Ara

Nasıl Bir Müfredat?

Nasıl Bir Müfredat?

Merhum Nurettin Topçu net söyler: “Okullar öğrenciye bilgiler yüklenen bir düşünce deposu olmamalıdır. Mektep, öğrenciye kendi akıl yetkilerini tek tek işletmeyi öğreten ve bu donanımı işleterek olgunlaştıran bir atölye olmalıdır. Bir mektep ki bizi kendi rûhumuza kavuştursun, kendi hareketimizin ahlâkî değer olduğunu tanıtsın, hayâya hayran gönüller, insanlığı seven temiz yürekler yetiştirsin, her ferdimizi milletimizin târihi içinde aratsın, vicdanlarımıza her an Allâh’ın huzûrunda yaşamayı öğretsin.” 

İşte insanı hem okul hem âilede bir bütün olarak ele alarak; akıl, ruh, kalb, zihin, beden, yetenek ve tüm hassâsiyetleri müsbet anlayışla geliştirme hedefini önceleyen en hayâtî meselemiz. 

Çok şey öğretme, fazla bilgiler yükleme yerine en hayâtî değerleri, önem ve gerekliliği olan temel bilgileri vererek, öğrenmeyi öğretecek, özgüven verecek, her dem yenilenen, güncellenen, sâdeleşen bir esnekliğe sâhip millî ve insânî öğretim programı hazırlamak neslimize karşı bir vazîfemizdir.

Müfredat, daha doğru ifâdesiyle öğretim programlarında muhakkak gözetilmesi gereken temel husûsiyetleri şöyle sıralayalım:

Bilginin yetenekle buluşmasına imkân sağlayacak, bir ruh kazandıracak değerlerin içselleştirilmesi. Bir resim yaparken, bir şarkı-türkü mırıldanırken, deney yaparken, Teknofeste hazırlanırken, öykü yazarken, daha sonraları neşter kullanırken, fabrikada makine başındayken, elektronik gelişmelere imza atarken, mahkemede savunma yapar veya yargılarken, câmide vaaz verirken, işyerinde satış yaparken adâlet, hakkâniyet, liyâkat, sadâkat, maharet, güven, insaf, vicdan, helâller, alın teri, dürüstlük gibi değerlerden beslenmesini sağlayacak öğretim programları hazırlamak.

Bilginin ahlâkîliğini öğretmek.

Âilede, sokakta, mahallede, okulda, şehirde memleket, inanç, adâlet, ahlâk, bayrak, devlet gibi milletimizi bir arada tutan, birlik ve berâberlik rûhuyla yaşatan değerleri kavratmak.

Kimseyi dilinden, inancından, dîninden, mezhebinden, felsefî düşüncesinden, ırkından, renginden, ülkesinden, giyim ve kuşamından dolayı reddetmeyip kucaklayan değerleri kazandırmak.

İnsana özgü tüm güzellikleri süzüp özümseyen, medeniyetler birikimini tüm haşmetiyle yansıtan; insanlığın, erdemin, âdâb-ı muaşeretin, nezâket ve görgü kurallarının, insâniyet nâmına var olan tüm hakîkatlerin, estetik değerlerin ilmek ilmek örüldüğü bir programlar dizisi hazırlamak. 

Toplumun temel taşı, sosyal hayâtımızın vazgeçilmez dinamiği olan âileyi tüm sarsıntılardan korumak, onu bir bütün olarak görüp kadın-erkek ayrımı yapmadan, annenin de babanın da sorumluluklarını yapması için ortak anlayış geliştirmek, sevgi, saygı, sabır, yardımlaşma ve karşılıklı anlayış temelinde bir âile değerini tüm derslere yansıtmak.

İnsanı eşref-i mahlûkât olarak değerlendirip kâinâtı, varlığı sebep ve gâye düstûruyla kavrama, tefekkür etme, yaşamın hedeflerini, huzur ve saadet iklîmini programlarda hissettirmek.

Öğrencilerimizin eleştirel düşünme, iletişim ve iş birliği, inovasyon, dijital okuryazarlık becerileri, kariyer gelişimi, girişimcilik sosyal ve kültürlerarası ilişkiler, üretkenlik gibi 21. yüzyıl becerilerini geliştirirken, kadîm değerlerimizden âzamî derecede yararlanmak, kültürel kodlarımızdan kopmadan geliştirici çalışmalar yapmak.

Teknolojik imkânları kontrollü olarak kullanmayı sağlayacak dijital seçenekleri yerli yerinde kullanmayı öğretme, yapay zekâ, yazılım, tasarım, bilişim vb. programları sürekli güncelleyerek bilimsel bir yolla ilerlemek ve bu esnâda ahlâkî değerleri de özümsetmek, bilim ahlâkını da kavratmak. 

Meslekî eğitimde istihdâmı sağlayıcı, en temel kalfalık seviyesinden ustalık ve üst öğrenimler boyunca ahîlik kültürümüzü yaşatan; çalışmanın, üretmenin, tüketmenin ahlâkını içeren programları geliştirmek. 

Beşikten mezara kadar öğrenme, her zaman, her yerde ve herkes için eğitim imkânlarını yaygın eğitim kapsamında, erişimi kolaylaştırarak sosyal uyum ve yeteneklerin geliştirilmesine imkân sağlayacak, toplumsal barış iklimi oluşturacak yaygın eğitim-öğretim programlarını zenginleştirmek. 

Tüm ders programlarında millî ruh, millî şuur, millî bilinç, millî fikir sağlayacak, aziz milletimizin târih sahnesinde kültür, sanat, edebiyat, düşünce, mûsikî, bilim, sanâyi, ticâret, felsefe, fen bilimleri, sosyal bilimler, mimârî gibi alanlarda gerçekleştirdiği çalışmaları, yaptığı keşifleri, insanlığa sunduğu armağanları ve yetiştirdiği öncü şahsiyetleri tanımayı sağlayacak bir kazanımlar silsilesi oluşturmak.

Okullarımızı öğrencilerimizin bilgi, yetenek, erdemli davranış, bilimsel rekabet, kültürel özgüven, millî anlayış çerçevesinde geliştiği bilgi ve hikmet yuvaları yapacak çalışma alanı hâline getirmek.

Kısacası yeni Türkiye Yüzyılı’nda millî ve cihanşümûl hedeflerimize ulaşmak için; okul öncesinden 12. sınıfa varıncaya kadar eğitimin tüm kademelerinde sahîh bilgi ve değer’lerle iç içe öğretim programları, değer’li bir eğitimci kitlesi ile değer’li bir nesil inşâ ederek değer’li bir millet, güçlü bir devlet olmak en hayâtî görevimizdir. 

Hayat çok değer’li, milletimiz tüm güzelliklere değer…

“Hedefimiz, hayâtın muhtelif sahalarında uzman olmanın ötesinde doğru, iyi ve güzel mantıklı, ahlâklı ve estetik değer taşıyan bireyleri, millî kaynakları insanlığın birikimi, zamânın rûhu ve hayâtın problemleri çerçevesinde geliştirecek bir yapıyı oluşturmaktır.” 

Bu hedefler hayal değil, uzak da değil.

Bu şuurla çalışmayı Rabbim tüm ilgili ve yetkililere nasip eylesin.

Ocak 2024, sayfa no: 28-29-30

Abone Ol

En son haberleri doğrudan gelen kutunuza alın. Asla spam yapmayız!

Sosyal Medya Hesapları

Mesaj Bırak