Sözlerime Kâinatın Efendisi olan Allah’ın en sevgili kulu Sevgili Peygamberimiz’in evveli rahmet, ortası mağfiret, sonu ise cehennem ateşinden kurtuluşa vesile olduğunu müjdelediği, on bir ayın sultanı Ramazan-ı şerif ayınızı kutlamakla başlarım. Sürekli aklımızda tutmamız gereken bir hususla da devam edelim. O da İslam’da fazilet yani üstünlüğün sadece ve sadece Allah’ın emir ve yasaklarını layıkıyla uygulamakta yani takva ile elde edildiğidir. Kâinatın Efendisi Sevgili Habibimiz (sav) “Allah Teâlâ sizin bedenlerinize ve yüzlerinize değil, kalplerinize bakar” sözü, takvanın yerine işaret etmekte ve Allah’ın “Doğrusu Allah katında sizin en üstün olanınız, en takvalı olanınızdır” (Hucurât 49/13) ayeti üstünlük ölçüsünü açıklamaktadır. Takva sahibi bir Müslüman demek, öncelikle Allah’ın yasakladığı, haram kıldığı şeylerden kaçınan kişi demektir. Bu defa yazımızda Nur Suresi'nin 31. Ayetinde işaret edilen; Müslüman kadınların erkek çocukların yanında nasıl davranmaları gerektiği konusunu ele alacağız.
Bu ayete göre, Müslüman kadınlar, “kadınların mahrem yerlerini bilmeyen erkek çocuklar” yanında süsleri görünür bir şekilde durabilirler. Dikkat edileceği üzere ayette herhangi bir yaş sınırından söz edilmemiş sadece erkek çocukları ifadesi kullanılmış, kadınların mahrem yerlerini ve kadınlık hallerini tam olarak anlayamayacak yaşta olmalarına işaret edilmiştir. Buna göre bu hüküm, kadınların yumuşak konuşmalarını, yürüyüşlerindeki zarafeti ve hareketlerini fark edemeyecek, güzel ile çirkin kadını ayırt edemeyecek yaşta olan erkek çocuklarını kapsar.
Bu ayetin mefhumu muhalifi yani ifadeyi ters çevirdiğimizde anlaşılan konu; bu çocuklar büyüyüp bu farkındalığı kazandıklarında, bir başka ifadeyle buluğ çağına doğru evrilmeye başladıklarında, artık kadınların onların da yanında bu konudaki hassasiyetlerini korumaları ve örtünmeleri gerekmektedir. Çünkü ergenlik dönemine; çocukluktan yetişkinliğe -cinsel olgunluğa ulaşma- geçiş sürecinde olan, fiziksel, duygusal ve sosyal değişimleri yaşamaya başlayan erkek çocuklar, cinsel uyarılara karşı hassaslaştıkları için ayetin işaret ettiği çocuk hükmünün dışında kalırlar.
Konunun ciddiyetine işaret eden Sevgili Peygamberimiz (sav) erkeklere: “Kadınların yanına girmekten sakının” şeklinde tavsiye vermiştir. Bunun üzerine sahabeler, yaşları küçük olan erkek akrabaların durumunu öğrenmek istediler ve “Ey Allah’ın Rasulü, “hamv” hakkında ne dersiniz? yani yokluğumuzda hanemize girip çıkabilir mi?” dediler. Peygamber Efendimiz (sav) şöyle buyurdu: “Hamv ölümdür”. Hadîste zikredilen “hamv” kelimesi kadının kocasının erkek kardeşi, kardeşinin oğlu, amcası, amcasının oğlu gibi akrabaları anlamında kullanılmaktadır. Allah Rasulü (sav) kadınları, bu akrabalarla yalnız kalmaktan halvetten sakındırmış ve bu durumu ölüme benzetmiştir. Bunun anlamı, insanların bu konuda gevşeklik gösterebileceklerini görüp onları dikkatlice uyarmak istemiştir. Nitekim bundan kaçınmama sonucu dinin bir hükmü çiğnenebilir, kıskançlık neticesinde koca, hanımını öldürebilir veya o halvette zinanın vuku bulmasıyla taraflar recm ile öldürülebilir. Görüldüğü üzere her üç durumda da ‘hamv’ ölüme ‘sebep’ olmaktadır. Aslında bunun sebep olduğu bir cinayeti geçtiğimiz aylarda (21 Ağustos 2024) Narin Güran cinayetinde maalesef yaşadık.
Müslüman Kadınların Sokaktaki Halleri
Günlük hayatın her anında olduğu gibi Müslüman bir kadının sokaktaki halinin nasıl olması gerektiği konusunda İslam hükmünü açıklamıştır. Bu konuda Allah Teâlâ şu emri vermiştir: “Gizledikleri süslerini bilinsin diye ayaklarını yere vurmasınlar.” Bu ayetin tefsirinde ifade edildiği üzere cahiliye döneminde kadınlar, yolda yürürken ayaklarında sessiz halhallar varsa ve erkeklerin dikkatini çekmek istiyorlarsa ayaklarını yere vururlardı. Allah da burada, mümin kadınlara böyle baştan aşağı örtündükten sonra edep ve vakar ile yürümelerini emretmiştir. Bu emir, erkeklerin dikkatini çekecek şekilde çapkın yürümeye sebep olacak her türlü ayakkabıyı (topuklu veya babet) içine alır.
Bundan başka Müslüman kadınların evlerinden çıkarken erkeklerin dikkatini çekmesi muhtemel güzel kokular kullanmaları da yasaklanmıştır. Peygamber Efendimiz (sav) şöyle buyurdu: “Her göz zina eder, kadın parfüm sürüp bir meclisten geçerse, o da zina etmiş olur.” Ebu Hureyre’den (ra) şöyle rivayet edilmiştir: “Sokakta bir kadınla karşılaştım ve ondan güzel bir koku aldım, elbisesinin eteği rüzgârla savruluyordu. Ona dedim ki:
- Ey Cebbâr’ın kulu, mescitten mi geliyorsun?
