıp beslenen atlar) hazırlayın ki, bununla Allâh'ın düşmanını, kendi düşmanınızı ve bunlardan başka sizin bilemeyip de Allâh'ın bildiği diğerlerini korkutasınız. Allah yolunda ne harcarsanız ecri size eksiksiz ödenir. Siz aslâ haksızlığa uğratılmazsınız.” (Enfâl, 60.) 

Müfessirin beyânına göre “Kuvvet” kelimesinden anlaşılan, düşmana gâlip gelmek için her türlü araç ve gereçlerdir. Bunlara örnek olarak; Zırhlı araçlar, denizaltılar, uçaklar, tanklar, makinalı vesâitler, araba, hayvan, silah, top, demiryolu, şose, ordu, kışla, depo, istihkam, yiyecek, içecek, giyecek, savaş eğitimi, fen, sanat, beden kuvveti, idmanlar, hulâsa her şey kuvvete dâhildir. Bütün bunları tam bir sûrette ve olanca gücümüzü sarf etmek üzere vaktiyle hazırlamaya hepimiz şer’an mecbûruz. (Musahabe 5 /135-136 sf.)

Yukarıda Mahmûd Sâmî Efendimiz'in kuvvet ile ilgili sohbetinden de anlaşıldığı üzere beden kuvveti, idman ve bunun için gerekli ekipmanlar üzerinde bizlerin yapmak mecbûriyetimiz olan görevleri hatırlatılmıştır. Bizim buradan alacağımız ders spor olduğu için, idman tarafı ve beden kuvvetidir. Kuvvetli olmak önemli elbette ama bizim için esas olan kuvvette devamlılıktır. Yâni kondisyonumuzun tam olmasıdır.

Anadolu Selçukluları döneminde ahî teşkilâtı bünyesinde belli sporların yapıldığı tekkeler kurulmuştur. Meydanlarda cirit oyunlarının bitiminde oyuncular sahada yeniden karşılıklı dizilir, hakem kurulundan bir görevli öne çıkarak kısa bir konuşmadan sonra oyun sırasında gördüğü yanlış hareketleri anlatır, olumlu davranışta bulunanları över ve kazananları açıklardı. Yine Osmanlı Devleti’ni güçlü kılan sebeplerden bir tânesi de budur. Savaş koşullarına göre spor dallarını geliştirerek, bunun için tekkeler açarak gençleri yetiştirmişlerdir. Bunların en önemlileri ise okçuluk ve güreş tekkeleri olmuştur. Bunun dışında da elbette birçok branşta spor faaliyetleri yapılmıştır. Örnek verecek olursak; avcılık, bilek güreşi, matrak, yüzme, gürz, labut ve cundicilik yâni binicilik… 

Teknolojik hâdiselere baktığımızda insanın bile robotlaştırıldığı bu çağda bizlerin nasıl kuvveti kazanabileceği ve idmanlı olacağı önemlidir. İdmanın kelime mânâsına baktığımızda “bir şeye devâm etmek, sürekli yapmak” demektir. Şartlarımız gereği her birimizin sıhhatini korumak, sağlıklı olabilmek için her türlü gayreti göstermesi gerekmektedir. Yeteneklerimiz nisbetinde, geç kaldık demeden her birimiz sporun bir tarafından tutarak helâl dâiresi içerisinde elimizden geleni yapmalı, çocuklarımızı da bu bilinçle yetiştirmeliyiz. Sporla meşgûl ettiğimiz çocuklarımız boş kalmayıp hem kendilerine hem de çevresindekilere faydalı olacak meşgûliyet içerisinde olacaklardır. Sporun önemli yararlarından biri de özellikle enerjisini sporla değerlendiren gençleri kötü alışkanlıklardan uzak tutmasıdır. Ulaşabildiğimiz yeteneklerinin farkına vardığımız onlarca genç spor vesîlesi ile bataklıklardan kurtulmuş ve ülkemiz için yetiştirebildiğimiz değerler hâline gelmişlerdir. Yazımızın başlığında zamanın modern atı benzetmesini kullanarak zikrettiğimiz, günümüzde kolay gibi görünen ama bir o kadar da zor bir spor olan bisikletin faydalarına bir bakalım: 

Bisiklet Sürmenin Faydaları Nelerdir?

