Ara

İsrâ Mucizesi ve İki Kıble İle Birbirine Bağlanan İki Mescid!

İsrâ Mucizesi ve İki Kıble İle Birbirine Bağlanan İki Mescid!

Bir ismi de el-Hakîm olan Yüce Rabbimizin her söylem ve her eyleminde sayısız hikmet vardır. Biz kullara düşen bu hikmetleri fark etmek ve onlardaki erişilmez kudreti görmektir. İşte bu hikmet mecmualarından biri de Mescid-i Aksâ ile ilgili olanıdır. Şöyle ki: 

Kur’ân bize, yeryüzünün ilk mâbedinin Mekke’deki Ka’be-i Muazzama olduğunu söyler. Doğrusu insanlar için ilk kurulan ev, Mekke'de, dünyâlar için mübârek ve doğru yol gösteren Ka'be'dir.1 Rivâyete göre, Ka’be, ilk olarak Hz. Âdem aleyhisselâm tarafından inşâ edilmiştir. Bunun mesajı açıktır: İnsan varsa mâbed de olmalıdır. Mâbedsiz/ibâdetsiz insan olunmaz, insan kalınamaz. İlk mâbedin mescid olarak isimlendirilmesi de anlamlıdır. Zîrâ gerçek mâbet, yalnızca Yüce Allâh'a secde edilen yerdir. Zâten sınav secde ile başlamıştır. Secde emrini yerine getirerek melekler sınavı kazanmışlar, İblis ise secdeden geri durarak sınavı kaybetmiştir.

Ka’be’den sonra inşâ edilen ikinci yeryüzü mescidi de Kudüs’teki Mescid-i Aksâ’dır.2 Kudüs’deki Mescid-i Aksâ’ya bu ismin verilme sebebi, onun uzak mescid olmasıdır. Zîrâ Mescid-i Aksâ, Ka’be’ye göre uzak mesciddir. Bunun mesajı da şudur: Bütün mescidler, Ka’be’nin birer şubesidirler ve Ka’be’ye göre tanımlanırlar. Yâni merkez orasıdır, diğer mescidler oraya tâbidir. Zîrâ Ka’be şehri Mekke, Ümmü’l-Kurâ/Şehirlerin Anası merkezidir.

İsrâ Mûcizesinde Mescid-i Aksâ

Peygamberimizin büyük mûcizelerinden biri de İsrâ ve Mi'râc Mûcizesidir. Bu mûcize, Mekke’de bulunan Mescid-i Haram’dan/Ka’be’den başlamış, Kudüs’te bulunan Mescid-i Aksâ üzerinden devâm etmiştir. Konu Kur’ân’da şöyle anlatılır: Kulunu (Muhammed'i) bir gece Mescid-i Haram'dan, kendisine bir kısım âyetlerimizi göstermek için, çevresini mübârek kıldığımız Mescid-i Aksâ'ya götüren Allâh'ın şânı yücedir. Doğrusu O, işitir ve görür.3 

Yüce Rabbimiz isteseydi, Peygamberini, evinden katına alıp Mirâc'a çıkarırdı. Ama O (cc), O’nu (sav) mescidden alıp çıkarmak istedi. Zîrâ büyük mûcize mescidden başlamalıydı. Yine O (cc), isteseydi kulunu Mekke’deki Mescid-i Haram’dan doğrudan katına alabilirdi. Öyle olmadı, O’nu (sav) önce Mescid-i Harâm'a uğrattı, oradan da Kudüs’teki Mescid-i Aksâ’ya götürdü, sonra mi'râca çıkardı. Bunun mesajı da açıktı: İslâm Ka’be merkezli başladı, ama onun önemli kollarından biri olan Mescid-i Aksâ’ya da uzanacaktı. Çünkü Mescid-i Aksâ da tıpkı Mescid-i Haram gibi, tevhîdin kilometre taşlarındandı. Bu şekilde tüm peygamberlerin ortak mesajı tevhîdin iki merkezi birbirine perçinlenmiş oldu.

