Ara

Recep Tayyip Erdoğan Anadolu İHL’de Ahlâkla Yükselen Nesil

Recep Tayyip Erdoğan Anadolu İHL’de Ahlâkla Yükselen Nesil

Eğitim, sâdece bilgi aktarmak değil; insan inşâ etmektir. Bu inşâ, köklü bir çınarın gölgesinde, yüzlerce mezunu ile ülkeye yön veren bir okulda yapılıyorsa, ortaya çıkan sorumluluk sıradan bir görev değil, âdetâ bir dâvâ hâlini alır. 

Bu ay röportaj köşemizde, Türkiye’nin ilk imam hatip lisesi olan İstanbul Recep Tayyip Erdoğan Anadolu İmam Hatip Lisesi’nin müdürü Bayram Kefeli ile bir araya geldik.

Röportaj: Muhammed Ali Baydı

Kısaca kendinizi tanıtır mısınız?

Ben Bayram Kefeli. 1994 yılında Samsun İmam Hatip Lisesi’nden, 1999 yılında ise Marmara Üniversitesi İlahiyat Fakültesi’nden mezun oldum. 1999’dan itibâren Fatih ilçemizde çeşitli okullarda Din Kültürü ve Ahlâk Bilgisi öğretmenliği, müdür yardımcılığı ve ardından müdürlük görevlerinde bulundum. 2020 yılında ise Türkiye’nin ilk imam hatip lisesi olan İstanbul Recep Tayyip Erdoğan Anadolu İmam Hatip Lisesi’ne okul müdürü olarak atandım. 

Bu mesleğe başlarken sizi en çok etkileyen şey neydi?

Şunu çok iyi biliyordum: Geleceğimizi emânet edeceğimiz gençleri iyi yetiştirmeliyiz. Bu, sâdece bir görev değil, aynı zamanda kutsal bir sorumluluktu. Türkiye’de yarın bu bayrağı devralacak gençlerin nitelikli, ahlâklı ve donanımlı bireyler olması gerektiğine inanıyordum. Bu yüzden eğitimci olmayı önemsedim ve yarının büyük adamlarını yetiştirmek idealini kalbime koyarak bu mesleğe başladım. 

Bu okula atandığınızda sizi en çok heyecanlandıran hedef neydi? Bugün dönüp baktığınızda o hedefe ne kadar yaklaştığınızı düşünüyorsunuz?

Burası sâdece bir okul değil; Türkiye’nin ilk imam hatip lisesi. Cumhurbaşkanımızın, nice ilim ve bilim insanlarının yetiştiği bir çınar. Bu köklü çınara müdür olarak atanmak, büyük bir sorumluluğu omuzlamak demekti. Elbette bu durum bizi hem heyecanlandırdı hem de harekete geçirdi. 

Zirvede bir kurumu daha ileriye taşımak kolay değil. Biz de geçmişi şanla dolu bu kurumu yeni ufuklara taşımak için çalıştık. 2020 yılında göreve başladığımızda LGS’de okulumuz yüzde 10’luk dilimden öğrenci alıyordu. Bugün ise yüzde 4’lük dilime geldik. Elhamdülillâh, bu ilerleme bizim için büyük bir mutluluk ve şükür vesîlesi.

Günümüz gençleri dijitalleşmiş bir dünyâda yaşıyor. Sizce dînî eğitim bu dünyâyla nasıl bir iletişim dili kurmalı?

Gelecek bizim için çok kıymetli. Ama o geleceğe yürürken geçmişimizden, kök değerlerimizden kopmadan ilerlememiz şart. Bu sebeple geleneksel değerlerimizi bugünün diliyle, yāni dijital çağın imkânlarıyla buluşturmamız gerekiyor. Gençlerle bu dili kurmak için dijital ortamlarda nitelikli içerikler üretmeli, onları bu mecrâlarda doğru kaynaklarla buluşturmalıyız. Böylece öğrencilerimizi hem güncel dünyâya hazırlar hem de inanç ve değer bakımından koruma altına almış oluruz. 

Günümüz dînî eğitiminin çağın sorunlarına cevap verme kābiliyeti sizce yeterli mi? Bu konuda okulunuz nasıl bir katkı sunuyor?

Dijital çağda sorunlar da karmaşıklaştı, derinleşti. Artık evlerimizin kapılarını kapatsak bile, her türlü içerik dijital mecrâlar yoluyla çocuklarımızın odalarına kadar girebiliyor. Biz okul olarak bu farkındalıkla hareket ediyor, öğrencilerimizin zihinsel ve mânevî gelişimi için çeşitli projeler yürütüyoruz.

