Ara

Şiirlere Misâfir Olan Ramazan

Şiirlere Misâfir Olan Ramazan

Ramazan; huzur, bereket, ibâdet ve kardeşlik iklîmi olarak tüm insanlık âlemini kuşatan bir ay. Kâinat tüm unsurlarıyla Ramazān’ı dopdolu yaşamamız için ādetâ bir bahar coşkusunu da içimize gönderiyor. Attığımız adımda; “Oruçluyum” demenin verdiği huzur ve emniyetle tüm hücrelerimizde hissediyoruz kutlu vakitleri. 

Ramazān’ı anlamak kadar anlatmak da rûha huzur veren bir coşkudur. Ramazan, İslâm dîninin en önemli ibâdet dönemlerinden biri olarak, sâdece dînî hayâtımızda değil, kültür ve edebiyatımızda da derin izler bırakmıştır. Özellikle Osmanlı döneminde Ramazan ayı, toplumsal hayâtın merkezinde yer alan bir zaman dilimi olmuş ve bu dönemde yazılan eserler, Ramazān’ın mānevî atmosferini, toplumun geleneklerini ve insanların duygularını yansıtmıştır. Bu bağlamda, "Ramazannâmeler” (Ramazāniyyeler) ve Ramazan temalı şiirler, edebiyatımızda önemli bir yer tutar.

Ramazannâmeler, Ramazan ayının özelliklerini, ibâdetlerini, oruç tutmanın fazîletlerini, iftar ve sahur vakitlerinin coşkusunu, câmi ve mescidlerdeki mānevî havayı anlatan edebî metinlerdir. Bu eserler, genellikle manzum veya mensur olarak kaleme alınmıştır. Ramazannâmeler sâdece dînî bilgiler vermekle kalmaz, aynı zamanda toplumun Ramazan ayına bakışını, geleneklerini ve göreneklerini de yansıtır.

Ramazan ayı sâdece oruç ibâdetiyle sınırlı kalmayan, mānevî bir dönüşümün, toplumsal bir dayanışmanın ve kültürel bir zenginliğin yaşandığı bir dönemdir. Bu sebeple şâirler, Ramazān’ı sâdece dînî bir vecîbe olarak değil, aynı zamanda insanın iç dünyâsındaki değişimleri, toplumsal hayattaki etkilerini ve kültürel zenginlikleri de kapsayan geniş bir perspektifle ele almışlardır.

Şiirlerde Ramazan

Anadolu'nun gönül sultānı Yûnus Emre, şiirlerinde sıklıkla Ramazan konusunu işler.

“Benden öğüt ister isen
Ey divâne bildiğimden
Budur Çalab’ın buyruğu
Tutun oruç kılın namazı”

Ramazān’ın gelişi bir müjdedir mü’minler için. Bu coşkuyu sözle, mahyalarla, muhabbet iklîmini gönülden gönüle ulaştırarak tüm İslâm coğrafyasına yaymak ister Ramazān’a ulaşan Müslümanlar. Çünkü Ramazān’a ulaşmak da Allâh’ın bir lütfudur ve şükür sebebidir. İsmail Hakkı Bursavî bu coşkuyu şiirinde heyecan ve mutlulukla dile getirir.

“Sâye saldı ehl-i îman üstüne
Hamdülillah geldi mâh-ı Ramazan
Doğru ol nûr ehl-i irfân üstüne
Hamdülillah geldi mâh-ı Ramazan”

Osmanlı döneminde Ramazannâmeler, halkın Ramazan ayına hazırlanması, oruç tutmanın önemi ve bu ayda yapılacak ibâdetler hakkında bilgilendirilmesi amacıyla yazılmıştır. Bu eserler, hem dînî bir rehber hem de edebî bir metin olma özelliği taşır. Özellikle dîvan edebiyatında Ramazan temalı şiirler, şâirlerin duygu dünyâsını ve toplumun Ramazan coşkusunu yansıtan önemli örneklerdir.

Sultan I. Ahmed’in Ramazāniyyesi bu türün en iyi örneklerindendir.

“Merhabâ merhabâ meh-i Ramazân
Merhabâ halka rahmet-i Rahmân
Merhabâ verdi âleme ziynet
Merhabâ ey müzeyyen-i devrân” 

Ramazan ayı, şâirler için ilham kaynağı olmuş ve bu dönemde yazılan şiirler, hem dînî hem de tasavvufî bir derinlik taşımıştır. Ramazan temalı şiirlerde, oruç tutmanın mānevî hazzı, iftar sofralarının bereketi, terâvih namazlarının huşû içinde kılınışı, Kadir Gecesi'nin kudsiyyeti gibi konular işlenmiştir. Bu şiirler, sâdece dînî duyguları değil, aynı zamanda toplumsal dayanışma, paylaşma ve birlik rûhunu da yansıtır.