- Kadın: Evet dedi.
- Parfüm sürdün mü?
- Kadın: Evet dedi.
- Habibim Ebu’l-Kasım’ın Aleyhissalatü Vesselam şöyle buyurdu: “Allah, bu mescide parfüm sürerek gelen bir kadının namazını kabul etmez, ta ki geri dönüp cünüplükten yıkanır gibi yıkanana kadar.”
Meymune bint Sa’d’dan (rha) rivayet etmiştir: Peygamberimiz (sav) şöyle buyurdu: “Süslenip de süsünü ehli olmayanlara gösteren kadın, kıyamet günü karanlıkta kalır, onun için ışık yoktur.”
Ayrıca, kadınların yollarda, erkeklerin arasında yürümelerinin de doğru olmadığı anlaşılmaktadır. Çünkü Allah Rasulü (sav) camiden çıkarken erkek ve kadınların yolda karışık bir şekilde yürüdüklerini görünce kadınlara: “Geri çekilin, yolun ortasında yürümek size uygun değildir, yolun kenarlarında yürüyün” demiş bunun üzerine kadınlar, elbiseleri takılacak kadar duvara yapışarak yürümeye başlamışlardır.
İşte Nisa suresi 31. ayetine göre Müslüman kadınların mahremi dışındakilere ziynetlerini göstermemeleri, kendi iffetlerini korumaları ve güzel geçinmeleri noktasında önemli olduğu gibi, yabancı erkekleri etkilememek, günaha sokmamak, edep ve iffet telkin etmek bakımından çok önemli olduğu anlaşılmaktadır.
Buna göre bir Müslüman kadın eşinden başka mahremi olan erkeklerin yanında, el, yüz ve ayaklarını, evdeki işleri esnasında açılan saçını, kulaklarını, boynunu, kollarını açabilir. Onların da bunları görmeleri helaldir. Yakınlıklarından dolayı bir arada bulunmaları gerekir. Çocuklar mükellef değildir. Ancak anlayış ve idraklerine göre edep ve terbiye öğretilmelidir.
Günümüzde bu konuyu, kendini dindar kabul eden Müslümanlara bile kabul ettirmenin oldukça zorlaştığı görülmektedir. Kadınların süslenip geldiği çoğu yere buluğa yakın yaştaki erkek çocuklarını getirmekte bir hata görmemekte, mahremi olmayan erkeklerle iş yerinde, okulda vb. gereksiz muhabbetlere girmektedirler. Hâlbuki bu durumun zararı dönüp dolaşıp yine kadın ve kızlara olmaktadır. Ama kızlar, erkek beyni ile kız beyni arasında herhangi bir farkın olmadığına kendilerini ikna etmiş görünmektedirler. Örnek vermek gerekirse, kendi yaşadığı tecrübelere binâen genç Müslüman bir erkek bu önemli konuya dikkat çekmeye çalışmıştı. O şöyle diyordu: “sosyal medyada çok takılan, çok film-video izleyen, çok fotomontaj-makyaj yapmış kadın gören bir erkekle evlenilmez! Çünkü çok film-video izleyen, çok fotomontaj-makyaj yapmış kadın gören bir göz eşini beğenmez. Beğendiği eşini bile bir süre sonra beğenmemeye başlar. Bunun için erkek kesiminin gözü çok sağda solda gezmeyecek. Sokakta da bakışlarını indirecek! Film-dizi izleyen erkelerden uzak durun.”
İşte bu şekilde kız kardeşlerinin dikkatini çekmeye çalışması -Instagram’da sürekli romantizm, mutluluk, tatil izleyen bir kadının da hayatın monotonluğunu kaldıramadığı, geçimsizlik nöbetlerine girdikleri durumları unutup- erkeklerin acizliği olarak görülmüştü. Ve maalesef erkeklerin kişilik, karakter ve ahlaki değerlerin önemini anlamayan, sadece dürtüleriyle hareket eden varlıklar oldukları şeklinde yorumda bulunmuşlardı. Hâlbuki burada bu genç, Allah’ın bu emrine muhalefetin, kişilerin ayarlarını bozduğunu, her yerde karşımıza çıkan şehvet panayırlarının, onlara kendini kaptıran gençleri içine çekip yok ettiğini anlatmaya çalışıyordu. Nasıl ki açlık durumu kişiyi değiştirirse, aynısının erişkin birinin sürekli cinsel uyaranlara maruz kalmasının da kişiyi değiştirdiğini ifade ediyordu. İşte şimdi önemli olan, aklı geçersiz hale getiren bu uyaranların, günümüzde cinsel sapıklıklara kadar varan pek çok ruhsal hastalığın sebebi olduğu gibi aile içi geçimsizliklerin de en baş etkenlerden biri olduğunu akletmek konusunda biz neredeyiz?
Bu konuda Safvan ALLAHVERDİ’nin “Cinsellik Neden Satar” videosunu da takip etmenizi tavsiye ederim.[1]
[1] Safvan Allahverdi, “Cinsellik Neden Satar”, https://youtu.be/vLHQ-euhZVI , 18 Oca 2025. Ayrıca şuna da bakılabilir: “Saçmalık Neden Viral Olur? - Bir İnt*har Hikayesi”, https://youtu.be/bG0318LB43w?si=g3M5PyfksNUhTb-9, 7 Tem 2024.
Mart 2025, sayfa no: 8-9-10
Abone Ol
En son haberleri doğrudan gelen kutunuza alın. Asla spam yapmayız!
Mesaj Bırak