Ara

Havuç – Sıhhate Doğru

Havuç – Sıhhate Doğru

Havuç en çok sevilen sebzelerden biridir. Elde ısırarak yenebileceği gibi salatalara, yemeklere, keklere katılabilir veya suyu sıkılıp içilir. Havuç karotenoid kaynaklarının liderlerinden olduğu için, bilhassa gözler, cilt ve kalp için son derece sağlıklıdır. Aynı zamanda diyabetten, arterioskleroz ve kanserden koruyucudur. Havuç sâdece turuncu renkte olmaz. Beyaz, sarı, kırmızı, mor veya siyaha yakın renkte de olabilir. Birçok sebze gibi havucun da %90’a yakın kısmı sudur ve şekerli tadına rağmen havuç kalorice fakirdir. Çiğ havuç pişmişinden daha doyurucudur.

Havuçta bulunan bâzı vitaminler ve mineral maddeler şunlardır: Potasyum, mangan, beta-karoten, K ve C vitaminleri, biotin.

 

Havuç Lifleri

Havucun dokusu, çözünür ve çözünmez liflerin çok uygun bir kombinasyonudur. Lifli besinlere karşı hassas olan kişiler bile genelde havuçtan rahatsız olmazlar.

Çözünür lifler metabolizmayı harekete geçirip kandaki lipid seviyelerini düşürmeye ve kolesterolü yok etmeye yardımcı olurken, çözünmeyen lifler bağırsak aktivitesini uyarır ve mide-bağırsak problemlerini hafifletir. Havuç hem kabızlık hem ishâle karşı kullanılabilen hârika bir bitkidir.

Havuç Çorbası İshâle Karşı Antibiyotikten Daha İyidir

1908 yılında Heidelberger Çocuk Kliniği’nden Profesör Ernst Moro, Moro’nun Havuç Çorbası denen ev ilacını yaptı ve ishâlden kaynaklanan çocuk ölümlerini ve komplikasyon oranlarını çok azaltabildi.

Bu çorba uzun yıllar standart ilaç olarak kullanıldı. 1940’lardan îtibâren antibiyotiklerin ve ishâl ilaçlarının kullanılmaya başlamasıyla havuç çorbası önemini kaybetti. 1983 yılında Erlangen Çocuk Kliniği’nden Prof. Josef Peter Guggenbichler bir çalışmada, bu çorbanın ishâle sebep olan bakterilerin bağırsak duvarına bağlanmasına mâni olabileceğini kanıtlamıştır.

2011 yılında da diğer bir çalışmayla havuç çorbasının etki mekanizması açığa çıkarılmıştır. Oligogalakturonik asit denilen lif maddesinin, koli veya salmonella bakterileri gibi hastalık yapıcı bağırsak bakterilerinin bağırsak duvarına bağlanmasını engellediği tesbit edilmiştir.

Antibiyotikle karşılaştırıldığında; havuç çorbası bağırsak florasına zarar vermez, yan tesirleri yoktur ve vücut havuca karşı direnç geliştirmez.

 

Karotenoidler: Beta Karoten A Vitamini Hâline Gelir

Havucun ihtivâ ettiği ikincil bitki maddelerinin en mühimi, havuca turuncu rengini veren karotenoidlerdir. Beta karoten A vitamininin ilk basamağıdır ve Provitamin A olarak da adlandırılır.

Bu tabii renk maddesi bizi UV-ışınlarından ve enfeksiyonlardan koruyarak aynı zamanda kanser, arteriyoskleroz ve katarakt gibi hastalıklardan korur ve hattâ iyileşmeye katkıda bulunur.

Kansere karşı Havuç

Şimdiye kadar, havuç yemenin ve havuç suyu içmenin insanı kanserden koruduğunu ve meselâ akciğer kanseri, prostat kanseri, beyin tümörü veya lösemi riskini azaltabildiğini açıkça gösteren birçok çalışmalar yayınlandı. Havucun sâdece koruyucu bir etkiye sâhip olmadığı, tümör hastalıklarının iyileşmesine de katkıda bulunabileceğine dâir birçok işâret vardır.

