Kâinatın biriciği olan insanoğlunun biricik dönemi çocukluk dönemidir. İnsanın bugününe ait mesajların alt dinamikleri çocukken oluşmaktadır. Çocuklar, çocukluk dönemlerinde çevrelerinde gözlemledikleri uğraşları, işleri yapmayı denerler ve uygulamaya çalışırlar. Aynı zamanda her çocuk yaşadığı çağın kendisine sunduğu imkânlarla hayata dair tecrübeler kazanırlar. Tarım toplumlarında yetişen çocuklar taşlarla, toprakla oynarken, günümüzün çocukları bilgisayarla, tabletlerle oynamaktadır. Bu yüzyılın çocukları bilgi ve teknoloji çağının donanımıyla büyümekte ve gelişmektedir.
Nedense insanoğlu büyüdükçe çocukluk yıllarında yapılan eylemleri, aktiviteleri, oyunları gereksiz, değersiz görmeye başlar. Hâlbuki çocukluk dönemindeki eylemlerle yetişkinlik dönemindeki eylemler arasında doğrusal orantı olduğu müşahede edilmektedir. Çocuklar anne babalarının yaptıkları işlerin minyatür olanları ile ilgilenirler. Dolayısıyla çocuklar yetişkinlerin kullandığı ürünlerin küçük tasarımları ile oynarlar. Tarım toplumlarında anne babalar toprakla geçimini sağladıkları için o günün çocuğu toprakla, taşla oynarken, sanayi toplumunun çocuğu anne babalarının yaşadığı şartların tezahürü olan ev, araba, bebek gibi oyuncaklarla oynamıştır. Bilgi ve teknoloji çağının çocukları ise anne babaları gibi teknolojik aletler kullanmaktadırlar. Her dönemin çocuğu normal hayatta kullanılan ürünlerin minimize edilmiş şekliyle oyun oynamaktadır.
- yüzyılın hıza bürünmüşteknolojisi,çocukları yetişkinlerle birlikte aynı görselleri görmeye, aynı dizileri seyretmeye, aynı bilgileri edinmeye maruz bırakmaktadır. Bir dokunuşla her türlü bilgiye ulaşabilen bu yüzyılın çocuğunun hayata bakış açısının dünün çocuğundan daha farklı olduğu görülmektedir. Teknolojinin çok hızlı bir şekilde ilerlediği bu dönemde eğitim dünyası da nasibini almakta, hızlı bir değişim ve dönüşümün yaşandığı müşahede edilmektedir. Bu cihetle çağın çocuğunun bakış açısını yakalamak önem arz etmektedir. Bu hızlı değişim ve dönüşümden din eğitimi de etkilenmektedir. “Hz. Muhammed’in (sav) Hayatı”, “Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi” gibi dersler nasıl verilmeli üzerinde mülahazalar yapılmaktadır.
Dipnotlar
1 Atalay Yörükoğlu, Çocuk Ruh Sağlığı, İstanbul: Özgür Yay., 19. Baskı, 1994, s. 66
2 Yorulmaz, Bilal Yorulmaz, Oynayalım Öğrenelim: Din Eğitiminde Kullanılabilecek Eğitsel Oyunlar, İstanbul: Rağbet yay., 2014, s. 14
3 Atalay Yörükoğlu, a.g.e., s. 72; Nuray Senemoğlu, Gelişim, Öğrenme ve Öğretim Kuramdan Uygulamaya, Ankara, Gazi Kitabevi, 2001, s. 133
Handan Yalvaç Arıcı (2017-Kasım)Abone Ol
En son haberleri doğrudan gelen kutunuza alın. Asla spam yapmayız!
Mesaj Bırak