Vizyon tarihi: 13 Aralık 2024 | 1s 23dk | Dram
Yönetmen: Murat Fıratoğlu
Oyuncular: Salih Taşçı, Murat Fıratoğlu, Sefer Fıratoğlu
“Hemme'nin Öldüğü Günlerden Biri”, Murat Fıratoğlu’nun yazıp yönettiği ve başrolünde yer aldığı, 2024 yapımı bir Türk dram filmidir. Film, Türkiye'nin güneydoğusunda geçen; mevsimlik tarım işçisi Eyüp’ün hikâyesini konu alır. İzmir’de iflas ettikten sonra memleketi Siverek’e dönen Eyüp, domates kurutma işinde çalışmaya başlar. Ancak yevmiyesini alamayınca ustabaşı Hemme ile arasında bir çatışma çıkar. Bu olay, Eyüp’ün öfke ve çaresizlikle dolu bir intikam arayışına sürüklenmesine neden olur.
Oyuncu kadrosunda Murat Fıratoğlu’nun yanı sıra Salih Taşçı, Sefer Fıratoğlu, Güneş Sayın, Ali Barkın, Çetin Fıratoğlu ve Fırat Bozan gibi isimler yer almaktadır. 83 dakikalık süresiyle film, sade ve etkileyici anlatımıyla dikkat çeker.
Bu yıl izlediğimiz heyecan verici yapımlardan biri olan “Hemme’nin Öldüğü Günlerden Biri”, Siverek sokaklarını etkileyici bir sekansla anlatırken, estetik bakışını ve duygular arasındaki geçişleri izleyiciye ustalıkla yansıtıyor.
Yönetmen Fıratoğlu, sinemaya 17 yaşındayken Yavuz Turgul’un Eşkıya filmiyle ilgi duyduğunu, küçük yaşlarda okumaya, hikâye biriktirmeye ve fotoğrafa meraklı olduğunu ifade ediyor. “Hemme’nin Öldüğü Günlerden Biri” filmini 2021–2022 yılları arasında kurguladığını; bir insanın başka biri için çalışıp onun himayesi altında olması meselesine odaklandığını belirtiyor. Bu nedenle filmdeki Eyüp’ün öfkesi, aslında yönetmenin kendi öfkesinin de bir yansıması. Filmin temelinde, “Cehenneme giden yol, iyi niyet taşlarıyla döşelidir” sözüne yaslanan bir insan trajedisi anlatılıyor.
Filmde yer alan ağaç, onun gölgesindeki kısa sohbet, Eyüp’ün öfkesi, şehirdeki yürüyüşü, motosiklet kullanışı, çocukluğuyla karşılaşması ve domates meyvesi üzerine kurulan kurgu öne çıkıyor. Domatesin tuzlanması, serilmesi ve kuruması; filmin aşamalarını belirleyen metaforlar olarak kullanılıyor. Bu süreç, insanın duygu durumlarındaki değişimle karakter inşasının nasıl gerçekleştiğini de simgeliyor.
Filmi izlerken belgesel mi, film mi olduğunu anlamınız zaman alıyor, ama bu hareketli bakıştan keyifte alıyoruz.
Filmde bir başka dikkat çeken unsur ise izleyicide bıraktığı fiziksel hisler: Tuzlanmış domates yeme arzusu, sıcak bir havada serin bir ağacın gölgesinde üzüm yeme isteği… Özellikle Eyüp’ün ağacın altında durduğu sahne, Abbas Kiarostami’nin “Kirazın Tadı” filmini hatırlatıyor. Nitekim Fıratoğlu’nun ilham aldığı isimlerden biri de Kiarostami.
Kiarostami’nin filmini izlediğiniz de filme girmeden önceki siz ile çıktıktan sonraki siz aynı değildir. “Hemme’nin Öldüğü Günlerden Biri” filminde de ona yakın bir duygu hâkim. Çıktığınızda duygularınızı gözlemleme isteği duyuyorsunuz. Bir de bolca su içme ihtiyacı…
Yönetmenin mekân kullanımı ve anlatım dili, yerel kültüre olan hâkimiyetini ve saygısını yansıtıyor. Ancak filmin ruhunu tamamlayacak yerel diller yoğun olarak kullanılmamış. Sıradanlığın içindeki sessizlik ve bu sessizliği anlamak ve anlatmak, bu diller olmadığında eksik kalıyor. Bölge halkının kullandığı dilin yok denecek kadar az kullanımı, toplumu anlatırken yaşanabilir bir gerçeklik sunup, sunmadığını düşündürüyor.
Fıratoğlu, “Filmin türünün kara mizah olmadığına ilişkin düşüncelerimi tekrarlamak isterim. Finalin insanların yüzünde bir tebessüm bırakmasını istedim,” diyor. Filmin sonunda yer alan halay sahnesi hem düşündürüyor hem de tebessüm ettiriyor. Yönetmenin bu sahnede bir şiir yazdığı, romantik ve iyimser bir yaklaşım sergilemek istediği söylenebilir.
İtalyan Yeni Gerçekçiliği tadında olan film, 81. Venedik Uluslararası Film Festivali’nin Orizzonti bölümünde Jüri Özel Ödülü’nü kazanarak uluslararası alanda dikkat çekmiştir. Ayrıca, 31. Adana Altın Koza Film Festivali’nde “En İyi Film” ödülüne; 35. Ankara Film Festivali’nde ise “En İyi Film”, “En İyi Yönetmen” ve “En İyi Kurgu” ödüllerine layık görülmüştür.
Temmuz 2025, sayfa no: 22-23
Abone Ol
En son haberleri doğrudan gelen kutunuza alın. Asla spam yapmayız!
Mesaj Bırak