Ara

Oyunda Gâye

Oyunda Gâye
Dînimiz İslâm fıtratı, yaratılışı zorlamaz. Bedeni bütün tâatleri yerine getirirken insanın ihtiyâcı olan eğlenceyi ihmâl etmez. Yapılan bütün hareketleri şer’in, dînin emirleri ölçüsünde yürütür. Aleyhissalâtü Vesselâm Efendimiz çocukların oyununa katılır, bu esnâda onlara emr-i ilâhîyi bildirirdi. Herşeyde bize örnek olan Aleyhissalâtü Vesselâm Efendimiz Aişe annemize Habeşîlerin ok atışını, onu omuzuna alarak seyrettirirdi. O seyri tamamlayıncaya kadar bırakmazdı. Annemizle koşu müsâbakası yapardı. Rükane denen bir müşrikle güreşe tutuşmuştur. Dînin galebe çalacağını, bütün görüşlere hâkim olacağını güreşteki başarısıyla da göstermiştir. Yüce dînimiz İslâm ok atıcılık, binicilik ve yüzme gibi sportif faaliyetleri hoş görmüştür. Oynanan oyunun her birinde ibâdet ve tâat kastedilmiştir. Dînimizin vazgeçilmez esaslarından biri olan cihadda ok atma: “Sizden hiçkimse oklarıyla eğlenmekten geri durmasın.” Öğrendikten sonra atıcılığı bırakan, unutan kimse için “bizden değildir” veya “bana isyân etmiştir, Allâh’ın bir nimetine küfranda bulunmuştur” gibi tâbirler kullanmıştır. Cihâda o kadar önem vermiş ki Efendimiz Aleyhissalâtü Vesselâm; “Hiçbir silah, hayırda onu geçememiştir.” “Atıcılık öğrenin zîrâ iki hedef arası, cennet bahçelerinden bir bahçedir.” “Atış eğlence değildir, atış, öğrendiğiniz şeylerin en hayırlısıdır.” “Melâike sizin hiçbir eğlencenizde bulunmaz, atış ve at koşusu hâriç.” Uhud muharebesinde Hz. Sa’d’a kendi elleriyle ok vererek “Anam babam sana fedâ olsun, at yâ Sa’d” demiştir. Günümüzde şifrelerle yapılan siber saldırılar, o günün okları mesâbesindedir. Kalbe işleyen güzel bir sözün de günümüz cihâdında önemi çok büyüktür. Aleyhissalâtü vesselâm Efendimiz at yarışlarına bizzat katılmıştır. Adba adındaki devesi yarışa girdi, her zaman kazanan deve geri kalınca “Her ileri gidenin bir de geri kalması vardır” buyurdu. “Hayırda birbirinizle müsâbakaya giriniz, olur da biriniz geri kalırsa hayırda o bayrağı onun adına diğeri taşısın, hedefe ulaştırsın. Birbirinize hayırda destekçi olun.” Aleyhissalâtü vesselâm Efendimiz çocukların biniciliği öğrenmesini tavsiye etmiştir. At ve deve yarışlarını teşvik etmiştir. Yazmaya önem verdiği gibi yüzmeye de önem vermiştir. Hz. Ömer “Çocuklarınıza yüzmeyi, binmeyi öğretin ve hedefler arasında yalınayak yürümeyi emredin.” buyurmuştur. “Allah yolunda ayakları tozlananların bedeni ateşe haram kılınmıştır.” (Hadîs-i Şerif) İrşad, ıslah, hasta ziyâreti, cenâze ve bir mü’minin ihtiyâcını giderme, helâl rızık talebi için yapılan yürüyüşler günahlarımızın affına sebeptir. Hz. Hasan’la Hz. Hüseyin güreşe tutuşmuştu. Efendimiz aleyhissalâtü vesselâm Hz. Hasan’ı tuttu. ‘Neden Hz. Hasan’ın tarafını tuttunuz?’ diyenlere: “Torunum Hüseyin’i Cebrâil tutuyordu.” Anladığımız kadarıyla, dînimizdeki oyun ve eğlenceler dînimizin izzetini, küfrün zilletini ifâde eder.

Alemdar-Ali Ramazan Dinç Efendi (Nisan 2016)

Abone Ol

En son haberleri doğrudan gelen kutunuza alın. Asla spam yapmayız!

Sosyal Medya Hesapları

Mesaj Bırak