Ara

Kulluğumuzu Unutmayalım

Kulluğumuzu Unutmayalım

Rabbimiz buyurur: “Ey insanlar! Sizi ve sizden öncekileri yaratan Rabbinize kulluk ediniz. Umulur ki, böylece korunmuş (Allâh’ın azâbından kendinizi kurtarmış) olursunuz.” (Bakara, 21.)

“Sana kul olmayan, kula kul olur, Sana kul olmayan nefsine köle olur.” 

Mevlânâ´dan bir sözle başlayalım kulluk konusuna. “Odun yanınca kül olur. İnsan yanınca kul olur.” Uzun söze ne hâcet, Cüneyd-i Bağdâdî (ks) özetlemiş konuyu. “Kulluk, her an Allah Teâlâ’ya muhtaç olduğunu bilmek ve O’nun Resûlü’ne tam tâbi olmaktır.” 

“Kulluğa bel bağlar isen,

Şâm ü seher ağlar isen,

Sular gibi çağlar isen,

Tez bulunur umman sana.”

Es'ad Erbilî (ks)

Cenâb-ı Hakk’ın Habîb’ine “kulu Muhammed’i” ifâdesi, kulluktan öte bir makamın olmadığını gösterir. “Kul Peygamberlikle melik Peygamberlik arasında muhayyer bırakıldım. Cebrâîl (ra) mütevâzı davranmamı bana işâret etti. Ben de kul Peygamber olmayı tercîh ettim ve: «Bir gün doyayım bir gün aç kalayım.» dedim.”

İranlı komutan Rüstem'in: “Niçin buraya geldiniz?” sorusu karşısında Rabi'i b. Âmir'in verdiği cevapta yatar kulluğun sırrı. “Cenâb-ı Hak bizi buraya kullarından dileyenleri kula kulluk etme zilletinden kurtarıp bir olan Allâh'a kul olma esenliğine ulaştırmak için gönderdi.” 

Allah (cc) insanı “abd-kul” olarak yaratmıştır. Yüce Allah: “Ben cinleri ve insanları, ancak bana kulluk etsinler diye yarattım.” (Zâriyât, 56.)

“(Rabbimiz) ancak Sana kulluk ederiz ve yalnız Senden medet umarız.” Fâtiha 5. âyetine Necib Fâzıl Kısakürek'in sözü ne kadar muvâfık: “Neler kaybetti insan kula kulluk uğruna, Ah bir erebilseydik “kul” olmanın şuuruna.”

Kulluk, müslümanın her yerde, her zaman ve her hususta Allâh'a itâat etmesidir.

“Biz Allah'tan geldik, Allâh'a döneceğiz.” (Bakara, 156.)

Âmiriyetten memuriyete kadar, en üst seviyeden hizmetliye kadar görevin sorumluluk olduğu bilinci kulluktur. Üstün assı gözetmesi dînî bir vecîbedir. Abdullah b. Ömer (ra)'in naklettiği bir hadiste Allah Rasûlu şöyle buyurdular (sav): “Hepiniz çobansınız ve hepiniz elinizin altındakilerden sorumlusunuz. Yönetici bir çobandır. Erkek, aile halkının çobanıdır. Kadın, kocasının evi ve çocukları için çobandır. Hepiniz çobansınız ve hepiniz çobanlık yaptıklarınızdan sorumlusunuz.”

Dünyaya gelmemize vesîle olan ana ve babaya, akraba, amca teyze, kimsesizlere, yetim, evsiz barksız, göçükte bütün varlığını kaybedenlere lütuf ve ihsan da kulluktur.

“Allâh’a kulluk edin ve ona hiçbir şeyi ortak koşmayın. Anne babaya, akrabaya, yetimlere, yoksullara, yakın komşuya, uzak komşuya, yakın arkadaşa, yolcuya, ellerinizin altında bulunanlara iyi davranın. Allah kendini beğenen ve böbürlenip duran kimseyi aslâ sevmez.” (Nisâ, 36.) 

Bilgi ve teknolojide, yapay zeka, data, nano, drone, havacılık, uzay teknolojisi ve teknofestte ilerlemek Hz. Ali (ra)'ın tavsiyesidir, İslâmî insânî evrensel değerlerle yetiştirmektir evlatlarımızı. "Çocuklarınızı kendi zamânınıza göre değil, onların yaşayacağı çağa göre yetiştirin." Yüce Rabbimiz: “Zîrâ her ilim sâhibinin üstünde, (ondan) daha iyi bilen birisi vardır.” (Yûsuf, 76.) Dünyâ ve âhiretle ilgili faydalı işler konusunda “İki günü bir olan kimse zarardadır.” (Hadîs-i şerîf) 

Genç dimağları LSD gibi uyuşturucular, esrar, kokain, eroin, alkol, sigara, madde bağımlılığından kurtarıp, Kur’ân-ı Kerîm’e, Resûlü efham’a, ehl-i beyte âşık gençler yetiştirmek kulluğun tâ kendisidir. “Can taşıma liyâkatini, canların cânı uğrunda can vermeyi cana minnet sayacak kadar gözü kara ve o nisbette strateji ve taktik sâhibi bir gençlik...” (Necip Fazıl Kısakürek)

Kulluğu her an ve zerrede yaşarken, Abdülhâlik Gucdüvânî Hazretleri'nin Hızır (as)'dan aldığı on bir esâsı tatbîk ederek, îmânı taklidden tahkîka çıkarmaktır kulluk. Karanlıktan nûra çıkarak, her bir hücresini zikrullâh ile ihyâ, zikr-i kül olmaktır gerçek kulluk. Zikrini unutup, mezkûrde, zikrettiği Mevlâ’da kaybolmaktır kulluk. Kendini unutmak için günlük, haftalık, bir ömür hap kullananlar, kendine kendisini hatırlatan İlâhî kurala kulak vermeli.

“Allâh'ı unutup da bu yüzden Allâh'ın da kendilerine kendilerini unutturduğu, dolayısıyla fayda ve zararını bilmeyen kimseler gibi olmayın. Onlar, büsbütün yoldan çıkmışların tâ kendileridir.” (Haşr, 19.)

“Unuttuğun zaman Rabbini an.” (Kehf, 24.)

Kulluğumuzu hiç bir zaman unutmayalım. 

Mayıs 2023, sayfa no: 4-5

Abone Ol

En son haberleri doğrudan gelen kutunuza alın. Asla spam yapmayız!

Sosyal Medya Hesapları

Mesaj Bırak