Ara

Yitirdiklerimiz

Yitirdiklerimiz

Yitirmediğimiz ne kaldı? Din gayreti, Sevgili Peygamberimiz (sav) “Ey kalpleri çeviren (Allâhım)! Benim kalbimi dînin üzere sâbit kıl” diye duā ederlerdi.1

İslâmî hassasiyet, gençliğin eğilimleri ne yöne? İnanç tartışma konusu olursa ne denebilir? Yaratılışta mevcud değerler değiştirilemez. “Ey Âdem oğulları, «Şeytana tapmayın. Çünkü o, sizin için (Rabbinizden) ayıran bir düşmandır, Bana ibâdet edin. İşte dosdoğru yol budur» diye size emr etmedim mi?”2 

İnsanın genetiği şöyle dursun, DNA’sıyla oynanır oldu. Çâre, “en iyi bilen Allah Teālâ ve Resûlü’dür (sav)” diyen ashâb-ı güzînin teslîmiyetidir. İslâm’ın târifi de bu değil midir? Dînin sâhibi olan Allah, “Es-Selâm”dır. O, kendisine 'teslîm olanlar'ı, selâm yollarına ulaştırır.3 Tarîkatta başlıca kāide, teslîmiyettir. Teslîm ol, selâmet bul denmiştir. 

İç dış, küçük büyük her ne varsa hayat kitabımızda zikrolunmaktadır. Kitâb-ı Kerîm’e, Sünnet-i Muhammediyye’ye mutâbık olmayan her şey kayıptır. Tıraş makinasından Robotik Otomasyon, yapay zekâ ve makine öğrenimine kadar ne varsa hepsi Resûlüllah (sav)’in hadîsiyle emsâlsiz bir âlet olur. Peygamberimiz (sav) şöyle buyuruyor: “Allah Teālâ, birinizin yaptığı işi en iyi şekilde yapmasından memnun kalır.”4 

Şoför ehil olmayınca yolcular emniyette olmaz. Yol gösterenler sapıtınca tren devrilir. Sürünün çobanı olmazsa, kurt saldırır. Duvarsız bahçe talân olur. Sevgili Peygamberimiz (sav) buyurur: “Ümmetimden iki sınıf salâha ererse insanlar da salâha erer: Yöneticiler ve âlimler.”5 

Âfakta böyle olduğu gibi enfüste de öyledir. Kalb bozuk olunca, bedenin işleri de hep bozuk olur. Sevgili Peygamberimiz (sav): “Bilin ki, bedende öyle bir et parçası vardır ki o iyi olursa, bütün beden iyi olur; o bozulursa, bütün beden bozuk olur. Bilin ki o, kalptir.”6 buyurdu.

Hazînenin şifresi bilinmezse, şehrin anahtarı olmazsa içeri girip madden ölçülemez kıymetten mahrum kalınır. Asıl yitik; arş olan, hazîne olan, beyt-i İlâhî olan kalbin îman kilidini kaybetmektir. Et yığını ve hücrelerden ibâret olan beynin tefekkür kilidini yitirmek, altmış senelik tāatin ecrinden mahrûm olmaktır. 

  1. Bektaş Velî (ks) Yûnus Emre’ye: “Senin kalbiyin kilidi Taptuk Emre (ks) Hazretlerinde” der. 

Yitik, kayıp bulununca anlaşılır. Cihan pâdişâhı olan Yavuz Sultan Selim der ki:

“Pâdişâh-ı âlem olmak bir kuru kavga imiş,
Bir velîye bende olmak cümleden a'lâ imiş.”

Said Nursî (ks) rûhî inkılâbı gerçekleştirince, eski Said ve yeni Said tâbîrini kullanmıştır.

Es’ad Erbilî (ks)’nin dergâhındaki yaş hesâbı, hayvânî ruhdan sultânî rûha, Hak ve hakîkate erme süresine göre yapılır. Seksenlik pîr, kırk yaşını yaş kabûl eder. Çünkü hayat isyanla şarâb olmuş, pîr-i muğanla mürşid-i kâmille zemzem olmuştur. Zemzem de unutulmuş, bambaşka bir sevdâ olmuştur. 

“Bir acep sevdâya düşmüş tutuşur Şemsî müdâm
Hakk'a makbûl olmak ister halka menfûr olmadan”

Şemseddîn Sivasî 

Dünyâyı kovmuş, ukbâyı kovmuş, sevdâ Mevlâ olmuş.

“Ne dârım var benim Es’ad ne de meyl-i diyârım var.
Cemâl-i yârdan başka diğer bir intizârım yok.”

Es’ad-ı Erbilî

Gelmiş ve geçmiş bütün eski nesillerden hiçbirini beğenmeyen, onlara: “Siz güneşi ceketinizin astarı içinde kaybetmiş marka Müslümanlarısınız! Gerçek Müslüman olsaydınız bu hallerden hiçbiri başımıza gelmezdi!” diyecek bir gençlik diyen Necib Fazıl Kısakürek, zāhirden bâtına, taklîdden hakîkate geçişe beytiyle ne güzel misâl vermiştir. 

Mesûliyeti ağır olan nefsimiz, ehlimiz ve neslimizi yakıtı taş ve insan olan ateşte terketmek ne büyük kayıptır. Dönüşü olmayan hayâta girmeden, arayalım çâreyi.

Dipnotlar

[1] Tirmizî, Deavât, 89.

2 Yâsîn, 36/60–61.

3 Mâide, 5/16.

4 Taberânî, el-Muʿcemü’l-Evsat, 1/275.

5 Deylemî, Müsnedü’l-Firdevs, 2/166.

6 Buhârî, Îmân, 39.

Kasım 2025, sayfa no: 4-5

Abone Ol

En son haberleri doğrudan gelen kutunuza alın. Asla spam yapmayız!

Sosyal Medya Hesapları

Mesaj Bırak