Ara

Sâdât-ı Kiram (ks) Efendilerimizin Nasihatleri

Sâdât-ı Kiram (ks) Efendilerimizin Nasihatleri
  • Abdulvehhab eş-Şa’rani (ks) “Meşâriku’l Envâri’l Kudsiyye” kitabında der ki:

“Sakın ola ki, Kur’ân’ın ve sünnetin rûhuna uymayan bir yola sûfiyenin yoludur demeyin! Çünkü Kur’ân’ın ve sünnetin kabûl etmediği yol küfür yoludur. Bizim yolumuz ise tamâmen ahlâk-ı Muhammediyye’yi yaşamak ve bütün hayâtımızı Kur’ân’ın emirlerine ve Resûlullâh (a.s)’ın sünnetlerine göre tanzim etmektir.”

“Ehl-i tarîk, insanı Allâh’ın huzûruna kalp huzûruyla çıkmaktan men’eden kötü sıfatlardan temizlenmeye irşad edecek bir mürşid-i kâmile intisâb etmenin mutlaka zarûrî olduğunda icmâ ve ittifak etmişlerdir.”

  • Selman-ı Farisi (ra) Efendimiz şöyle buyurmuştur:

“Kul Hakk’a tam itâat ederse, Hakk da onun istediğini muhakkak verir.”

  • Cafer-i Sadık (ra) Efendimiz şöyle buyurmuştur:

Beş kimseden sakının:

  • Yalancıdan
  • Ahmaktan
  • Bahilden
  • Mürüvvetsizden
  • Fâsıktan
  • Bayezid-i Bestami (ks) Efendimiz şöyle buyurmuştur:

“Nefsini murâkabe et, ilme yapış, eşyânın hakîkatini ara, edebini muhafaza et, hadlere dikkat et, dünyâ’ya kapılma, gâfillerden kaç, sünneti bırakma, ibâdetten ayrılma, ilim ve merhamet sâhibi ol, ahlâkı tamamla. İnsansın İslâm’sın!”

  • Ebul Hasen Harkani (ks) Efendimize sordular:
  • Kişi kendisinin uyanıklığını ne ile bilir?

O da:

  • Allâh’ı (cc) andığın zaman, baştan ayağa Allâh’ın seni andığını duymakla.. dedi.

Sordular:

  • Ahlâk nedir?
  • İşi Allah (cc) için işlemektir, buyurdu.
  • Ebu Ali Fârmedi (ks) Efendimiz şöyle buyurmuştur:

“Talebenin hocasına karşı dili ile saygılı olması gerektiği gibi, söylediğini kalbinden de reddetmemelidir.”

  • Abdülhâlık Gocdevani (ks) Efendimize bir derviş sordu:
  • Nefsin istediğini mi yapayım, yoksa istemediğini mi?
  • Bunu tâyinde insanın aklı yanılabilir. Hakkın emrettiği yapılır, nehyettiği yapılmaz. Kulluk bu, dervişlik budur.

Derviş:

  • Sâlikin yoluna şeytan karışır mı?

Hazret:

  • Nefsi ifnâ etmenin son hudûduna varmayan bir sâlik öfkeye düşünce şeytan onun yoluna karışır, işini allak bullak eder. Nefsi tamâmen ifnâ eden sâlikte öfke bulunmaz, gazaplanmaz. Yalnız gayret ile öfkeyi karıştırmamak lâzımdır.

Gayret, Allah ve Resûlüne uymakta sebattır. Muhaliflerine karşı davranıştır. Celâdettir. Bu gayret zuhûr edince şeytan kaçar.

  • Hâce Mahmud Fağnevi (ks) Efendimiz şöyle buyurmuştur:

“Alenî zikri, dili yalandan, gıybetten, boğazı haram lokmadan, kalbi şüpheden, gözü hıyânetten ve nazardan, gönlü riyâ ve süm’adan, sırrı mâsivâdan pâk eyleyenler yaparlar.”

  • Hâce Ali Ramiteni (ks) Efendimiz şöyle buyurmuştur:

“Kendine hiç günah işlememiş bir dille duâ ettir, reddolmaz. Dostun dosta duâsı böyledir. Onun dili sana göre günahsızdır, senin dilin ona göre günahsızdır.”

  • Muhammed Baba Simasi (ks) Efendimiz şöyle buyurmuştur:

“Faydasız havâtırdan (duygulardan) kalbi muhafaza etmek lâzımdır.”

  • Hâce Muhammed Bahâuddin Nakşibendi (ks) Efendimiz şöyle buyurmuştur:
  • “Tarîkatımız Sohbetledir. Sohbeti terk eden tarîkatı terk etmiş olur.”
  • “Kalplerin büyüklüğü aslında birdir; lâkin onlardaki mârifetlerin büyüklüğü başka başkadır.”
  • “Kalbinde bize karşı meyli olanlara muhabbet tohumu ekip gece gündüz onları terbiye etmek bizim vazîfemizdir. Bunun için uzakta olmak fark etmez.”
  • “Mürşid, tabibe benzer. Hastanın hastalığını, derdini tesbit eder ve ona göre ilaç verir.”
  • “Gafletle, öfkeyle veya başka kötü duygularla hazırlanmış yemekte hayır ve bereket olmaz. Çünkü ona nefis ve şeytan karışmıştır.”
  • “Nefis dâimâ pusudadır, kalbe saldırmak için fırsat kollar.”
  • “Nefsinizi dâimâ töhmet altında tutun ve ona uymayın. Her kim bunu başarırsa Allah Teâlâ ona sâlih amel işlemeyi nasîb eder.”

 

  • Hâce Alâeddin Attâr (ks) Efendimiz şöyle buyurmuştur:

“Bu yola girmeyenlerin yolunu kesen yine kendileridir. Kendilerindeki benlikleridir.”

