Ara

Yeniden Başlamak

Yeniden Başlamak

Her gün, yeni bir başlangıçtır. Bir daha geri dönmez. Geçmişi getirmek mümkün değildir. Bulunduğumuz ânı değerlendirmek gerekir. Çünkü bu günler yeni bir doğuşun öncüsüdür. Ana karnı hayâtı dünyâ hayâtına doğmak için varsa, bu hayat da âhiret ālemine doğmak için vardır. Her şey bir ilkle başlar. “kün feyekûn” ol deyince olur her şey. Suyun akışı, rüzgârın esişi, güneşin doğup batışı, toprağın hayat bulması yüce kudretin eseridir. Bu ālem ve ötesi İlâhî gücün azametine işârettir. Hiçbir şey durağan değildir. Hareket hâlindedir. Bedende hücre yeniler kendisini. Hayvanlar da yer ve bitirdikleri de hep değişime uğrar. Hz. Âdem’le Havvâ’dan bu zamâna kadar gelen nesil doğar büyür, nihâyeti aslî vatanına döner. Mühim olan başlangıcı mükemmel yapmaktır. Fıtratında mevcut vahdâniyeti hayâta yaymaktır. Niyet ve ihlâsı unutmamaktır. Ezelî ahde sadâkattir. Her şey insan için olunca, insan kelimesinin yapısında mevcut unutma illetinden kurtulmaktır. İki konuda unutkandır Âdem oğlu. Biri ruhlar ālemindeki “Rabbimizsin” sözü, bir diğeri de hiçbir zaman unutmamamız gereken Allah (cc)’dır. Bu sebeble Kitâb-ı Kerîm’imiz birçok yerde “Zikret" buyurur. Zamânın bütününü içine alan sabah ve akşam tâbiri kullanılır. “Rabbini çok zikret ve O'nu sabah akşam tesbîh et.” buyurdu.”1 “Sabah akşam Rabbinin ismini an.”2 “Rabbinin ismini an ve fânîlerden sıyrılarak bütün varlığınla yalnız O'na yönel!”3

Yeniden başlarken yenilenmek ne müthiş bir kemâldir.

“Her gün bir yerden göçmek ne iyi.
Her gün bir yere konmak ne güzel.
Bulanmadan, donmadan akmak ne hoş.
Dünle berâber gitti, cancağızım,
Ne kadar söz varsa düne āit.
Şimdi yeni şeyler söylemek lâzım.”

Değişimin önemini vurgulamış yukarıdaki dizelerle Mevlânâ Celâleddîn Rûmî (ks)

Her geçen gün daha fazla hayırlı ve sâlih amel işleyin tarzındaki hadîs-i şerîfinde Sevgili Peygamberimiz (sav): “İki günü eşit olan zarardadır.”4 buyurur.

“Hayırlı sabahlar”, “Hayırlı akşamlar” bilinçli bir şekilde söylenirse, Sevgili Peygamberimiz (sav)’in şu mübârek sözüyle örtüşür.

“-Ey Hâris nasıl sabahladın?”

Şu cevâbı verdi:

“-Gerçek bir Mü’min olarak sabahladım!”

Resûlullâh (sav):

“-Her sözün bir gerçeği vardır. Senin îmânının gerçeği nedir?”

Şöyle cevab verdi:

“-Nefsim dünyâdan ilgisini kesti. Gecem uykusuz, gündüzüm susuz geçmektedir. Rabbimin arşını görüyor gibiyim! Şu anda sanki cennet ehlini görüyorum. Onlar birbirlerini ziyâret etmekteler. Sanki şu anda ateş ehlinin çığlıklarını işitiyorum!”

Resûlullâh (sav) şöyle buyurdu:

“-İşte Allâh’ın kalbini îman nûruyla nurlandırdığı mü’min!”5

Sevgili Peygamberimiz (sav) “Îmânınızı yenileyiniz (tâzeleyiniz)” diye buyurduklarında Ashâb-ı Kirâm (r.anhum ecmain): “Yâ Resûlallâh! Îmânımızı nasıl yenileyelim?” diye sordular. Resûlullâh (sav) buyurdular ki: “Lâ ilâhe illallâh sözünü çoğaltınız.”6

Dil ile okurken, sadra yazdırınız. Hızır (as.)’ın Abdülhâlik Gucdüvânî’ye öğrettiği nefy ü isbâtı gerçekleştiriniz.

İbâdetin başı namaz tāati olduğuna göre, misâli namazdan vermek dünyâya ve âhirete yön verir. Çünkü namazdan alınan nasib, dünyâda tanımlanan toplam 7570 adet mesleğe yön verir. Son zamanlarda öne çıkan yapay zekâ mühendisliği, robotik mühendisliği, blockchain uzmanlığı, drone pilotluğu, yazılım geliştiriciliği, sentetik biyoloji uzmanlığı, insan kaynakları uzmanlığında başarının sırıdır. “Rasûlüm! Sana kitaptan ne vahyediliyorsa onu okuyup başkalarına da anlat. Namazı da dosdoğru kıl! Çünkü bütün şartlarına riāyet edilerek hakkıyla kılınan namaz, insanı her türlü hayâsızlıktan, dînin ve aklın kabûl etmediği şeylerden alıkoyar.”7 Bıçak ekmeği de keser insanı da. Yapılan her işte niyet önemlidir. Besmeleyle başlanan iş bereketli olur. Sevgili Peygamberimiz (sav) bir hadîs-i şerîflerinde şöyle buyuruyor: “Bismillâhirrahmânirrahîm ile başlamayan her anlamlı iş, bereketsiz ve sonuçsuzdur.”8

“Besmele, ekmeğimizin bereketiydi;

İki dünyâda aziz ümmet, Muhammed ümmetiydi” (sav)

Arif Nihat Asya 

Şeyh Abdullah Dehlevî (ks): “Nakşîliğin dört esâsı vardır: 1. Def-i havâtır. 2. Devamlı huzur hâli, 3. Rahmânî cezbe, 4. Mânevî vâridât.” buyurur.

Huzûr-u dâim dünyevî işleri de hâlis niyetle yapmaktır der İmâm-ı Rabbânî (ks).

Bilelim ki dünyâ da O’na āid uhrâ da. “İnsanlardan öyleleri de vardır ki, “Ey Rabbimiz! Bize bu dünyâda da iyilik ver, öteki dünyâda da iyilik ver; bizi cehennem azâbından koru” derler.”9

İnsanın dünyâsı ve âhireti için Rabbimizin râzı olacağı yararlı olan her şey hasenedir.

Niyet hayır, âkıbet hayır.

Dipnotlar

1 Âl-i İmrân, 3/41

2 İnsan, 76/25.

3 Müzzemmil, 73/8.

4 Beyhakî, Şuabü’l-Îman, VII, 472; Deylemî, Müsnedü’l-Firdevs, II, 323.

5 Tirmizî, Îmân, 8; Taberânî, el-Mu‘cemü’l-Kebîr, IV, 218.

6 Ahmed b. Hanbel, el-Müsned, II, 359; Hâkim, el-Müstedrek, I, 4.

7 Ankebût, 45.

8 Ahmed b. Hanbel, Müsned, VI, 47; Ebû Dâvûd, Edeb, 18.

9 Bakara, 2/201.

Eylül 2025, sayfa no: 4-5

Abone Ol

En son haberleri doğrudan gelen kutunuza alın. Asla spam yapmayız!

Sosyal Medya Hesapları

Mesaj Bırak