Örneğin kitap okuma kulüplerimiz var; burada öğrenciler doğru kaynaklarla tanışıyor ve bilgiyi hayatlarına taşıyor. Bir diğer projemiz, akāid ve fıkıh alanında yıl boyu süren bir okuma ve sınav programı. Bu programda başarılı olan öğrencilerimizi umre ile ödüllendiriyoruz. Ayrıca “Fütüvvet Kervânı” adını verdiğimiz çok özel bir projemiz var. Bu projede İmam Buhārî, İmam Mâtürîdî, Abdulkādir Geylânî gibi büyük âlimlerin hayatları üzerine okumalar yapıyor, belgeseller izliyor, onları yakından tanımaya çalışıyoruz. Bu yıl başarılı olan öğrencilerimizi, bu büyük âlimlerin yaşadığı coğrafyalara, Özbekistan’a götüreceğiz inşâallah. Ayın 23’ünde hareket ediyoruz.

Amacımız; öğrencilerimizi sâdece akademik olarak değil, mânevî ve kültürel olarak da donanımlı bireyler olarak yetiştirmek. Bu çalışmalar, onların dijital çağda savrulmalarını engelleyecek güçlü bir kimlik kazanmalarına katkı sağlıyor.

Bugünün gençliğini tanımlayacak olsanız, en temel ihtiyaç ve risk alanları sizce nelerdir? En fazla değer erozyonuna uğrayan kavram hangisidir?

Bugünün gençlerinde en çok göze çarpan sorunlardan biri, āidiyet duygusunun ve güven hissinin zayıflığı. Dijitalleşme bir yandan imkân sağlarken diğer yandan gençleri yalnızlaştırıyor. Kendini bir yere āit hissetmeyen, güven bağı kuramayan gençler zamanla içe kapanıyor ya da yanlış çevrelere yöneliyor.

Bu nedenle gençleri toplumla iç içe, güven duygusu içinde, mânevî bağları güçlü bireyler olarak yetiştirmek zorundayız. Onlara yalnız olmadıklarını hissettirmek, āit oldukları değerleri ve toplumu göstermek en önemli görevimiz.

Gençlerin ahlâkî gelişimi sâdece âileye değil, okula da yükleniyor. Siz bu konuda nasıl bir eğitim ortamı kurdunuz?

Gençlerin ahlâkî gelişimi için önce onları gerçekten dinlememiz gerektiğine inanıyorum. Onların dünyâsına kulak veriyor, arzularını, ihtiyaçlarını analiz ediyoruz. Daha sonra birlikte bir yol haritası çiziyoruz.


Bizim yaklaşımımızda sâdece nasîhat etmek değil; birlikte üretmek, birlikte başarmak var. Onlarla ortak projelerde yer alıyor, örnek olmayı sözden daha çok önemsiyoruz. Bu yaklaşım sâyesinde öğrencilerimizde hem āidiyet hem de ahlâkî gelişim anlamında çok güzel sonuçlar alıyoruz. Elhamdülillâh, bu yönde Türkiye’de örnek gösterilebilecek bir seviyeye ulaştık. 

Mânevî rehberlik ve psikolojik danışmanlık sizce okullarda ne kadar etkin? Siz bu alanı nasıl konumlandırıyorsunuz? Sizin mânevî gelişimi destekleyen uygulamalarınız var mı?

Mânevî rehberlik ve psikolojik danışmanlık, özellikle bu çağda her zamankinden daha önemli. Biz okul olarak bu iki alanı birbirinden ayrı değil, birbirini tamamlayan unsurlar olarak görüyoruz.

Mâneviyâtın psikolojiyi desteklediğine, psikolojik sağlığın da mânevî gelişimi güçlendirdiğine inanıyoruz. Bu nedenle hem rehber öğretmenlerimiz hem de diğer öğretmenlerimiz bu konuda donanımlı.

Bu bütüncül yaklaşım sâyesinde öğrencilerimizin hem ruhsal hem de mânevî ihtiyaçlarına cevap verebiliyor, onları çok yönlü olarak destekleyebiliyoruz.

Recep Tayyip Erdoğan Anadolu İmam Hatip Lisesi aynı zamanda bir marka okul. Bu noktaya geliş sürecini nasıl özetlersiniz?

Okulumuz geçmişte de büyük başarıları olan köklü bir kurumdu. Ama biz göreve geldiğimizde “Bu çıtayı daha da yukarı nasıl taşırız?” sorusuyla hareket ettik. Öncelikle öğrencilerimizi iki ana eksende geliştirmeyi hedefledik: Akademik başarı ve sosyal-ahlâkî gelişim.

Akademik anlamda yapılan çalışmalar sâyesinde LGS yerleştirme başarılarımız önemli ölçüde arttı. Üniversite sınavlarında öğrencilerimiz arasından Türkiye 70.si olan, ilk 100, 200, 300 ve 1000’de dereceler elde edenler oldu. Elhamdülillâh.