Bu anti-kanser etkisi uzun süredir öncelikle, zararlı serbest radikallerin yolunu kesen ve onları zararsız hâle getiren karotenoidlere dayandırılmaktaydı.

Bununla birlikte, giderek daha çok araştırma antosiyanin gibi başka ikincil bitki maddelerinin de burada etkili olduğunu göstermektedir. Bu açıdan falkarinol gibi poliasetilenler önde görünmektedir.

 

Metabolik Sendrom’a karşı Havuç

Alman Beslenme Topluluğu’na göre karotenoid’den zengin bir beslenme ve kanda yüksek konsantrasyonda karotenoid bulunması Metabolik Sendrom (aşırı kilo, yağ metabolizması bozuklukları, insülin direnci ve yüksek tansiyon) riskini azaltıyor.

Bunların arasında likopen maddesi, damar fonksiyonları ve damar sertliğine bağlı değişimler üzerinde bilhassa pozitif tesire sâhiptir. Ayrıca, artmış besleyici karotenoid alımı kardiyovasküler hastalıkların ve yüksek tansiyonun önlenmesine yardımcı olabilir.

2017 yılında yayımlanan Fransız bir çalışma, yağda çözünebilen mikrobesinler ve ikincil bitki maddelerinin, antioksidatif ve iltihap durdurucu tesirleri dolayısıyla Metabolik Sendrom’a karşı etkili olduklarını gösterdi. Aynı yıl içinde Mashhad Tıbbî Bilimler Üniversitesi’nden İranlı araştırmacılar, insüline karşı duyarlılığı arttırdığından dolayı, diyabet tedâvisinde karotenoidlerin kullanımının mühim olduğu netîcesine vardılar.

Karotenoidlere ek olarak, mor havuçlarda bulunan antosiyaninler de obezite açısından koruyucu bir etkiye sâhip oldukları için önemli bir rol oynarlar.

 

A Vitamini Gece Körlüğü’nden Korur

Havuç karotenoidlerinden üretilen A vitamininin “göz vitamini” olarak da adlandırılması boşuna değildir. Bu vitamin ihtiyâca göre retinadaki görme hücrelerine aktarılır ve burada net bir görüş sağlar. Böylece az ışıkta veya dolunay ışığında da etrâfımızı görebiliriz. A vitamini eksikliği yaşandığındaysa, (görme pigmenti) rodopsin yeterli üretilemez ve Gece Körlüğü meydana gelir.

Göz Hastalıklarına Karşı Karotenoid

California-Los Angeles Üniversitesi’nde, Amerika’nın farklı kesimlerinden 1155 yaşlı kadınla yapılan bir çalışma gösterdi ki, karotence zengin sebze ve meyveler insanı glokomdan koruyabilir. Havuçseverler için glokom riski, pek havuç tüketmeyenlere nisbetle %64 daha azdır.

Karotenin yanısıra lütein ve zeaksantin de göz sağlığına katkıda bulunur. Wiskonsin Üniversitesi’ndeki araştırmacıların yaptığı çalışmaya 50-79 yaşlarında 1800’den fazla gönüllü katıldı. Varılan netîce şu oldu: Beslenmesinde çokça lütein ve zeaksantin yer alan kadınların yaşlılıktan dolayı oluşan makula dejenerasyonuna uğrama ihtimâli %23 daha düşüktü.

Şaşılacak şey şu ki zeaksantin ve lütein sâdece havuçta bulunmuyor; retinada, bilhassa makula (sarı nokta)’da da bulunuyor. Vazîfeleri de retinayı çok fazla ışıktan korumaktır. Havuç yenildiğinde bu 2 karotenoid direkt gözlerin içine nakledilir, burada koruma ve antioksidan görevlerini yerine getirebilirler.

Yorulan, ağrıyan, görmesi azalan veya hastalanan gözleriniz için iyi bir şey yapmak isterseniz her şekilde havucu yiyin ve için. Böylece vücûdunuza aldığınız A vitamini, mukozaları ve gözünüzün mukoza gibi olan bağ dokusunu koruyacak ve tedâvi edecektir.

