Ara

Müridin Seferi Ahiretidir

Müridin Seferi Ahiretidir
"Evvel refik sonra tarik" kaidesince, Nebiler, sıddıklar, şehidler ve salihler en güzel refiktir, arkadaştırlar bize. İbrahim (a.s.) Mezapotamya'da, Musa (a.s.) Mısır'da, Süleyman ve Davud aleyhisselam Filistin'de, Peygamberler ümmetine yol göstermiştir. Nebilerin varisleri de aynı yolu izlemişlerdir. Tevhidle, sahih itikadla beyinleri, emr-i İlâhî'ye riayetle gönülleri, güzel ahlakla da bedenleri yanlış yollara düşmekten korumuşlardır. Yolunu yaldızlayan şeytana, isyana sebep olan nefse, geçici zevkleriyle oyalayan dünyaya, doğru iş yaptığını zannederek insanları sapıtan azgınlara geçit vermemişlerdir. Bu yolda kural ve bir de öncü vardır, diyerek insanların başı boş bırakılmadığını haber vermişlerdir. YA EBA ZER GEMİYİ YENİLE Yol sağlam olursa, işaret levhalarına da uyulursa, Allah Tealâ'nın izniyle kaza olmaz bu yolda. Ebu Zer'e (r.a.), Efendimiz'in (s.a.v.) yaptığı tavsiyeye uyanlar bu seferde aç da kalmazlar. Rahat bir yolculuk yaparlar. "Ya Eba Zer, gemiyi yenile, çünkü deniz derindir. Azığı al, sefer uzundur. Yükü hafiflet, yol yokuştur. Amelin halis olsun, çünkü O görüp gözetlemektedir." Adem (a.s.)'dan aleyhissalâtü vesselâm Efendimiz'e kadar yol İslâm'dır. Yolun İşaret taşları Kitâb-ı Kerîm'dir. Dünya ve ahiret kılavuzumuz Rasulûllah (s.a.v.)'dir. KABİRLER İBRET İÇİN SALİHLER ISLAH İÇİN DOLAŞILIR Yürüyelim tebliğ ve davet için ülke ülke. Geçinelim güzel güzel eş, dost, akrabayı ziyaretle; hastaların hatırını sorup, cenazenin arkasında gitmekle. İbret için kabirleri, ıslah için salihleri bir bir dolaşalım. Cemaatle namaza devam edelim, cuma ve bayram namazlarına gidelim. Umre ve Hacca, taatlerin esrarına ermek için, affolunup durulmak için, istikamet bulup insanların hidayetine vesile olmak için gidelim. ENFÜSTE DE NEDAMET SEFERLERİ YAPALIM Geçmiş kavimlerin hallerinden ibret almak için yaptığımız afaktaki seferi, enfüste kendi içimizde de yapalım. Nedamet, günahı terk ve büyük bir azimle edelim tevbe. Salih amel, güzel tavırla gerçekleşsin güzel ahlak. Allah Tealâ'ya itaat, Resulü (s.a.v.)'e mutavaat ve takva ile hasıl olsun cehd, gayret. Rahmetinden ümit, gazabından korkmakla oluşsun havf ve reca. Nefse muhalefetle bitsin şehvet. Şüpheli işlerden sakınarak kemâl bulsun iman. Ağyarı, ayak takımlarını terk etmekle, huzur ve huşû ile, dua ve istiğfarla temin edilsin tazarru ve niyaz, yalvarıp yakarma. Üstaz-ı Ekrem'imizin elinde, ölünün yıkayıcı önünde durduğu gibi olmakla; hizmet edip sözünü tutmakla razı olsun bizden Mürşid-i Kâmil. Allah Tealâ ile aramızdaki engelleri kaldırarak meydana gelsin kurb, yakınlık; def olup gitsin siva, kalmasın Hakk Tealâ'dan gayri endişe. MÜRİDİN SEFERİ Bir müridin seferi ahiretedir. Bu yolun yolucusuyum diye gönlümüzden gitmeyecek. Hakiki müridin her nefesi farklı olur. Yani iki nefesinde de hayırlı işler düşünür. Her nefeste mertebeler geçer. En güzel konaklarda da otursak mekânım kabirdir, diye düşünür. Onun dostluğu, imanın tat ve lezzetini almaktır. Ne yaparsak yapalım Rabbimizin karşısında aciziz. Onun davranışları sükûndur. İbretle hikmetle düşünürsek huzur olur. Onun evi halvettir. Bir köşeye çekilip Rabbimizden niyazda bulunmaktır. Onun elbisesi el-fakr'dır, kalbi yokluktur. Onun uykusu ömrünün muhasebesidir. Nuh Aleyhisselam tufandan kurtulduğu gün bizim yılbaşımızdır. Bakacak olursa ibret gözüyle bakar. Onun yoldaşı Allah'ımızın yardımıdır. Onun muallimi kanaattir. Onun orucu yaramaz sözlerden muhafaza olmaktır. Onun gayreti ve çabası ateşten korunmaktır. Onun sevinci Rabbimizin aşkı, onun sıhhati insanlara bel bağlamamaktır. Onun nasihati ölüm ve kabirdir. Onun sevinci Allah'ın rızasını bulmaktır. Onun hüznü Allahın rızasından uzaklaşmaktır. Onun niyeti yaşadığı sürece muhabbeti taşımaktır. Onun silahı abdesttir. Onun bineği verâdır. Onun cezaevi şu dünyadır. Onun gecesi Cenab-ı Hakk'a yalvarış, gündüzü istiğfardır. Onun muhafazası dinin emirleridir. Onun sözü kitab-ı Kur'ân'dır. Onun kazancı salât ü selamlardır. Mürid nedir, diye sorduğumuzda şu cevaba ulaşmamız gerekir: Mürid, her nefesinde derece derece makam geçen mutlak seferi Allah'a (c.c) varıncaya kadar hiçbir menzilde eğlenmeyen kişidir. Mevla cümlemize nasip etsin...

Alemdar-Ali Ramazan Dinç Efendi (ks)

Abone Ol

En son haberleri doğrudan gelen kutunuza alın. Asla spam yapmayız!

Sosyal Medya Hesapları

Mesaj Bırak