Sosyal ve ahlâkî gelişim alanında ise öğrencilerimizi yazarlarla, bilim ve ilim adamlarıyla, üst düzey bürokratlarla buluşturduk. Sohbet programları, ilim meclisleri ve kültürel etkinliklerle donanımlarını artırdık.

Bugün mezun ettiğimiz her öğrencimiz; hem akademik başarılarıyla hem de duruşuyla, konuşmasıyla, ahlâkî yapısıyla gittiği her yerde örnek gösterilen bir birey hâline geliyor. Bu da bizim için büyük bir gurur kaynağı.

Mezunlarınızın akademik ve sosyal hayattaki başarılarından örnekler paylaşabilir misiniz?

Okulumuz 1951 yılında kuruldu. Yāni Türkiye'nin ilk imam hatip lisesi. O günden bugüne binlerce mezunumuz oldu. Bunların arasında en başta Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan yer alıyor. Yine Meclis Başkanımız Sayın Numan Kurtulmuş, birçok eski bakan, Diyanet İşleri Başkanı, YÖK Başkanı, üniversite rektörleri, önde gelen akademisyenler, iş insanları… 

Bu okuldan sâdece ilim değil, aynı zamanda ahlâk, duruş ve liderlik taşıyan insanlar yetişti. Elhamdülillâh, biz de bu mîrâsı geleceğe taşıyarak yeni ilim, bilim ve fikir önderleri yetiştirmeye devâm ediyoruz.

Hâfızlık, bilimsel yarışmalar gibi dikkat çeken projeleriniz var mı?

Evet, okulumuz bünyesinde bir de ortaokulumuz var. Burada 5. sınıftan sınavla aldığımız öğrencilerle hâfızlık projesi yürütüyoruz. Öğrencilerimiz 5. ve 6. sınıfta hâfızlıklarını tamamlıyor, ardından 7. ve 8. sınıfta LGS’ye hazırlanıyorlar. Geçtiğimiz yıl 90 sorudan 88 net yapan hâfız öğrencimiz oldu. %1’lik ve %0’lık dilimden okulumuza yerleşen birçok hâfız öğrencimiz var.

Lisede de başarılarımız sürüyor. Kur’ân-ı Kerîm’i güzel okuma yarışmalarında Türkiye birinciliklerimiz var. Bilimsel alanda ise her yıl TEKNOFEST ve TÜBİTAK projelerine katılıyoruz. Örneğin, TEKNOFEST’te Türkiye üçüncüsü olan öğrencimiz var. Bu yıl 20 farklı proje ile TÜBİTAK Bilim Fuarı düzenledik. Dışarıdan gelen ziyâretçiler “bu projeler patent alacak düzeyde” dediler. Yāni burada sâdece bilgi verilmiyor; o bilgi hayâta aktarılıyor. Biz öğrencilerimizin düşünmesini, üretmesini ve uygulamasını sağlıyoruz. Elhamdülillâh bu da gerçekleşiyor. 

Öğrencilerin Müslümanca bir duruşla yetişmeleri için nasıl bir eğitim vizyonu planladınız?

Müslümanca bir duruş sâdece sözle değil, eylemle de ortaya konur. Biz bu bakış açısını hem hocalarımızla hem de okul kültürüyle öğrencilere kazandırmak istedik.

İyi bir Müslümanın nasıl olması gerektiğini sâdece anlatarak değil, bizzat yaşayarak, örnek olarak gösterdik. Özellikle zor ve aleyhte durumlarda bile adâleti, nezâketi, sabrı ve Peygamber Efendimiz’in (sav) ahlâkını esas alarak davranmak gerektiğini öğrencilerimize aktardık. Bu duruş, üniversiteye giden mezunlarımızın da çevrelerinde örnek bireyler olarak tanınmalarını sağladı.

Bugünün gençlerine bir eğitimci olarak en çok neyi mîras bırakmak istersiniz?

Ben bir eğitimci olarak, bugünün gençlerine Allah ve Resûlü’nün izinden giden; şefkatli, merhametli, çevresine duyarlı, inançlı ve sorumluluk sâhibi bireyler olmalarını mîras bırakmak isterim.

İnandığı değerler doğrultusunda; ülkesini, bulunduğu ortamı daha da geliştirmek için çabalayan; hayâtının ilk gününden son gününe kadar çalışkan, erdemli ve ahlâklı bir hayat süren insanlar olmalarını arzu ediyorum.

Temmuz 2025, sayfa no: 20-21-23-24

Abone Ol

En son haberleri doğrudan gelen kutunuza alın. Asla spam yapmayız!

Sosyal Medya Hesapları

Mesaj Bırak