Ara

Koşu

Koşu

Belirlenen iki mesâfe arasında koşar kişi. Doğumla ölüm arası gider gelir âlem. Zâtı müstesnâ koşmayan kimse yok. Maddî sınırları aşar ama, yaratılış amacı olan merhaleyi geçmektir iş. Gāyesini bilen kazanır yarışı. Kulluğunu bilmeyen sâdece yer içer, konup göçer, ölür gider. Kavgası da hep midesi olur. Firavun, Nemrut ve benzerleri benlik midesiyle suya sineğe yenik düşdü. Şöhret illeti, mal yarışı kavga gürültüyle bitti. Yaratıcının kapısında köle, o kapıyı gösterenlerin bendesi olanlar sultan oldular. “Kul oldum” diyen Mevlânâ ve emsâlleri, Muhammeden abdühü ve resûlühü buyurulan âlemlerin fahrine yoldaş oldular.

Genci ibâdet zevkiyle, devlet reisi adliyle, kimileri câmi-cemâate devâmıyla, fakir yoksula infâkıyla, gözyaşı ve nâmusunu korumakla Arş-ı Âzam’ın altında gölgelenme şerefine erdi. Genci yaşlısı velhâsıl her biri koşuda şu üç konuda idman yapmalı. Koşu yolu İslâm, kural Kur’ân-ı Mecîd, gözetim Muhammed Mustafâ (sav). Cennetin kapısına da koşarak gelen üç zümre; infâk edenler, mücâhidler ve ilim erbâbıdır. Yarışı birincilikle bitiren, diğerlerine yol gösteren ulemâ-yı kirâmdır. Cennetin kapısını ilk çalan da üsve-i hasene, en güzel örnek olan Sevgili Peygamberimiz (sav)’dir. 

Sonu intiharla biten hayattan şehâdete yürüyelim.

Ayaklarının gücünü rûhundan alan Bilâl-i Habeşî gibi, âlemlerin ötesinde seyredelim. Gençliğe, koşunca yorulmayacağı müsâbakayı gösterelim. Top oynadım acıktım demeden, açlıkla geçen gecem “Kadir gecesi” diyen sâdât-ı kirâm gibi koşalım. Önüme deryâlar gelmese dîn-i mübîni daha ötelere götürürdüm diyen mücâhidler gibi koşalım. Koştukça dinlenen, mücâhidlerin atlarının altına defnolunmayı vasiyet eden Eyüp Sultan gibi koşalım. Koşusu gelecek nesillere örnek olan Fatih Sultan gibi azim atına binelim. Süratimiz enbiyâ ve evliyânın himmeti olsun. Gazze seni bekliyor. Çilekeş mü’minler yolunu gözlüyor. Adımlarını hızlı at, sâhibimiz bizi izliyor. Cenâb-ı Hakk’a aşkımız sönmesin. Gençlerimiz bâtıllara dönmesin. Şeytan ve avanesine kanmasın. Dîn-i İslâm’a hizmet etsin. İlâhî va’d ile, ayaklarımız kaymasın. Sûfîliğini ilim ve fende de göstersin. Teknolojide en ileri seviyeye gelsin. Sürü değil çoban olsun. Mesûliyetini bilerek tâbilerine Sünnet-i Muhammediye ile örnek olsun.

Temmuz 2025, sayfa no: 4-5

Abone Ol

En son haberleri doğrudan gelen kutunuza alın. Asla spam yapmayız!

Sosyal Medya Hesapları

Mesaj Bırak