İlk Kıble Olarak Mescid-i Aksâ

Peygamberimiz (sav) Mekke’de Ka’be’ye yönelerek namazlarını kılardı. Ama O, Mescid-i Aksâ’yı da karşısına alacak şekilde duruyordu. Mesaj netti: Mescid-i Haram, Mescid-i Aksâ’dan ayrı olamazdı. Son peygamberin mesajı da her iki mescid civârında yaşamış peygamberlerle aynıydı. İki kadîm kıble Son Peygamberin (sav) namazında buluşuyordu.

Peygamberimiz (sav) Medîne’ye hicret edince, bu sefer Mescid-i Aksâ’ya doğru namazlarını kıldı. Bu uygulama Medîne’de bulunan Yâhudilere verilmiş çok önemli bir mesaj, onlara uzâtılan bir zeytin dalı idi. Zîrâ bu Peygamber, önceki peygamberlerin yolunu izleyen, onları gönderen Yüce Rabbin elçisiydi. Ancak Yâhudiler bu inceliği kavrayamadılar. Hattâ bunu dillerine dolayıp, Müslümanlar hem bizim dînimize karşı çıkıyorlar hem de bizim kıblemize dönüp ibâdet ediyorlar, bu nasıl peygamber kıbleyi bizden öğrendi diyorlardı.

Medîne’ye hicretten hemen sonra yapılan Peygamber mescidinin ilk kıblesi Mescid-i Aksâ’ya doğru idi. Böylece Mescid-i Nebî ile Mescid-i Aksâ birleşmiş oldu. İki seneye yakın Mescid-i Aksâ, son peygamberin Medîne’deki ilk kıblesi oldu. Bu uygulama, Medîne’de yaşayan Kitap Ehline de olumlu bir mesajdı. Çünkü Son Peygamber, önceki peygamberleri tasdîk ederek gelmişti.

Bu uygulamanın üzerinden iki sene kadar süre geçti. Peygamberimiz ashâbıyla bir öğle namazı kılarken kıblenin Mescid-i Aksâ’dan Mescid-i Harâm'a değiştirilmesini emreden âyet geldi. Artık yüzünü Mescid-i Haram semtine çevir; bulunduğunuz yerde yüzlerinizi o yöne çevirin.4 Peygamberimiz, kıldırdığı namazın yarısını Mescid-i Aksâ’ya doğru kılmıştı, tam da namazın ortasında kıble değişti ve namazın kalan yarısı Mescid-i Haram’a doğru kılındı. Böylece bir namazda iki mescid bir araya gelmiş oldu.5 Nitekim bu mescid, bugün Medîne’de Kıbleteyn Mescidi/İki kıbleli mescid diye bilinir. Bunun çok önemli ve kalıcı evrensel mesajları vardı. Şöyle ki: 

Rabbimiz isteseydi, kıblenin değiştirilmesini emreden âyet namazdan önce yâhut sonra gelebilirdi. Yâhut Peygamberimiz namazda gelen emri namazdan sonra uygulayabilirdi. Ama öyle olmadı. Emir namazda geldi ve uygulama namazda oldu. Çünkü Allâh'ın emri, bekleyemez, sonraya bırakılamazdı. Öte yandan İlâhî hikmet, emrin namazda gelmesini ve namazda uygulanmasını dilemişti. Öyle de oldu. Mescid-i Haram ile Mescid-i Aksâ bir namazda birleşmiş oldu. Emir de namazda geldi, uygulama da namazda oldu. Bu mescidlerin birbirinden ayrılması mümkün değildi. Zîrâ Mescid-i Aksâ da bir mesciddi. Bir kilise, bir havra yâhut başka bir mâbed değil, mescid idi Aksâ.

