“Hakîkat Rehberi - Hayat Sanatı - Aranan Kimlik - İki Âlemde Cennet - İnsan ve Tabiat” adlı beş kitaplık serinin ikincisi Hayat Sanatı. Bir derdin ve bir sevdanın sesidir. Kaybolan değerler, yitik hayâller, geçen ömürler, unutulan hasletler, gerçekleşen pişmanlıklar karşısında bir uyarı ve bir hatırlatma çabasıdır.
Eser, bizlere insanın yaşadığı pişmanlıklar ve kayıplar karşısında bir uyanışı anlatıyor. Burada bahsedilen "derdin ve sevdanın sesi", insanın içsel dünyasındaki çelişkileri ve mücadeleleri, bir yandan acı dolu bir uyarıyı, bir yandan da bu acıya karşı bir direnç ve sevgi ifadesini tasavvufi hayat penceresinden sunuyor. Kur’an-ı Kerim ışığında, sünneti seniyye rehberliğinde Müslüman kimliğini kazanmak, yitirdiğimiz değerleri ve geçip giden ömrümüzü kulluk bilinci çerçevesinde yeniden canlandırmayı amaçlıyor.
Tasavvufu “kulun vakti içinde, o vakte en uygun şeyle baş başa olması” olarak tanımlayan yazar, takvayı da “imandan İslam’a, İslam’dan ihsana yükseliş” olarak tanımlar. Bu tanımlar, bize aileden topluma, bireysellikten cemaat olmaya, akıldan gönüle doğru bir yolculuğun kapısını aralıyor. Eserin girişinde yer alan bu söz, hakikat erlerinin yol ve yön göstericiliğinin tanımını yapıyor adeta:
“İlahi emriyle hatırlatma ve uyandırma görevini üstlenen hakikat erleri, hayatlarını buna adamışlar; önce nefse, sonra çevreye güzellikleri hatırlatmak için elleriyle, dilleriyle ve gönülleriyle şerefli bir kıyam sergilemişlerdir.”
Kur’an okumayı, ayetlerin tefekkür, tedebbür ve tezekkür’e açılan kapılarını anlatarak başladığı eserinde, Asr süresinin bireysel ve toplumsal hayatımızdaki yerini ele alıyor. Kur’an-ı Kerim’in kısa fakat hacmi geniş, sosyolojik alanda da okunması gereken bir süre oluşunu, zaman kavramının öznelliğini vurgulayarak Ehlullah’ın kıymetli sözlerine de yer veriyor.
İmam Şafii (rh.a): “Bugün için yaşa, yarın için hayal kur, dünden öğren.” sözü; anı yaşamak, İkigai (varlık nedeni), Ichigo Ichie (hayatta bir defa) gibi kavramlardan çok öte bir kapsama alanına sahiptir. Tıpkı Abdülkadir Geylani (ks)’nin: “Dünya üç gündür: Dün, bugün, yarın. Dün geçti. Yarının geleceği belli değil. Öyleyse bugünün kıymetini bil.” diyerek ifade etmesi gibi.
“Japonca’da -kokoro- kelimesi kalp, zihin, akıl ve ruh demektir. Bu kavram, Japon kültür ve düşüncesinde insanın içsel bütünlüğünü ve evrenle olan uyumunu ifade eder. Falanca kişinin kokoro’su güzel.” dediğinizde, o insanın aklen, kalben ve ruhen iyi bir insan olduğunu söylemiş olursunuz.
Bu kavramın derinliğini genişletmiş, derin bir akıl bölümü barındırıyor eser. Akıl ve zekâ arasındaki farkı, aklın vasıflarını, kâmil aklın oluşumunu, akıl ve kalp bütünlüğünün getirdiği gayeyi, ortaya koyduğu yatırımı anlatan bölüm, kitabın en muhteşem bölümlerinden biridir. Akıl, anlama aletidir, ruhi derinliktir. Zekâ ise aklın kullanılması için vardır. Güzel ile çirkini birbirinden ayıran kâmil aklın vazgeçilmez özelliği, anlamak ve düşünmektir. Kâmil akıl, yaptığı her işi aklı başında yapandır. “Aklı olan veya şuurlu olarak söze kulak veren kimse için bunda büyük ibret vardır.” (Kaf, 37) ifadesinde de belirtildiği gibi, ihsan mektebinde yetişmiş, “kokoro” kelimesindeki gibi aklı, kalbi, ruhu, zihni uyumlu sükûn bulmuş kâmil akıl sahibi kişiyi anlatmaktadır.
Aklını ve kalbini eğitime tabi tutan kişi için tercih ve dahi şuurlu tercihin oluştuğu zemini, tercih yaparken en önemli basamağın liyakat olduğunu ifade ederek başarının sırrını açıklıyor. Gıdalarla temizlenen bedenimiz, cihatla arınan ruhumuz, ardından gelen kardeşlik kimliğimiz ile dünyada İslam’ı konuşacak bireyler olabileceğimizi, galibiyetin ancak imanda olacağını, ümitsizliğe düşmenin bir zafiyet olduğunu açıklayan manifesto niteliğinde bölümleri günümüze bir ferman niteliğinde sunuyor.
Şiirler, menkıbeler ve tarihi bilgilerle detaylandırılmış bu kıymetli eser, konuları düşünme eyleminde uzun sürede tutarak hem unutmamayı sağlıyor hem de yaşadığımız dünyadaki sosyal ve siyasal düzlemde yol gösterecek paylaşımlarla bize hayatı yaşamanın sanatsal yanlarını resmediyor.
Her bir başlığın üzerinde uzun uzun düşünüp, hayatımızı aktive edip, güzel bir sanat eseri ortaya koymak duasıyla…
Kasım 2024, sayfa no: 18-19
Abone Ol
En son haberleri doğrudan gelen kutunuza alın. Asla spam yapmayız!
Mesaj Bırak