“İnsanların küllî ilme ulaşamayışları, kendi cüz’î ilimlerinden geçemeyişlerindendir.”

“İrâdesini Hakk’ın irâdesinde, kudretini Hakk’ın kudretinde yok etmeyen HAKK’A varamaz.”

  • Hâce Yakup Çerhî (ks) Efendimiz şöyle buyurmuştur:

“Her hâlde uyanık olmalıdır. Yerken, yatarken, konuşurken, yürürken, alışveriş ederken, abdest alırken, namaz kılarken, Kur’ân-ı Kerîm okurken, yazarken, ders ve vaaz verirken, bir göz açıp kapayacak kadar Hakk’dan gâfil olmamalıdır.”

“Birbirini inkâr etmeyen aynı yol erbâbının sohbetleri faydalıdır. Ama sohbet ve arkadaşlık haklarını gözetmelidir. Kâmil ve mükemmil bir zâtın bir bakışı kalbi o kadar temizler ki, uzun riyâzetlerle buna kavuşmak pek zordur.”

  • Hâce Ubeydullah Ahrâr (ks) Efendimiz şöyle buyurmuştur:

Çok açlık ve çok uykusuzluk dimağı yorar. Hakîkatleri ve incelikleri idrâk etmekten alıkoyar. Bunun için riyâzât ehlinin keşfinde hatâ vakıa olmuştur.

Ferah ve sürur bünyeye kuvvet verir. Uyku dimağı hatâdan muhafaza eder.

İbâdet: İlâhî emirleri tutmak, lâyıkıyla amel etmek, nehy ettiklerinden sakınmaktır.

Ubûdiyet: Hakk Teâlâ hazretlerine devamlı teveccüh ve ikbâldir.

İnsanın yaratılışından maksat taabbüddür. Yâni ibâdet ve ubûdiyettir. Hülâsası ve zübdesi her hâl ü kârda Cenâb-ı Hakk’tan tazarru ve huzü sıfatı ile âgâh olmaktır.

Bu yol ihlâs, ihsan, istikamet ve edep yoludur.

  • Hâce Muhammed Zahit (ks) Efendimiz şöyle buyurmuştur:

“Dervişlik, yalnız bir yere çekilip oturmak, gökte uçmak, kerâmet göstermek değildir. Dervişlik; gönlü mâsivâdan, (Allâhü Teâlâ’dan başka her şeyden) yüz çevirmektir. Bir yandan günah işleyip, bir yandan da "Estağfirullah" demek istiğfar değildir. İstiğfar; Allâhü Teâlâ’nın emirlerine uymak, yasak ettiği şeylerden sakınmaktır.”

  • Derviş Muhammed (ks) Efendimiz şöyle buyurmuştur:

“Ey insanlar! Bu dünyâ bir imtihan yeridir. Gaflete dalmayın ki, ecel gelir arkadan.”

“Her bir günah, Allâh’ın nehy ettiği bir iştir. Eğer ki affetmezse, karşılığı ateştir.”

“Yâ İlâhî, bu nefsimin elinden kurtulmam için, yardım et kereminden.”

 

  • Hacegi Emkeneki (ks) Efendimiz sık sık şu şiiri okurlardı:

Zaman zaman ölümü hatırlarım, 

Bugün ne olacak ben de bilemem. 

İsteğim Rabbime yakın olmaktır,

Başka ne olursa ona râzıyım.

  • Hâce Muhammed Baki (ks) Efendimizin sözleri:

“Kalbinde ma’rifet-i ilâhî isteği olmayanla sohbet etme, arkadaşlık yapma. İlmini; mevki, makam ve övünmek için vesîle eden âlimlerden, aslandan kaçar gibi kaçınız.”

“Câhil tarîkatçılarla berâber bulunmaktan sakınınız.”

“Mârifetin kısım ve mertebeleri çoktur. İşin esâsı, dînimizin esâsı üzere olmaktır.”

“Oruç tutmak, Allâhü Teâlâ’nın sıfatıyla sıfatlanmaktır. Zîrâ Allâhü Teâlâ yemekten ve içmekten münezzehtir.”

“Bu yolun büyükleri son derece gayretli ve nâziktirler. Onların yolu, hiç eksiksiz Rasûlüllâh’ın yoludur.”

“Rızâ sâhiplerine, belâlar musîbet değildir. Onlar belâları beğenmemezlik etmezler. Çünkü, belâları veren yine Allâhü Teâlâ’dır.”

“Resûlullâh’a tâbi olmak, Ehl-i sünnet vel-cemâat itikâdında bulunmak ve bu büyüklerin nisbetini (bağlılık ve muhabbetlerini) kalbinde saklamak, dünyânın her nimetinden iyidir.”

“Sâdıklar ve hakîkate erenler sözbirliği ile diyoruz ki: “Sırât-ı müstekîm, yâni şaşmayan doğru yol, Ehl-i sünnet vel-cemâatin yoludur.”

“Müslümanlık; yapmak, yaşamak, ahkâm-ı ilâhîyi yerine getirmek demektir.”

“Sözün özü şudur ki: Gönül dostla olmalı, beden de işte bulunmalıdır.”

“Sakın helâl ve haramdan her bulduğunu korkusuzca yiyenlerden olma!”

“Haram ve şüpheli bir lokma yememek için, çok gayret ve dikkat etmelidir.”

“Ümit ipinin ucunu hiçbir zaman elden bırakmamalıdır.”

                                         Devam edecek…

Ocak 2018, sayfa no: 40-41-42-43

Abone Ol

En son haberleri doğrudan gelen kutunuza alın. Asla spam yapmayız!

Sosyal Medya Hesapları

Mesaj Bırak