Özellikle dîvan şâirleri, Ramazan ayını şiirlerinde sıkça işlemişlerdir. Örneğin Bâkî, Fuzûlî, Nedim gibi ünlü dîvan şâirleri, Ramazān’ın mānevî atmosferini şiirlerinde hissettirmişlerdir. Tasavvufî şiirlerde ise Ramazan, insanın nefsini terbiye etmesi, Allâh'a yakınlaşması ve mānevî arınma süreci olarak ele alınmıştır.

Şehre geldi berekâtıyla mübârek Ramazân
Oldı şehbenderi kâlâyı sevâb u gufrân (Enderunlu Fâzıl)
Gönderdi Hudâ çün bize mihmân Ramazânı
Hoş tutmağa niyyet edelim biz dahî anı (Zâtî) 

Cumhuriyet dönemi edebiyatında da Ramazan teması, özellikle halk şiirinde ve modern Türk şiirinde kendine yer bulmuştur. Bu dönemde yazılan şiirlerde Ramazan’ın geleneksel yönleri kadar, modern hayâtın getirdiği değişimler de işlenmiştir. Özellikle iftar sofralarının aile bağlarını güçlendiren yönü, Ramazan ayının toplumsal dayanışma rûhu ve mānevî huzur, bu şiirlerde öne çıkan temalardır.

Örneğin, Yahya Kemal Beyatlı, Necip Fazıl Kısakürek, Sezai Karakoç gibi şâirler, şiirlerinde Ramazān’ın mānevî atmosferini ve toplumsal etkilerini derinlemesine işlemişlerdir. Bu şâirler, Ramazān’ı sâdece bir ibâdet dönemi olarak değil, aynı zamanda insanın iç dünyâsında yaşadığı değişimlerin ve arınmanın bir sembolü olarak ele almışlardır.

İftardan önce gittim Atik-Valde semtine,
Kaç def’a geçtiğim bu sokaklar, bugün yine,

Sessizdiler, fakat Ramazan māneviyeti
Bir tatlı intizara çevirmiş sükûneti; 

Semtin oruçlu halkı, süzülmüş benizliler,
Sessizce çarşıdan dönüyorlar birer birer.

(Yahya Kemal)

Ramazan, edebiyatımızda sâdece bir ay değil, aynı zamanda insanın mānevî yolculuğunun, toplumsal dayanışmanın ve paylaşmanın sembolü olarak yaşamaya devâm ediyor. Ramazan’da edilen en güzel duā Faruk Nafiz Çamlıbel’in de şiirinde söylediği gibi; Ramazan’la başlayan güzelliklerin bir ömür sürmesidir. Duāmız dâim, Ramazanımız bereketli olsun.

“Al­nı­mız sec­de­de bul­sun bi­zi her lahza ezan
Ve ha­zîn öm­rü­mü­zün her gü­nü ol­sun Rama­zan.
Zik­ri­miz ar­şı ge­çip fec­re ka­dar yük­sel­sin
Mâve­râ­lar­dan ümîd et­ti­ği­miz ses gel­sin.”

Mart 2025, sayfa no: 45-46-47

Abone Ol

En son haberleri doğrudan gelen kutunuza alın. Asla spam yapmayız!

Mustafa Uçurum Tokat doğumlu. İlkokulu, ortaokulu ve liseyi Adapazarı’nda; üniversiteyi Cumhuriyet Üniversitesi Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü’nde okudu. Arkadaşlarıyla Martı dergisini ve Yitik Düşler Edebiyat dergisini, daha sonra Tokat merkezli Polemik dergisini çıkarttı. Şiir ve yazıları; Dergâh, Yediiklim, Hece, Hece Öykü, Yolcu, Türk Dili, Karabatak, Türk Edebiyatı, Aşkar, Sabit Fikir, Ayasofya, Cins, Nihayet, Muhit, Yitiksöz gibi dergilerde yayımlandı. Şairin Aynası kitabı ile TYB 2018 deneme ödülünü aldı. TÜRDEB tarafından 2020 yılı Dergi Dostu Yazar Ödülü’nü aldı. TYB Tokat Şube Temsilcisi. www.mustafaucurum.com adresinde dergiler ve kitaplar hakkında yazılar yazıyor. Evli ve iki çocuk babası olan Uçurum, Tokat’ta öğretmenlik yapıyor. Kitapları: Tenhalayın Kalbimi (Şiir), Esmerliğime Bakma (Öykü), Fedakâr Dost (Hikâye), Çocuklar Çocukluğunu Bilsin (Şiir), Irmaklarla Büyüyen Çocuk (Hikâye), Konuştukça Memleket (Şiir), Deneme Çekimi (Deneme), Kalbime Takılan Uçurtma (Hikâye), Şairin Aynası (Deneme), Şehirde Yeni Bir Rüzgâr (Deneme), Dünya Telaşı (Şiir) Uçurumda Bir Gömü ( Öykü), Boyumu Aşan Ömür – (Şiir), Eve Dönen Masallar ( Masal) - Yüzümün Haritası ( Deneme)
Sosyal Medya Hesapları

Mesaj Bırak