Ara

Şeytanın Düşmanları

Altıncısı: Nasihat veren mü’minler. Mü’minler vaaz u nasihatle insanların gönlünü çeviriyorlar. Evvelce âsî iken, en önde mü’min, mütedeyyin oluyor o kişiler. Bu da şeytânın işini zorlaştırıyor. Şeytan ihlaslı mü’minlerin de düşmanıdır. Yedincisi: Merhamet sâhibi kimseler. Merhamet sâhibi mü’min, bir kimsenin aç olduğunu duydu mu ona yetişir, karnını doyurur, sadaka verir. Şeytan, rahmetten ve merhametten hoşlanmaz. Sekizincisi: Tevbesinde sebât eden genç-ihtiyar mü’minler. Meselâ, Ramazan ayında hulûs-i kalb ile tevbe ediyor. Fakat tevbesi geçici değil. Ramazandan sonra da yine ibâdetine devâm ediyor. Kumarı terketmiş, yalanı terketmiş, gıybeti terketmiş, rüşveti terketmiş. Kısacası, tevbesinde sebât etmiş olan kimseleri de şeytan kendisine düşman biliyor. Dokuzucusu: Verâ sâhibi, haramdan sakınan mü’minler. Onuncusu: Ahlâk-ı hamîde sâhibi, güzel ahlâklı kimseler. Bir mü’min ki kimseyi incitmiyor, kimseden de incinmiyor. Maruf-i Kerhî gibi. Şeytan bu kimselere de yaklaşamıyor. On birincisi: Dâimâ abdestli gezen mü’minler. Abdestli gezen mü’min silahlı bir kimse gibidir. Şeytan abdestli adamın semtine hiç uğrayamaz. On ikincisi: Çokça Kur’ân okuyanlar. Şeytan, Kur’ân okunurken kalay gibi erir. Namaz kılınırken ise sıtma tutmuş gibi titrer. On üçüncüsü: İnsanlar uykudayken gece namazı kılanlar. İnsanlar uyuyor, o kalkmış sâdece Hakk rızâsı için namaz kılıyor. Riyâdan arınmış bu namaz şeytânın eceli demektir. On dördüncüsü: Hayâlı kadınlar, iffetini, nâmusunu muhafaza eden hanımlar. Tesettüre dikkat edelim bacılarım. Câmiye gelirken bile güzelce örtünmezsek, rastgele, salına salına gelirsek günah olur. Bir kadın göğsüne altın takarak, bileklerine bilezik takarak, koku sürerek, erkekler beni görsün de hoşlansın diye dışarı çıkarsa haram işlemiş olur. Zinâ günâhı olur. Erkek o kokuyu duyunca: “Şu kızdan, şu kadından ne güzel koku geliyor.” diye şehveti tahrik olsa; o ilgi ile, o sevgi ile göz göze bakışsalar göz zinâsı, yüzyüze gülerek konuşsalar dil zinâsı olur. “Böyle kadınlar benim dostum olur.” diyor şeytan. On beşincisi: Beş vakit namazında devamlı olan kimseler. Bilerek namazını geçiren ve şeytâna dost olan kimse âhirette azap çekecektir. Geçirdiği namazı kazâ eder, tevbe eder, tevbesi de kabûl olunursa kurtulur. Rabbimiz bizleri şeytânın düşmanı, Peygamberimiz (s.a.v.)’in dostu olan kâmil mü’minlerden eylesin. (Âmîn) Hamdolsun âlemlerin Rabbi olan Allâh’a.

Abone Ol

En son haberleri doğrudan gelen kutunuza alın. Asla spam yapmayız!

Sosyal Medya Hesapları

Mesaj Bırak