Ara

Modern Dünyânın Güncel Sıkıntısı: Depresyon / Psk. Rumeysa Sudiye Atar

Modern Dünyânın Güncel Sıkıntısı: Depresyon / Psk. Rumeysa Sudiye Atar

Üzüntü ile gelen depresyon hâli. Günümüzde grip olmak kadar yaygın bir psikolojik rahatsızlıktır. İnsanların başına türlü zorluklar gelebilir. Her insanın karakterindeki farklılıklar dolayısıyla bu zorlukları karşılama biçimi de farklı olacaktır. Sorunlar bâzı insanları çok zorlamaz, kişi tahammül gösterir ve üstesinden gelebilir. Ancak bâzı insanlar hemen üzüntüye kapılır ve sorun karşısında korku ile panik hâli gelebilir. Kişi kendisini çâresiz hisseder ve bu durum ilerledikçe yerini depresyona bırakır. Bu durumda ruhsal rahatsızlıklar başlamış olur ve unutulmamalıdır ki her rahatsızlığın ilacı yine kendisindedir, tedâvîsi de ruhsal açıdan iyileşme sağlayacak şekilde olmalıdır. Bunun için Ebu Zeyd El-Belhi iki yöntem olduğunu söylemiştir. İlki içeriden gelen telkinlerdir. Kendisinden düşünce ve akıl gücüyle bu rahatsızlığı aşması beklenir. Ancak daraldığında kendi kendisine şifâ olamadığı durumlar da olur. İkinci yöntem ise dışarıdan gelen telkinlerdir. İnsan dışarıdan gelen bir sesi kabûle daha yatkındır.  Birinden duyduğu nasîhatler veya bir sûrede okuduğu âyetler ona iyi gelebilir.

“…Zorlukla berâber bir kolaylık vardır. Öyleyse bir işi bitirdiğinde diğerine koyul.”

İnşirah Sûresi’nde böyle geçer. İnsanın ruhsal zorlukları bu sûrededir.

Tıpkı seanslarımızda olduğu gibi, ilk önce danışan başına gelenleri anlatır, kaldırabileceği yükler olduğunu fark etmeden zorluklarını anlatır... Bu kısımda seni anlamaya çalışıyorum der gibi dinlenir ve danışan devâm eder. Terapist aynaladıkça danışan fark eder, kabûllenir ve iyileşme tam bu noktada başlar. Süreç içerisinde sıkıntısını anlattıkça çözüm yollarına yönelir. Sıkıntısının sandığı kadar büyük olmadığını ve içinden çıkabileceğini görür. Sonra tavsiyeler gelir; bir işe yönelmesi, zihnini devamlı bir işle meşgûl etmesi istenir. Evet, İnşirah sûresinde olduğu gibi, bizzat oradaki metotla tavsiye ediyoruz.

İnsan depresyondayken sıkılır, bunalır, zihninden geçenlere ifâde bulamaz. Tam o esnâda, daraldığında bir kaçış yolu ararken ilk önce içine döner, dinler, düşünür, kendine biraz zaman tanır. İç yolculuğu böyle başlar. Bir süre bu hâlin devâm etmesi istenir. Sonrasında kendine doğru tekrar bir yolculuğa çıkar, sevdiği etkinlikleri yapar ama onların tek başına çözüm getirmediğini görür. Bu sefer dönüp etrâfına bakması istenir, o sırada yakınında kim varsa. İnsanlara bir iyilik yapmalıdır, birilerine faydası olduğunu görmelidir ki kendisi de fayda bulsun, o iyilikle şifâlansın. Birinin yarasına merhem olmalıdır ki bu merhemin etkisi kendine de geçsin. İhtiyaç sâhibini bulsun ve iyiliğini yapsın, bir yetimi gözetsin veya Rabbinin nîmetlerini görsün. İnsanlara iyi geldiğini gördükçe tek olmadığını fark etsin ve sıkıntısı azalsın. Bir inşirah ferahlığı gelsin…

Abone Ol

En son haberleri doğrudan gelen kutunuza alın. Asla spam yapmayız!

Sosyal Medya Hesapları

Mesaj Bırak