Ara

Yenilenmek, Yenilenirken Yenilmemek / Fatma Beyza Zortul

Yenilenmek, Yenilenirken Yenilmemek / Fatma Beyza Zortul

İnsan, her gün yeniden doğmak için batan güneş misâli batsa bile tekrar doğmaktan yılmamalı… Yıllar su misâli akıp giderken her bir saat, her bir dakīka bize lütfedilen bergüzar. Yeniden başlamak, başlamışken güzel sonlandırmak adına..

Yeniden başlama; içini mesken tutan beyhûde gāye ve ihtirasları yerle bir etme dürtüsüdür. Doğrularının yeterince doğru gelmemesi, içinde hiçbir şeyi tamamlamaya gücünün yetmediği güçlü noksanlık hâlidir. Pusulasız, yörüngesiz aklın ve kalbin götürdüğü mesnetsiz, fütursuz yollarda ziyân edilenin farkına varmadır. “Böyle nereye kadar?” sorusunun meydana getirdiği huzūra ulaştıran huzursuzluktur.

Ahmet Hamdi Tanpınar’ın dediği gibi saatin kendisi mekân, yürüyüşü zaman, ayarı ise insandır.

Allâh’ın rızāsına ayarlı bir saatin kaybedecek tek bir dakīkası, lüzumsuz geçen tek bir sâniyesi yoktur. Saatini Allâh’ın rızāsına ayarlama; başlangıçların en azîzi, adımların en hızlı yol katedeni, dâr-ı dünyâda fikren hapsolmuş fânînin ulaşabileceği en güzel merhale.. Yeter ki doğrularımızı tartmasını, hebâ olan saatlerin, günlerin kıymetini ve nihâyet o saati kurmasını bilelim. İnsan yolda olandır ve ayarlanmamış bir saat ile yola koyulan kaybeder; önce yolunu sonra kendini. Yenilir; önce kendine sonra zamâna..

Bir şeyleri Allâh’ın rızāsı dâhilinde değiştirmeyi istemek ayarlı bir saatle yolun sāhibi için yola koyulmaktır. Yalpaladığın yolda koşmaktır. Yönünü, yörüngesini bulmuş aklın ve kalbin kılavuzluğunda yol almak ve yol alırken de yılmak nedir bilmemektir. Öyleyse mâdem yol O’nun derhal yola revân olmalı! Allâh’ın rızāsını kazanma niyetiyle yeniden başlayanın yardımcısı yolun sāhibi olan Allah’tır. Niyetlerimizin pusulası Allah rızāsı olduğu, gönüllerimiz Allâh’ın nûru ile nurlandığı müddetçe olduğumuz yolda kaybolmayız. Her gün yenilenir ama hiçbir gün yenilmeyiz! Ali Ulvi Kurucu’nun da dediği gibi: “Allâh’ın nûru ile nurlanan bir gönlün semâsını hangi bulutlar kaplayabilir? Her an huzur-u İlâhî’de bulunmak bahtiyarlığına eren bir kulun rûhunu, hangi fânî emel ve arzular, hangi zavallı teveccüh ve iltifatlar ve hangi pespâye gāye ve ihtiraslar tatmin, teskin ve tesellî edebilir?”

Bugün senin de içinde anlamlandıramadığın bir boşluk var ise o boşluk Allâh’ın (cc) rahmetiyle dolup taşmayı bekliyor, ayarlanmamış bir saatin var ise o saat Allâh’ın rızāsına kurulmayı bekliyor, yürümediğin yollar Allâh’a koşmanı bekliyor, kelimelerin duā olup Allâh’a ulaşmayı bekliyor.. Bekliyorlar ama yarını değil bugünü bekliyorlar! Hem ne demişti Mustafa Kutlu: “Sabahı beklemeyiniz dostum, geceden yola çıkınız. Olur ki uyuyakalırsınız. Sabahı beklemek öğleni, öğleni beklemek akşamı beklemek gibi bir ruh gevşekliği doğurur.”

Öyle bir besmele çekeceğiz ki çektiğimiz besmele ile yerle bir olsun bizi alıkoyan, bizi bize geciktiren ne varsa.. Allah rızāsı için yeniden başlayalım, yeniden başlayalım ki yenilenlerden olmayalım.

Hamdolsun Alemlerin Rabbi Olan Allâh’a..

Şubat 2022, sayfa no: 8-9

Abone Ol

En son haberleri doğrudan gelen kutunuza alın. Asla spam yapmayız!

Sosyal Medya Hesapları

Mesaj Bırak