Ara

 Peygamberimiz’in (sav) Hayatını Bugünün Çocuğuna Anlatabilmenin Yolları

 Peygamberimiz’in (sav) Hayatını Bugünün Çocuğuna Anlatabilmenin Yolları
Kâinatın biriciği olan insanoğlunun biricik dönemi çocukluk dönemidir. İnsanın bugününe ait mesajların alt dinamikleri çocukken oluşmaktadır. Çocuklar, çocukluk dönemlerinde çevrelerinde gözlemledikleri uğraşları, işleri yapmayı denerler ve uygulamaya çalışırlar. Aynı zamanda her çocuk yaşadığı çağın kendisine sunduğu imkânlarla hayata dair tecrübeler kazanırlar. Tarım toplumlarında yetişen çocuklar taşlarla, toprakla oynarken, günümüzün çocukları bilgisayarla, tabletlerle oynamaktadır. Bu yüzyılın çocukları bilgi ve teknoloji çağının donanımıyla büyümekte ve gelişmektedir.   Nedense insanoğlu büyüdükçe çocukluk yıllarında yapılan eylemleri, aktiviteleri, oyunları gereksiz, değersiz görmeye başlar. Hâlbuki çocukluk dönemindeki eylemlerle yetişkinlik dönemindeki eylemler arasında doğrusal orantı olduğu müşahede edilmektedir. Çocuklar anne babalarının yaptıkları işlerin minyatür olanları ile ilgilenirler. Dolayısıyla çocuklar yetişkinlerin kullandığı ürünlerin küçük tasarımları ile oynarlar. Tarım toplumlarında anne babalar toprakla geçimini sağladıkları için o günün çocuğu toprakla, taşla oynarken, sanayi toplumunun çocuğu anne babalarının yaşadığı şartların tezahürü olan ev, araba, bebek gibi oyuncaklarla oynamıştır. Bilgi ve teknoloji çağının çocukları ise anne babaları gibi teknolojik aletler kullanmaktadırlar. Her dönemin çocuğu normal hayatta kullanılan ürünlerin minimize edilmiş şekliyle oyun oynamaktadır.  
  1. yüzyılın hıza bürünmüşteknolojisi,çocukları yetişkinlerle birlikte aynı görselleri görmeye, aynı dizileri seyretmeye, aynı bilgileri edinmeye maruz bırakmaktadır. Bir dokunuşla her türlü bilgiye ulaşabilen bu yüzyılın çocuğunun hayata bakış açısının dünün çocuğundan daha farklı olduğu görülmektedir. Teknolojinin çok hızlı bir şekilde ilerlediği bu dönemde eğitim dünyası da nasibini almakta, hızlı bir değişim ve dönüşümün yaşandığı müşahede edilmektedir. Bu cihetle çağın çocuğunun bakış açısını yakalamak önem arz etmektedir. Bu hızlı değişim ve dönüşümden din eğitimi de etkilenmektedir. “Hz. Muhammed’in (sav) Hayatı”, “Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi” gibi dersler nasıl verilmeli üzerinde mülahazalar yapılmaktadır.  
 Bilgi birçok yöntem ve teknikle verilebilir. Önemli olan bilgiyi çocuk dünyasına uygun şekilde verebilmektir. Çocukların bilgiye parmak ucuyla ulaşabildiği bu yüzyılda bilgiye değil aktarılacak bilginin duygusuna odaklanmak gerekmektedir. Çok basit olarak görülen bir bilgiye duygu yüklendiği zaman o bilginin çocuğun eylemlerine de yansıyacağı muhakkaktır. Aynı zamanda çok bilgi yerine az da olsa kalıcı olan bilginin önemli olduğu unutulmamalıdır. Günümüzde internet yoluyla her türlü bilgiye ulaşıldığına göre çocuklara doğru olan ve olumlu duygular bırakacak bilgilerin verilmesi önem arz etmektedir.    Çocukların faaliyetlerini ifade eden oyun aktivitesi çocuklar için vazgeçilmez, önemli ve ciddi bir iştir. Aynı zamanda oyun her çağın çocuğunun değişmez dili ve kendini ifade yöntemidir. Çocuk için oyun özellikle okul öncesi dönemde en önemli ve tek uğraştır. Okul dönemindeki çocukların bütün uğraşı oyun olmasa da boş buldukları her anı oyunla geçirmek isterler. Çocukların bütün dünyası oyun olarak görülebilir.1 Yıllarca oyun boşa zaman gibi algılanmış olsa da günümüzde birçok eğitimci oyunu “Öğrenme Sanatı” olarak görmektedir. Oyun sayesinde çocuklar bazı bilgi ve becerileri kendi kendilerine öğrenirler. Okul çağıyla birlikte başlayan formal eğitim sürecinde de çocukların oyuna olan ihtiyacı devam