Ara

Gençlerin Gelecek Tasavvuru ve Gerçekler

Gençlerin Gelecek Tasavvuru ve Gerçekler

Gençlerin Gelecek Tasavvuru ve Gerçekler

Hacı Sarı

Son asrın moda tâbiridir “kendin ol, başkası olma” sözü. Bireysellik, özellikle öğrencilik çağındaki gençlere empoze edilen ve bâzen de dayatılan bir kavram olarak ortada durmaktadır. Özgüven kavramı da bu süreçte modernleşmeye çalışan Anadolu insanının sempati ile baktığı ve çocuğunda görmeyi arzuladığı başka bir kavramdır.

Modernizmin dayattığı birçok davranış biçimi insanların kulaklarını ve gönüllerini okşayacak şekilde dizayn edilmiştir. Özgürlük hangi insanın hoşuna gitmez? Her istediğini başkalarının ne dediğine bakmadan yapma arzusu zihinlerin başköşesinde bağdaş kurmuş oturuyor. Esâsında eğitim sistemimizin en büyük problemi, geleneklerle ve değerlerle teçhiz edilmiş gençlik projesinin çerçeve planını oluşturamamasıdır.

Özgüven Anlayışı Değiştirilmeli

Bir yanda çağdaşlaşma ve kendini gerçekleştirme hedefi, öbür yanda bireyselleşen ve egoistleşen gençlik grupları. Acaba gençlik; içi sanatla, kültürle, eğitimle, üretimle dolu bir özgüven anlayışına sâhip kılınamaz mı? Acaba bireyselliği köklere bağlı olarak gelişmek olarak popüler hâle getirmek zor mu? Acaba, iletişim çağının en zeki ve girişken beyinlerini anne babaya saygı ve hürmet noktasında tevâzu ve hikmet timsâli insanlar olarak yetiştirme imkânı kalmamış mıdır?

İnsan, yaratılış itibârı ile sürekli mücâdele içerisindedir. Bu mücâdelenin bir tarafında Âdem peygamberden beri şeytan durmaktadır. İnsanın içerisinde her an varlığını sürdüren ve nefis kavramıyla adlandırılan düşman belki de düşmanların en yamanıdır. İtâat kavramı sürekli horlandı, itâat etmenin irâdeyi pazarlamakla eş değer görüldüğü bir kınama mekanizması oluşturuldu. İtâat yerine itirâzı parlattı birileri. İtirazla da yetinmeyen modern toplum mühendisleri olayı isyâna kadar götürdü.

Anne babaya itiraz ve isyan, öğretmene itiraz ve isyan, değerlere itiraz ve isyan, en nihâyetinde kurumlara ve kurallara itiraz ve isyan… Özgürlük diyerek gençleri yola çıkaran anlayış, esâsında gençleri nefsin ve arzuların kölesi rolüne büründürmüştür. İffet ve saygı, tevâzu ve takvâ, yardımseverlik ve infak, sevgi- saygı, doğruluk ve sadâkat kavramları gençlerin ilgisini çekecek şekilde yeniden dizayn edilmelidir. Ya da bu kavramları güncelleştirerek ve zenginleştirerek gençlerin övünerek tâkip edecekleri değerler hâline getirmek gerekmektedir.

Ayıp ve Günah Kavramı Yok Sayılmaktadır

İnsanlar topluca yaşamak üzere kodlanmıştır. Toplulukların hayatlarının bir düzen içerisinde devâm etmesi zarûrîdir. Aksi takdirde kargaşa, düzensizlik ve anarşist duygular hayâta yön verir. İnsanları orta bir hayat yaşamaya zorlayan unsurlardan birisi günah kavramı diğeri ayıp kavramıdır. Toplumsal kurallara uymamak toplumu oluşturan insanlar tarafından ayıp karşılanır, insanlar da genellikle ayıplanmak istemezler. Allâh'ın (cc) koyduğu kurallara uymamanın karşılığı günahtır ve günah da insanın hem dünyâsını hem âhiretini berbâd eder.

Ayıp, günah, vefâ, hak, adâlet gibi kavramlardan uzak insanların oluşturduğu toplumda Recep İvedik vâri bir yaşam söz konusu olur ki bu yaşam huzur getirmez.

Gençlerin Gelecek Beklentileri

Zor sanattır huzurlu bir hayat tarzı oluşturmak. Her yiğidin gönlünde bir aslan yatar. Gençlere özellikle sinema ve dizi sektörünün sunduğu hayat tarzı kısa yoldan köşeyi dönme ve her şekilde paraya, güce ve hazza ulaşma arzusudur. Gençlerin hayâlleri içerisinde para, makam, statü, haz ve hız geniş yer tutmaktadır. Fakat tüm bu dünyâlıkları kontrol altında tutacak millî ve mânevî bakış açısı gençlerin hayâta bakışlarında sigorta işlevi görecektir.

Vesselâm…

Abone Ol

En son haberleri doğrudan gelen kutunuza alın. Asla spam yapmayız!

Sosyal Medya Hesapları

Mesaj Bırak