Ara

ÖIümü Tefekkür Etmek / Abdülkâdir Geylânî (rh.a)

ÖIümü Tefekkür Etmek / Abdülkâdir Geylânî (rh.a)

Ölümü tefekkür etmek, nefis hastalıklarının şifâsıdır ve nefsin tepesine indirilen bir balyozdur. Ben gece ve gündüzün çoğunda ölümü düşünmekten hiçbir zaman geri durmadım ve ancak onu düşünmekle kurtuluşa erebildim, nefsimi de ölümü çok düşünmekle dizginleyebildim. Bâzı geceler ölümü düşünerek seher vakitlerine kadar ağladığım oldu. Bu gecelerde ağlayarak bir taraftan da: “Allâh’ım! Sen’den, rûhumu ölüm meleğinin değil Sen’in almanı istiyorum” diye duâ ederken bir ara gözlerim kapandı ve rüyâmda yaşlı nûrânî yüzlü bir adam gördüm, kapıdan içeri girdi ve kendisine şöyle sordum:

-Sen kimsin? O da:

-Ben ölüm meleğiyim, diye cevap verdi. Ben:

-Ben Allah (cc)’dan rûhumu senin değil O’nun almasını istemiştim, deyince 0 da:

-Neden böyle istekte bulundun, benim günâhım ne? Ben ancak emir kuluyum, ben sâdece benden isteneni yaparım. Benden bir kısım insanın rûhunu kolaylıkla almam istenir, ben de bu insanların ruhlarını yumuşaklıkla alırım. Bir kısım insanların ruhlarını da acı ve ıstırap vererek almam istenir, ben de öyle yaparım, deyince birbirimize sarıldık ve berâberce ağladık. Bir müddet sonra uyandım, baktım ki ben hâlâ ağlıyorum.

Kur’ân Sevgisiyle Dolan Kalpler En Kıymetli Kalplerdir

Ey sebeplere dayananlar! Size fayda veren de zarar veren de, sizin pâdişâhınız da sultânınız da, ilâhınız da tek bir ilâhtır. O’nun irâdesinin dışında size kimse ne bir zarar, ne de bir fayda verebilir. Sizler Allâh’ın şu sözlerini işitmediniz mi?: “De ki: Ben, yalnızca sizin gibi bir beşerim. (Şu var ki) bana, ilâhınızın sadece bir ilâh olduğu vahiy olunuyor. Artık her kim Rabbine kavuşmayı umuyorsa, iyi iş yapsın ve Rabbine ibâdette hiçbir şeyi ortak koşmasın.” (Kehf, 18/110) 

Rabbin ile aranda sen varsın. Sen kendini aradan çıkardığın zaman Rabbini görürsün.

Bu esnada sohbeti dinleyenlerden biri:

-Kendimi aradan nasıl çıkarayım? dedi. Ben de ona şöyle cevap verdim:

-Nefsine muhâlefet ederek, onunla mücâhede ederek, onun istek ve arzularına boyun eğmeyerek ondan sıyrılabilirsin. Onun şehevî arzularına, lezzetlerine tenezzül etmeyerek onun zelîl olmasını sağlarsın ve bu durumda nefsi kalbinin yüzünden uzaklaştırırsın. İşte o zaman nefis hareketsiz bir et parçası hâline dönüşür. Bu andan îtibâren onda itmi’nân rûhu debelenmeye başlar. Zîrâ nefsin varlık rûhu (nefs-i emmâre) çıkınca orada nefs-i mutmainne rûhu debelenmeye başlar. İşte o zaman nefs-i mutmainne ve kalp Allâh’ı (cc) görürler.

Allâh’a ve Rasûlüne îmân ediniz. Allâh’ı ve Rasûlü’nü haber verdikleri konularda tasdîk ediniz. Allâh’a vuslatın yolu Allâh’a îmandır. Tüm hayrın esâsı da îmandır. 

Allah (cc)’dan başka şeylere karşı ürperti duymak, onlardan uzaklaşmak lâzımdır. Ölüm sana gelince; her şeyle olan bütün bağını koparıverir. Sana yakın olan her şey ölümle birlikte seni terk eder. O halde onlar seni terk etmeden ve onlar seninle bağını koparmadan önce, sen onları terk et ve onlarla bağını kopar; ki kabir senin için Hakk’a giden bir yol olsun, bir dehliz olsun. Ölmeden önce öl. Nefsine ve dışındaki şeylere karşı ölü gibi ol, ki Allah (cc) ile dirilesin. 

Kişi bu mertebeye ulaştığında, Allâh’a (cc) yakınlığı ve O’nu bilmesi sebebiyle hayat sâhibi olur. Bu kişi; elinden dünyevî birtakım şeyler uçup gitse, kıyâmet kopsa kopmasa, olsa olmasa, ölüm varmış yokmuş artık aldırış etmez. Onun tek bir meşgûliyeti vardır, o da Hakk’a vuslattır. Şer’î hükümlere gelince; onlar tabiî olarak yaşanır ve muhâfaza edilir. Sizleri zâhirî hükümleri yaşamaya sevk ederek, bilgilerinize fesâhati veren Allâh’ı noksan sıfatlardan tenzîh ederim.

Rasûlullah (sav) şöyle buyurur: “Gücünüz yettiğince dünyâ meşgalelerinden uzaklaşınız.” (et-Tergîb ve’t-Terhîb 4/25)

Ölümü ve ölümden sonrasını çok an. Sıratı ve sırattan sonrasını çok an. Âhireti nîmetleri ve azapları ile an. Allah (cc) ile meşgûl olarak dünyâ meşgalelerinden sıyrılınız, bunu kalplerinizi ve sırlarınızı temizlemek, nefisle mücâhede etmek ve düşmanla savaşmak sûretiyle yapınız. Allâh’ı arayınız ve O’na bağlanınız.

Ey Rabbimiz! Dünyâda da âhirette de bize iyilik ver ve bizi cehennem azâbından koru! (Bakara 2/201)

Kaynak: El-Fethu’r-Rabbânî

 

Abone Ol

En son haberleri doğrudan gelen kutunuza alın. Asla spam yapmayız!

Sosyal Medya Hesapları

Mesaj Bırak