Değerli Hanımefendiler,
Yeryüzünün en güzel ve kutsal mesleği ‘annelik’ olsa gerek.
Birçok anne ise bu lütuftan habersiz, sıradan veya hayatın
akışında başa gelecek, olası bir dönem gözüyle bakıyor. Bu
yüzden üzerlerindeki ağır sorumluluğun farkında olmaksızın,
çocuk yetiştirdiklerini zannediyorlar.
Anne ve babalar olarak çocuklarımıza karşı birçok
görevimiz var. Çocuklarımızı en iyi şekilde ailesine vatanına ve
milletine karşı saygılı bir şekilde yetiştirmeliyiz. Çocuklarımız
bizim değil onlar bize Allâh u Teâlâ’nın birer emanetidir.
Peygamber Efendimiz (sav) bildiğiniz üzere bir hadis-i şerifinde
emanete hıyaneti münafıklık alameti olarak sayıyor. Bizler de
Allahu Teâlâ’dan bize emanet olan çocuklarımızı nasıl olurda
dünyayı idrak edebilme seviyesine geldiğinde televizyona
emanet edebiliyoruz? Aman çocuklarımız yaramazlık
yapmasın, ortalığı dağıtmasın diye dizilerin, filmlerin karşısına
oturtuyoruz. Ama aslında izlediklerinin çocuklarımıza ne kadar
zararlı olduğunu düşünmüyoruz.
Bazı anne-babalar çocuklarının İslâmî bir yaşantıdan uzak
olmalarından şikâyet ederler. Acaba bunda ebeveynin payı
hiç mi yok? Kızıyla birlikte moda ve “bugün ne giysem?” tarzı
programları izleyen bir anne, kızı büyüdüğünde ahlâk ve İslâm
yoksunu olmasından şikâyet etmesin! Tesettüre bürünmek
istememesini, izlettiği ve özendirdiği bu programlara bağlasın...
Çocuklarımızı Tv ve dizilere emanet etmeden önce,
onun ahiretinden de sorumlu olduğumuzu hatırlayalım ve
bu yangından hem kendimizi hem de ev halkımızı muhafaza
edelim...
Vesselam.
Abone Ol
En son haberleri doğrudan gelen kutunuza alın. Asla spam yapmayız!
Mesaj Bırak