eder.2   Oyun eğitim açısından değerlendirildiğinde, oyunun öğrenmeye yardımcı ve destekleyici olduğu müşahede edilmektedir. Çocukları dünyasının vazgeçilmezi olan oyun sayesinde öğrenme daha kolay, daha zevkli ve daha kalıcı olur. Eğitim ve öğretimde yaparak, yaşayarak öğrenme en kalıcı öğrenme biçimidir. Böylelikle çocuklar öğrenme sürecini en aktif şekilde kullanmış olurlar.3 Din eğitimi ve öğretiminde de oyun çok önemli bir araçtır. Dini ve ahlaki kavramların yer aldığı oyunların olması ve derslerde kullanılması gerekmektedir. Çocuklar “Hz. Muhammed’in Hayatı” dersi ile Hz. Peygamber’in hayatına dair bilmediği birçok kavramla okul yıllarında karşılaşacaktır. Bu ders ezbere ve ödeve dayalı bir şekilde yapıldığı zaman çocuklara sıkıcı gelecek ve öğrenme süreçlerini olumsuz etkileyecektir. Daha da önemlisi çocuklarda din olgusuna ait olumsuz duygular bırakacaktır.    “Hz. Muhammed’in (sav) Hayatı” dersi için öncelikle çocuk dünyasına uygun, çocuk dilinin hakim olduğu kitaplar yazılmalıdır. Bu kitapların görselleri ilgi çekici olmalı, kitapta anlatılacak dini bilgi ve kavramlar anlaşılır şekilde ifade edilmelidir. Hz. Peygamber’in (sav) hayatından karelerin olduğu çocuk oyunları yazılmalı, derslerde uygulanacak bir forma aktarılmalıdır. Ders içerisinde anlatılacak konular çocukların ilgisini çekecek oyunlar ve yarışmalarla desteklenmelidir.   Sınıflarda akıllı tahtalar kullanılarak Hz. Peygamberin hayatı ile ilgili konuların görsellerle desteklenmesi, slayt, animasyon ya da z kitap halinde sunulması, interaktif bilmece, bulmaca, yapboz gibi oyunların bilgisayar destekli uygulanması derslere akıcılık getirecektir. Özellikle Hz. Peygamberin hayatının her döneminin oyun olarak uyarlanması ve çocuğun tarihsel aşamaları birer birer geçerek bilginin bütününe ulaşması kalıcı bir eğitimin gerçekleşmesine vasıta olacaktır.    Hz. Peygamber’in çocuklarla yaşamış olduğu anıların, adalete, merhamete dair konuların sınıf içerisinde drama şeklinde canlandırılması duygu odaklı, birebir yaşanacak bir tecrübe oluşturacaktır. Oyun, drama yöntemlerinin yanı sıra Hz. Peygamberin hayatından önemli kesitler mısralar şeklinde yazılıp ritim metodolojisi kullanılarak sınıfça oluşturulan özel ritimler yapılarak konu daha güzel bir şekilde anlatılmış olacaktır.   Din eğitim ve öğretiminde yeni yöntem ve tekniklerin keşfedilmesi kadar bu yöntem ve teknikleri uygulayacak din eğitimcilerine ihtiyaç vardır. Özellikle din eğitimcilerinin çocuklarda dinle ilgili oluşacak olumsuz duygulardan sorumlu olacaklarını bilerek davranmaları gerekmektedir. Eğitimcilerin konulara uygun oyun, drama belirlemesi ve konuya katacakları heyecan çok önemlidir. Eğitimcilere düşen, iç dünyalarını oyun üzerine inşa etmiş olan çocukların bu özel dünyalarını değiştirmek değil, onların dünyalarına göre konuları aktarabilmektir.   Sonuç Olarak,   Dünya tarihinin en özel kişisi, insanlığın en güzel modeli olan Hz. Peygamber’in hayatının çocukların duygu dünyalarında yer bulabilmesi, onların güzel kalplerine dokunulabilmesi için bu çağın çocuklarının diline güncellenmiş kitaplar, oyunlar, dramalar ve teknolojik imkanlar üretilmeli ve kullanılmalıdır. 
 Dipnotlar 
1 Atalay Yörükoğlu, Çocuk Ruh Sağlığı, İstanbul: Özgür Yay., 19. Baskı, 1994, s. 66 
Yorulmaz, Bilal Yorulmaz, Oynayalım Öğrenelim: Din Eğitiminde Kullanılabilecek Eğitsel Oyunlar, İstanbul: Rağbet yay., 2014, s. 14 
3 Atalay Yörükoğlu, a.g.e., s. 72; Nuray Senemoğlu, Gelişim, Öğrenme ve Öğretim Kuramdan Uygulamaya, Ankara, Gazi Kitabevi, 2001, s. 133 
Handan Yalvaç Arıcı (2017-Kasım)

Abone Ol

En son haberleri doğrudan gelen kutunuza alın. Asla spam yapmayız!

Sosyal Medya Hesapları

Mesaj Bırak