Düzenli bisiklet sürmenin temel faydaları

- Denge ve koordinasyonu artırır

- Enerji ve performansı artırır

- Bağışıklık sistemini güçlendirir

- Stresi azaltır

- Akciğer kapasitesini artırır

- Kilo kontrolü sağlar

- Kas gücü ve esnekliğini artırır

- Kalp damar sağlığına iyi gelir

- Zaman tasarrufu sağlar

- En ekonomik ulaşım aracıdır

- Vücûdunuzun kas gücü ve esnekliği artar 

Kilo Kontrolü ve Obezite

Bisiklete binmek, metabolizma hızınızı yükselttiği, kas oluşturduğu ve vücut yağını yaktığı için kilonuzu kontrol etmenin veya azaltmanın iyi bir yoludur. Kilo vermeye çalışıyorsanız, bisiklete binmek sağlıklı bir beslenme planıyla birleştirilmelidir. Bisiklet rahat bir egzersiz şeklidir ve zamanı ve yoğunluğu size uyacak şekilde çeşitlendirilebilir. Araştırmalar, egzersiz yoluyla haftada en az 8.400 kilojul (yaklaşık 2.000 kalori) yakmanız gerektiğini gösteriyor. Sabit bisiklet, saatte yaklaşık 1.200 kilojul (yaklaşık 300 kalori) yakar. Araştırmalar her gün yarım saatlik bir bisiklet yolculuğunun bir yılda yaklaşık beş kilogram yağ yakacağını gösteriyor. Kardiyo için en iyi spor araçlarından biridir. Bisiklet sürmek, koşmak ve tempolu yürüyüşe oranla dizlere ve eklemlere çok daha az baskı yaptığı için spora yeni başlayanlar için uygundur. Ulaşım maksatlı kullanıldığında spor için zaman ayıramayanlar için mükemmel bir çözümdür.

Kardiyovasküler Hastalık ve Bisiklet

Kardiyovasküler hastalıklar inme, yüksek tansiyon ve kalp krizini içerir. Düzenli bisiklet sürmek kalbinizi, akciğerlerinizi ve dolaşımınızı uyarır ve iyileştirir, kardiyovasküler hastalık riskinizi azaltır. Bisiklete binmek kalp kaslarınızı güçlendirir, dinlenme nabzını düşürür ve kandaki yağ seviyelerini azaltır. Araştırmalar ayrıca işe bisikletle giden insanların araba kullananlara göre iki ilâ üç kat daha az kirliliğe mâruz kaldıklarını ve bu nedenle akciğer fonksiyonlarının iyileştiğini gösteriyor. 20 ilâ 93 yaşları arasındaki 30.000 kişiyle 14 yıl boyunca yürütülen bir Danimarka araştırması, düzenli bisiklet sürmenin insanları kalp hastalığından koruduğunu buldu.

Diyabet ve Bisiklet

Tip 2 diyabet oranı artıyor ve ciddi bir halk sağlığı sorunu. Fiziksel aktivite eksikliğinin, insanların bu durumu geliştirmesinin ana nedeni olduğu düşünülmektedir. Finlandiya'da yapılan geniş çaplı bir araştırma, günde 30 dakikadan fazla bisiklet süren kişilerin diyabet geliştirme riskinin yüzde 40 daha düşük olduğunu buldu. 

Kanser ve Bisiklet

Birçok araştırmacı, egzersiz ve kanser, özellikle kolon ve meme kanseri arasındaki ilişkiyi inceledi. Araştırmalar, bisiklete binerseniz bağırsak kanseri olasılığının azaldığını göstermiştir. Bazı kanıtlar, düzenli bisiklet sürmenin meme kanseri riskini azalttığını da göstermektedir.

Kemik Yaralanmaları, Artrit ve Bisiklet

Bisiklete binmek gücü, dengeyi ve koordinasyonu geliştirir. Ayrıca düşmeleri ve kırıkları önlemeye yardımcı olabilir. Bisiklete binmek, osteoartritiniz varsa ideal bir egzersiz şeklidir, çünkü eklemlere çok az baskı yapan düşük etkili bir egzersizdir. Bisiklete binmek çok yüksek kas gücü gerektirmediği ve kemiklere aşırı yük bindirmediği için bir çok rahatsızlığa rağmen sürdürülebilecek bir egzersiz yöntemidir.

Akıl Sağlığı ve Bisiklet

Depresyon, stres ve kaygı gibi ruh sağlığı sorunları, düzenli bisiklet sürmekle azaltılabilir. Bu, egzersizin kendisinin etkilerinden ve bisiklet sürmenin getirebileceği zevkten kaynaklanmaktadır. Ayrıca bisiklet sosyal bir ulaşım aracıdır. Bisiklet toplulukları ile düzenli sürüş etkinlikleri yapabilirsiniz ve bu yeni bir çevreye giriş yapmanızı sağlar. Ailecek yapabileceğiniz bir spordur. 

Ekonomik ve Toplumsal Faydaları

Bisiklet en ekonomik ulaşım aracıdır. Pratiktir ve toplu taşıma araçları ile birlikte kullanılabilir. Şehirlerde güvenli bisiklet yolları oluşturulduğunda en güvenli ulaşım aracı olur. Yüksek nüfuslu ve trafik sorunu olan şehir merkezlerinde birçok trafik akışı problemini çözer, az yer kapladığı için park sorununu ortadan kaldırır. Yüksek trafik yoğunluğu olan şehirlerde bisikletle ulaşımın otomobillere göre çok daha hızlı olduğu ortaya konmuştur.

Bisiklet doğaya en az zarar veren ulaşım aracıdır. Üretimi sebebi ile oluşan kayıplar dışında doğa ve çevre sağlığına negatif etkisi yok denecek kadar azdır. Hava kirliliği oluşturmaz. Pedal destekli elektrikli bisikletler dâhil olmak üzere enerji dönüşümü ve tasarrufu için bir numaralı ulaşım aracıdır. Bisiklet üretiminde kullanılan malzemelerin %90'ından fazlası geri dönüştürülebilir maddelerden oluşur.

Aralık 2023, sayfa no: 76-77-78-79

Abone Ol

En son haberleri doğrudan gelen kutunuza alın. Asla spam yapmayız!

Sosyal Medya Hesapları

Mesaj Bırak