 

Karotenoidler Saman Nezlesini Önleyebilir

Solunum yolları da mukozayla kaplıdır. Havuçtaki A vitamininin burun ve bronş mukozalarını da koruyabildiği görülmektedir. GSF Ulusal Çevre ve Sağlık Araştırmaları Merkezi’ndeki (GSF National Research Center for Environment and Health) Alman araştırmacılara göre, kanında yüksek karotenoid konsantrasyonu tesbit edilen kişiler saman nezlesi gibi burun mukozasının allerjik kaynaklı iltihaplarına daha az yakalanıyorlar. Karotenoidden zengin beslenmenin koruyucu etkisi var ve böyle bir beslenme yetişkin yaş allerjilerinin ortaya çıkmasına mâni olabilir.

 

Sağlıklı Dişler için Havuç

Dişler, dişeti ve çene kemiğinizin sıhhatli kalması ve günlük yüke tahammül edebilmesi için, havucu da bolca içeren bir sağlıklı beslenme tâkip edin. Çiğ havucu ısırarak yediğinizde dişetlerinizdeki kan dolaşımı harekete geçer ve ayrıca dişleriniz yemek kalıntılarından temizlenmiş olur.

Kuvvetli çiğneme vesîlesiyle kemik maddesi ve diş yatağı (parodont) sağlamlaşır ve dişetine masaj yapılmış olur. Ek olarak, tükürük salgılanır ve zararlı bakteriler dışarı atılır. Böylece havuç diş çürüğü ve periodontit gibi diş hastalıklarından korunmakta yardımcı olur.

Havucu itinâlı bir şekilde çiğneyerek yavaş yavaş yiyin. Yutma işlemini havuç ağzınızda püre gibi olduğunda gerçekleştirin. Aksi hâlde midenizde çok iri parçalar olur ve işi yine “Çiğ yiyecekleri kesinlikle hazmedemiyorum…” demeye getirebilirsiniz;-)

Havuç Cildi Korur

Cildin güzelliği bilindiği gibi içeriden gelir ve havuç cildinizi çok yönden besler. A vitamini cildin yapısını destekler, güçlü antioksidan olarak serbest radikallerden korur, iltihaplar ve cilt yaşlanmasına karşı etkilidir. Yapılan çalışmalara göre, havuç gibi karotenoidce zengin yiyecekler deri kanserine karşı koruyucu tesire sâhiptir.

3 haftadan daha uzun bir süre her gün karotenoid ihtivâ eden sebze ve meyveler yediğinizde bu durum dışarıdan bakılınca da farkedilir: Cildiniz sarımsı-turuncu bir renk alır (Carotinodermie). Bu hâl aşırı doz riski olmadığından tamâmen zararsızdır ve hattâ bâzı faydalar sağlar.

Çünkü karotenoidler, cildin normal renk maddesi Melanin gibi, cildin güneşten korunmasını temin eder. Kişinin her zamankinden 2-3 kat daha uzun süre, güneş yanığı riski taşımadan güneşte durabilmesini sağlar.

 

Havuçları Doğru Muhafaza

Havucu tüketmeden kısa bir süre önce yıkayın, aksi takdirde doğal koruyucu balmumu tabakasını kaybeder.

Havuçları elma, armut, avokado, çerimoya, erik, incir vb. meyvelerin yanına koymamaya her zaman dikkat edin çünkü bu meyveler ortama etilen gazı salar. Meyvelerin daha hızlı olgunlaşmasını sağlayan bu gaz havuçların yumuşayıp pörsümesine sebep olur.

Kaynak: https://www.zentrum-der-gesundheit.de/karotten.html/CarinaRehberg

Ocak 2019, sayfa no: 60-61-62-63

Abone Ol

En son haberleri doğrudan gelen kutunuza alın. Asla spam yapmayız!

Sosyal Medya Hesapları

Mesaj Bırak