Kullanımda îtidâl, idâre; harcama, sarfetme, ölçülü olma, israftan ve cimrilikten sakınıp orta yolu seçme mânâsına kullanılır tasarruf. “Onlar ki, Allah yolunda bir harcama yaptıklarında, ne kendilerini ve âilelerini muhtaç duruma düşürecek şekilde her şeylerini harcayıp savurganca davranırlar, ne de mala mülke aşırı bir tutkuyla bağlanıp cimrilik ederler; bu ikisi arasında orta bir yol tutarlar.”1
Sevgili Peygamberimiz (sav):
Helâk edici üç şey:
1- Aşırı cimrilik,
2- Nefse uymak,
3- Kendini beğenmek.
Kurtarıcı üç şey:
1- Gizli ve açıkta Allah Teâlâ’dan korkmak,
2- Fakirlik ve zenginlikte îtidâl üzere bulunmak,
3- Gazapta ve rızâda, adâlet üzere olmak.
Derece yükselten üç şey:
1- Yemek yedirmek,
2- Selâmlaşmayı yaymak,
3- Herkes uyurken, gece namazı kılmak.2
Kurtuluşa sebeb olan üç şeyden biri de, fakirlik ve zenginlikte ölçülü olmaktır.
Bir gün Peygamberimiz (sav), sahabîlerden birinin abdest alırken suyu isrâf ettiğini görür. “Bu israf nedir?” diye sorar. Bunun üzerine sahabî: “Abdestte isrâf olur mu?” diye karşılık verir. Peygamberimiz (sav): “Evet, akan bir nehrin kenarında bile olsan, normal bir miktârın üzerinde su kullanman israf olur.”3 buyurur. Yine Sevgili Peygamberimiz (sav): "İstihâre eden mahrum kalmaz; istişâre eden pişmân olmaz; iktisâd eden darlık çekmez."4
Tasarruf: İdâre etme, hükmetme anlamlarına gelir. Mülk O’nun, evirip çeviren, akıl ermez sırlarla idâre eden de O’dur. “Bugün hükümranlık kimindir? Elbette tek ve mutlak hükümrân olan Allâh’ındır.”5 “De ki: Size gökten ve yerden kim rızık veriyor? Ya da işitme ve görme yeteneklerini hükmü altında kim tutuyor? Ölüden diriyi çıkaran, diriden de ölüyü çıkaran kim? Her türlü işi kim yürütüyor? "Allah" diye cevap verecekler. "Öyleyse (O’na ortak koşmaktan) sakınmıyor musunuz?" de. İşte O Allah sizin gerçek Rabbinizdir. Gerçeğin dışında sapkınlıktan başka ne olabilir ki? Nasıl yoldan çıkarılabiliyorsunuz?”6
Bir velînin Allâhü Teâlâ’nın izniyle sevdiklerini mânen yetiştirmesi, düşmanlarını ise cezâlandırmasına da tasarruf denir. Rabbimizin izniyle tasarruf edebilir. Kuru yaprak dahî O’nun izni olmadan yere düşmez. “Gaybın anahtarları Allâh’ın yanındadır; onları O’ndan başkası bilmez. O, karada ve denizde ne varsa bilir; O’nun bilgisi dışında bir yaprak bile düşmez. O, yerin karanlıklarındaki tek bir tâneyi bile, bilir. Yaş ve kuru ne varsa hepsi apaçık bir kitaptadır.”7 Yetiştirip kemâle erdirme Cenâb-ı Hakk’ın kudretindedir. Sâlih kullar ancak vesîledir. “(Rasûlüm!) Sen sevdiğini hidâyete erdiremezsin; bilakis, Allah dilediğine hidâyet verir ve hidâyete girecek olanları en iyi O bilir.”8
Mânevî tasarrufta mürşid-i kâmil vesîledir. “Ey îmân edenler! Allah'tan korkun. O'na yaklaşmaya yol arayın ve yolunda cihâd edin ki kurtuluşa eresiniz.”9 Her şeyi bir ölçü dâhilinde yaratan Allah Teâlâ’nın, koyduğu sınırı aşmamakla müjdelenir müminler. “Ve Allâh’ın çizdiği sınırları ve koyduğu kânunları hayâta egemen kılan ve onları tüm güçleriyle koruyanlardır.”10 “Onlar ki, gerek kadın gerek erkek olsun iffet ve namuslarını titizlikle korurlar.”11 Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed (sav): "Kim bana iki çenesi arasındaki (dili) ile iffet ve nâmusunu koruma sözü verirse, ben de ona cennet sözü veririm, ona kefîl olurum."12
Maddelerin tüketiminde dikkatli olmaya, yeterli, idâreli tüketmeye denir tasarruf. İslâm’da, isrâf etmemek, bir şeyi yaratılış amacına uygun kullanmaktır tasarruf. Vasat (orta) ümmet olmaktır bir bakıma tasarruf. Dengeli, faydalı ümmet olmaktır tasarruf. "İnsanların en hayırlısı insanlara faydalı olandır."13 hadîs-i şerîfini kendilerine rehber edinmektir tasarruf.
“Siz, insanlar için ortaya çıkarılmış en hayırlı ümmetsiniz. İyiliği emredersiniz, kötülükten alıkoyarsınız ve Allâh’a inanırsınız.”14 âyetinin anlamıdır tasarruf.
Devletin ele aldığı kararlardan birisi de tasarruf tedbirleridir. Kamu kaynaklarının etkin kullanımı, boş yere hebâ edilmemesidir. Harcamalarda, elektrikte, suda, yakıtta, zamanda isrâfa gitmemektir. Verimliliği artırarak ileriye yatırım yapmaktır. Sorumlu bir varlık olarak, îmanda verimi tasdîk ile Sevgili Peygamberimiz’in (sav) Allah Teâlâ'dan getirdiği kesin olarak bilinen hükümleri tereddütsüz kabûl edip, gönülden inanmakla, ibâdette ihlâs, ahlâkda, ahlâk-ı Muhammediyye ile artırmaktır. İleriye yatırımı Bakara Sûresi’nin 197. Âyet-i celîlesiyle gerçekleştirmektir. “Azık edinin; kuşkusuz azığın en hayırlısı takvâdır. Öyleyse Bana saygı duyun, ey akıl sâhipleri!”
Dipnotlar:
1 Furkân, 25/67.
2 Camiu’s-Sağir
3 İbn Mace, Taharet, 48.
4 Ramuz el e-hadis, 374.
5 Mü’min, 40/16.
6 Yûnus, 10/31-32.
7 En’âm, 6/59.
8 Kasas, 28/56.
9 Mâide, 5/35.
10 Tevbe, 9/112.
11 Mü’minûn, 23/5.
12 Buhari, Rikak, 23.
13 Buhârî, Mağâzî, 35.
14 Âl-i İmrân, 3/110.
Ocak 2021, sayfa no: 4-5-6
Abone Ol
En son haberleri doğrudan gelen kutunuza alın. Asla spam yapmayız!
Mesaj Bırak