Ara

Nar

Bu meyvenin benzersiz biyokimyâsal bileşimi tıp dünyâsında merak uyandırdı. Çünkü nar, en büyük antioksidan kaynaklarından ve hastalık yapıcı serbest radikallere karşı en kuvvetli savunma araçlarından kabûl ediliyor. Nar’ın ihtivâ ettiği sağlığımızı destekleyen ikincil maddeler arasında da hepsinden önce antioksidan flavonoidler ve tanenler sayılabilir. Ayrıca yüksek konsantrasyonda C vitamini, potasyum ve pantotenik asit (Vitamin B5) mevcuttur.   İnsan vücûdundaki oksidatif stresi azaltma kâbiliyeti nar’ı kanser, artrit ve kalp hastalıkları gibi iltihâbî hastalıklara karşı son derece etkili tabii bir silaha dönüştürüyor. Çalışmalar gösterdi ki narın içindeki flavonoidlerin antioksidan etkisi, kansere karşı yeşil çayınkinden üç kat daha fazla. Kaliforniya’da yapılan yeni bir çalışma kısaca gösterdi ki narın içindeki aktif maddeler meme kanserinde metastazları durdurabilir.   NAR – KANSER ARAŞTIRMALARI YÜKSELİŞTE Laboratuvar araştırmaları narın hücrelere karşı toksik etkisini (sitotoksisitesini) birçok defa tasdik etti. Aktif sekonder (ikincil) bitki maddeleri, hepsinden önce elajik asit ve luteolin kanser hücrelerini öldürebilecek durumdadır.   Benzer hayvan deneyleri de kesin olarak gösterdi ki nar ekstresi (özü) tüketimi akciğer, deri, bağırsak ve prostat kanserlerinde tümör büyümesini engelliyor. Bilimin dikkati şimdiye kadar, nar ekstresinin herşeyden önce prostat kanserinde gözlenen etkisinde yoğunlaştı.   Amerikan Baltimore’daki John Hopkins Üniversitesi’nin 18 aylık araştırma programı süresince, yükselmiş PSA (prostat spesifik antijen) değerlerinin, hap formunda nar ekstresi verilmiş hastalarda düştüğü ispatlandı. Nar suyunun, meme kanserinin seyrinde de benzer bir etkiye sâhip olduğu tesbit edildi.   NAR SUYU KANSER HÜCRELERİNİ ÖLDÜRÜYOR VE İLTİHAPLANMAYI DURDURUYOR Meme kanseri batıda kadınlarda gözlenen muhtemelen en sık kanser türüdür. Nar suyundaki, en önceliklisi elajik asit olmak üzere üç spesifik maddenin prostat kanserindeki metastaz oluşumuna karşı etkililiği, meme kanseri tedâvisinde de benzer bir sonuçla karşılaşılabileceği konusunda California Riverside Üniversitesi’ndeki bilim insanlarına fikir verdi.   Bilim insanları meme kanseri hücreleri ve sağlıklı hücreler üzerinde %1’lik ve %5’lik nar özü çözeltilerinin etkinliğini karşılaştırdı. Laboratuvar testinin netîcesi hayret vericiydi: %1’lik çözelti bile kanser hücrelerinin gelişimini durdurmuştu.   Bu işleyiş, metastatik süreçlerin tersine çalışan bir yükselmiş gen ekspresyonuna (genin kendini ifâde etmesi) dayandırılıyor. Bu sebepten dolayı tümör hücrelerinin bulundukları doku üzerinde ve vücut çapında yayılması engelleniyor. %1’lik nar suyu çözeltisi ayrıca kanser hücrelerinin kemik dokusuna bağlanmasını baskıladı. Araştırmacılar %5’lik çözeltiyle de meme kanseri araştırmalarında bir dönüm noktasına varmış oldu. Bu konsantrasyonda yalnız kanser hücresi gelişimi durdurulabilmiş değildi, mevcut kanser hücrelerinin büyük bir kısmı da ölmüştü.   Araştırmacılar, kanser hücreleriyle nar suyu ile yaptıkları mücâdele esnâsında narın iltihabı durdurucu etkisini de gözlemledi. Çözeltiler bir yandan iltihabı teşvik eden sitokinlerin aktivitesini azaltıyor, aynı sırada da iltihap durdurucu (antiinflamatuar) sitokinlerin miktârını arttırıyordu. Sitokinlerde, birlikte çalışmaları -iltihap ve metastazlar da dâhil olmak üzere- hastalık süreçlerine karşı oluşan immün reaksiyondan sorumlu düzenleyici proteinler (peptidler) söz konusudur.   Narda mevcut olduğu gibi, kansere karşı doğal maddeler kimyâsal ilaçlara karşı ümit verici bir alternatif oluyor veya en azından rutin kanser tedavilerine bu maddelerle tabii yoldan bir destek sağlanabiliyor.   NAR & SOYA: MEME KANSERİNE KARŞI BİRLİKTE ETKİLİ Meme kanserinden korunmada günde bir bardak nar suyu faydalı olabilir. Meme kanseri çalışmalarında kullanılan %1’lik çözelti 3 bardak nar suyuna tekâbül etmektedir.   Meme kanserine karşı tedbir ve tedâvide iyileşme ve artış, nar ve soya kombinasyonuyla da elde edilebilmektedir. Soya yine sekonder bitki maddeleri grubuna dâhil olan ve hormon bağımlı tümörlerin gelişimini durdurabilecek Genistein isimli fitoöstrojeni ihtivâ eder.   Nar ve soyanın sekonder bitki maddelerinin birleşimi meme kanserine karşı güncel bir çalışma konusu. Nar suyu sene boyunca erişilebilir ve Genistein bir besin desteği olarak da alınabilir olduğu için, kadınlar bu her iki tabii kanser önleyici maddeyle kolayca ve zevkle tedbir alabilir.   Soya’da da organik ürün olma kriteri aranmalıdır çünkü marketlerde, genetik olarak değiştirilmiş çok fazla miktarda soya ürününe rastlamak mümkündür. Kaynak:http://www.zentrum-der-gesundheit.de/granatapfel-gegen-brustkrebs-ia.html#ixzz38I6pENIw

Abone Ol

En son haberleri doğrudan gelen kutunuza alın. Asla spam yapmayız!

Sosyal Medya Hesapları

Mesaj Bırak