İki Kıbleye Dönük Peygamber Mescidi

Medîne’de kıblenin değiştirildiği mescidden başka Peygamber Mescidi de iki kıbleli olmuştu. Orada hem Mescid-i Aksâ’ya doğru namaz kılınmıştı, hem de Mescid-i Haram’a doğru namaz kılınacaktı. Müslümanlar bu üç mescidin kıymetini bilmeli ve bu üç mescide sâhip çıkmalıydılar. Bu üç mescidden birisine esâret yakışmazdı. Bu üç mescidden birine yapılan saldırı, saygısızlık üç mescide dolayısıyla ümmete yapılmış demekti. Ve Peygamberin deyişiyle bu üç mescidin ziyâreti için binekler koşturulmaya değer. Bu üç mescid için ne yapılsa değer. Onları ziyâret için oralarda namaz kılmak için, onları sâhiplenmek için, onların îmârı için, onların özgürlüğü için ne yapılsa değer!6 

Ve müslümanlar, bu üç mescide sâhip çıktıkları, onları özgürce îmâr ettikleri sürece izzet ve devlet içerisinde olacaklar, dünyâ ve âhirette değer kazanmış olacaklardı. Bu üç mescidden birinin eksikliği, esâreti, yıkımı, saldırıya uğraması müslümanlar için bir eksiklik ve değer kaybı olacaktı. Dünyânın dört bir yanında yapılan ve yapılacak olan mescidler her bakımdan bu üç mescidi örnek alacaklar ve bu üç mescidin önderliğinde görevlerini îfâ edeceklerdi. 

Unutmayalım ki Mekke’deki Mescid-i Haram/Ka’be ile Kudüs’teki Mescid-i Aksâ İsrâ ve Mi'râc mûcizesinde, kıblenin değiştirildiği bir namazda birbirine âdetâ bağlanan, birbirinden ayrı düşünülemeyen iki mescittir. Müslümanların Mescid-i Aksâ’ya ilgisiz olmaları, orada ve çevresinde yapılan haksızlıklara duyarsız kalmaları mümkün değildir. Nitekim bu konudaki bir rivâyet şöyledir:

Hz. Peygamber’in âzâtlısı Meymune radıyallâhu anha: “Yâ Rasûlallah! Beyt-i Makdis’e gidip gitmeme hakkında bize ne buyurursunuz?” dedi. Allah Rasûlü: “Gidin ve orada namaz kılın!” diye cevap verdi. Fakat o zaman orada (Bizans ile Persler arasında) savaş vardı ve bunu dikkate alan Peygamber aleyhi's-salâtü ve's-selâm Efendimiz şöyle buyurdu: “Şâyet oraya gidemez ve orada namaz kılamazsanız, oranın kandillerini aydınlatacak yağ gönderin!”7 

O halde gönülleri mescidlere bağlı olması gereken, mescidlerin mânevî havası ile dolması gereken Müslümanlar bu üç mescidin kıymetini bilmeli, bu mescidlere yapılan sözlü ve fiilî saldırılara duyarsız kalmamalı, onların izzetini korumak ve savunmak için ellerinden gelen maddî manevî her şeyi yapmalıdırlar. Unutmayalım ki bu mescidler ve onların şûbeleri olan tüm diğer mescidler İslâm Ümmetinin özgürlük âbidesi, gönderdeki sancaklarıdır. Onlar yıkılır yâhut yere düşerse, Ümmetin onuru kırılır, izzeti yıkılır.

Müslümanım diyen bu kadar millet, biraz öfkelenip kafayı taksa! İslâm gözü ile kendine baksa! Akan bütün kanlar Hak için aksa! Esir mi olurdu Mescid-i Aksâ?

Dipnotlar

1 Âlu ımrân 3/96.

2 Ahmed b. Hanbel, V, 150.

3 İsrâ 17/1.

4 Bakara 2/144.

5 Asım Köksal, İslam Tarihi, III, 247-252.

6 Buharî, Fadlus-Salâti fî Mescidi Mekke ve’l-Medîne, 6; Hac, 26; Savm, 67; Müslim, Hac, 288; Tirmizî, Salât 243.

7 Ebu Davud, Salat 14.

Aralık 2023, sayfa no: 28-29-30

Abone Ol

En son haberleri doğrudan gelen kutunuza alın. Asla spam yapmayız!

Sosyal Medya Hesapları

Mesaj Bırak