Ara

Limon Ağacı - Lemon Tree / Rabia Andiç

Limon Ağacı - Lemon Tree / Rabia Andiç

Yönetmen: Eran Riklis

Oyuncular: Ali SulimanDoron TavoryHiam AbbassRona Lipaz-Michael

Yapım: Almanya, Fransa, İsrail- 2008

İsrail-Filistin sorununu ele alan bir film Limon ağacı. Çözümsüzlük üzerine kurgulanmış gibi görünse de izleyiciye bıraktığı umut dolu bir mesaj da var. Limon ağaçlarının kesilmesi istenirken, bunun olmaması için mücâdele eden, aynı zamanda çevresinin baskısına rağmen dâvâsını savunan avukatına olan aşkına sâhip çıkan Salma gibi. 

Film, Berlin Film Festivali'nde ödül almış. Filmin başrol oyuncusu Hiam Abbas, İsrail Film Akademisi tarafından ‘en iyi kadın oyuncu’ ödülüne layık görülmüştür.

Toplumun savruluşunu, sınıfsal farklılıklarının doğurduğu çekişmeyi, siyâsî ortamının kaosunu yansıtan bir film. İsrail ile Batı Şeria arasındaki “yeşil hat” denen sınır bölgesinde, babasından kendisine mîras kalan limon bahçesini korumak için İsrail devletine karşı mücâdele veren Salma Zidane’nin öyküsünü anlatıyor. Hikâye oldukça ironik ve iyimser. Bu dramın kahramânı, mücâdele etmekten çekinmeyen, cesur Filistinli dul bir kadın Selma. 

Salma’nın limon ağaçlarıyla dolu bahçesinin verdiği huzur sâdece biz izleyenleri etkilemiyor, Bakanın eşi de her baktığında huzur duyduğunu ifâde ediyor. Fakat bakanın evine bir “terör saldırısının” gerçekleşmesi ihtimâline karşı önlem almak gerekçesiyle bahçedeki tüm limon ağaçlarının kesilmesi isteniyor. Ve her ağaca bir rakam biçiliyor. Tazminat ödeyeceklerini mahkemede bildiriyorlar. "Fakat kesilen sâdece bir ağaç değil, geçmişim, kimliğim, yaşanmışlığım, anılarım, emeklerim, duygularım ve āit olduğum yer" diye müdâfaa etmekten geri durmuyor Salma. Bu da bize “İşgāl edilen sâdece topraklar değil, insanlar, geçmişleri, gelecekleri, kimlikleri, āidiyetleridir.”i hatırlatıyor. Filmde karakter olarak Salma sâdece bir kadın değil, aynı zamanda tüm Filistin olarak karşımızda duruyor. Oldukça cesur, pes etmeyen, hâtıralarına sâhip çıkan, karanlığın ortasından bir limon ağacıyla umutla bakan, gülümseyen Filistin ve Salma Zidane.

Filistin sorunu târihsel ve emperyalist güçlerin etkisiyle şekillenen derin bir mesele olarak ele alınıyor. Film’de, İsrail'in baskıcı politikaları ve Filistin halkının yaşadığı acılara, Filistin'in yalnızca toprak paylaşımı değil, halkların kaderini ilgilendiren bir sorun olduğuna dikkat çekiliyor. İsrail burjuvazisi ve emperyalist güçlerin bu sorunun arkasındaki asıl güçler olduğu belirtiliyor. Filmin sonunda ise Filistin halkının mücâdelesinin umut taşıdığı, uluslararası destek gördüğü ve İsrail devletinin geri adım atmak zorunda kaldığı bir mesaj veriliyor. Fakat bu geri adım ne kadar etkili bir geri adım?

Film burada bittiği için gerisi bizim okumamıza kalıyor. Ne kadar anlaşma olursa olsun, geri adımmış gibi görünen ama aslında etkili olmayan adımların daha ileriye gitme pervâsızlığına şâhit oluyoruz. Sonunda duvar örülüyor, limon ağaçları kesiliyor. Umûdumuz dediğimiz yer, Salma’nın bahçesine kendi çocukluğuna sarılırcasına sarılıp, dimdik durması. Hiçbir yere gitmeyen, ne yapılırsa yapılsın dik duran umutlu bir Filistin, varlığını kabûl ettirmek için ne kadar çabalasa da çamura batan İsrail ve politikaları.

Limon ağacı, Kapitalist sistemin yarattığı yıkımın, devrimci bir mücâdeleyle aşılabileceği fikrini savunuyor. Filistin ancak birlik olup, tek ses çıktığı o zaman özgür olacak, limon ağaçları, zeytin bahçeleri, turunç meyveleriyle âhenkli bir huzur bırakan, çocukların neşeli kahkahalar attığı bir ülke olarak varlığını haykıracak. 

İsrailli Bakan: “Filistinliler'in umut edecek bir şeyleri olmadığında, bizler yataklarımızda huzurlu uyuyabileceğiz.” diyor. Amaçlanan hedef belli. O umûdu hiç söndürmeden, Salma gibi direnmeye, sesimizi yükseltmeye devâm etmeli. 

'Her devrimin savaşçıları, düşünürleri ve fırsatçıları vardır.' diyordu bir Gazzeli. Biz tam olarak neredeyiz ve kimiz, asıl soru bu.

Ekim 2024, sayfa no: 17-18

Abone Ol

En son haberleri doğrudan gelen kutunuza alın. Asla spam yapmayız!

Sosyal Medya Hesapları

Mesaj Bırak