Kan-Beyin Bariyeri
Ferda Ümit Gedik
Sinir hücreleri son derece hassastır. Kana karışmış toksinler ve diğer zararlı maddeler bu hücrelerin fonksiyonunu önemli ölçüde bozabilir. Kan-Beyin Bariyeri adı verilen bir filtreleme sistemi tarafından, beynimizin genel kan akışından izole edilmiş olmasının sebebi de bu hassâsiyet olabilir.
Kan-Beyin Bariyeri Nasıl Çalışır?
Bu bariyerin etkinliği, beyni besleyen kan damarlarının duvarlarının sâdece belirli moleküller için geçirgen olması gerçeğine dayanmaktadır. Endotel hücrelerinden oluşmuş kalın bir kılıf burada kan damarlarını çevreler.
Oksijen gibi küçük moleküller kan-beyin bariyerini çabucak geçebilir fakat beynin ihtiyaç duyduğu daha büyük moleküllerin çoğunun, kandan beyine aktif olarak taşınması gerekir. Merkezî sinir sistemine doğrudan etki eden ilaçların kan-beyin bariyerini aşabilmesi için de ya çok küçük moleküllerden oluşuyor olması ya da endotel hücrelerinin zarlarında çözünür olması gerekmektedir.
Hangi Alan Korunmuyor?
Kan-Beyin Bariyeri ile korunuyor olmayan alanlar, hormonlara cevap vermesi gereken yerler veya vazîfesi kanın kimyâsal bileşimini idâre etmek olan kısımlardır.
Sinir hücrelerinin kendi içlerinde de transport/aktarım problemleri yaşanabilir çünkü sinir hücreleri, hücre gövdesinin yanısıra çok sayıda ince dallara (dendritlere) sâhiptir.
Hücreden çıkan ve sinir sinyallerini ileten sinir lifi (akson) milimetre veya hattâ santimetre uzunluğunda olabilirken, sinir hücresinin kendisi yalnızca binde bir milimetrelik bir çapa sâhiptir.
Hücre gövdesi tarafından sentezlenen moleküller önemli mesâfeler boyunca iletilip sinir lifinin sonuna ulaşmalıdır. Bugün biliniyor ki sinir lifinin içeriği olan Aksoplazma (sinir hücresinin gövdesini dolduran nöroplazmanın akson içerisindeki bölümü), hücre gövdesi ile onun sinir liflerinin son noktaları arasında, moleküller için çift yönlü bir trafik arteridir.
İçimizdeki Nakil Sistemi
Maddenin bir günde sinir hücresi gövdesinden yalnızca 1 milimetre uzağa taşınabildiği veya her iki doğrultuda 10-20 santimetre hareket edebildiği sistemler ve daha başka nakil sistemleri de vardır. Taşıma sistemlerinin yavaş olanı herşeyden önce sinir liflerinin büyümesine veya yenilenmesine hizmet eden maddeleri taşır. Hızlı olan taşıma sistemiyle ise, meselâ nörotransmitter sentezinde yer alan enzimler gibi çok uzun süre beklenemeyecek olan maddeler ulaştırılır.
Kaynak: https://www.zentrum-der-gesundheit.de/blut-hirn-schranke.html
Kasım 2019, sayfa no: 63-64
Abone Ol
En son haberleri doğrudan gelen kutunuza alın. Asla spam yapmayız!
Mesaj Bırak