Ara

Gençlerde Gelecek Kaygısı ve Zayıflayan Tevekkül Anlayışı

Gençlerde Gelecek Kaygısı ve Zayıflayan Tevekkül Anlayışı

Gençlerde Gelecek Kaygısı ve Zayıflayan Tevekkül Anlayışı

Hacı Sarı

Yaratılmış olmanın bir gereği, hayâtiyeti devâm ettirme arzusu. İmtihânın gereği dünyâlık için çalışma kaygısı. İnsan olmanın sonucu ihtiyaçları giderme güdüsü… Elbette her insan, geleceğini planlamak durumundadır. Hayâl etmekle başlar tüm çalışmalar. Hayâl edilmeyen çalışmaların olumlu netîcelenmesi çok kolay değil elbet. İnsanlar sûrekli düşünmeye ve hayâl etmeye yönlendirilmiştir. Beyyine Sûresi’nde “Rabbleri katında onların mükâfâtı, altlarından ırmaklar akan Adn cennetleridir. Orada ebedî olarak kalacaklardır. Allah onlardan râzı olmuş, onlar da O'ndan râzı olmuşlardır. İşte bu mükâfat, Rabbine saygı gösterene mahsustur.” ifâdeleriyle, Allâh’ın îmân eden kullarını cennetle ödüllendirmesi sûretiyle insanların cenneti hayâl etmeleri teşvîk edilmiştir. Bu dünyâ insan için bir üretim merkezidir. Üretilenler sâyesinde insanoğlu hayat kalitesini belirlemektedir. Bâzı insanlar üretimlerini sâdece bu dünyâ için yapmaktadırlar. Târih boyunca üretimin hangi dünyâyı hedeflediği konusunda sûrekli gelgitler yaşanmıştır. En’âm Sûresi’nde “Dünyâ hayâtı ancak bir oyun ve eğlenceden ibârettir. Elbette ki âhiret yurdu Allâh’a karşı gelmekten sakınanlar için daha hayırlıdır. Hâlâ akıllanmayacak mısınız?” öğretisinde üretimin, hayâlin, akletmenin, iş yapmanın, uğraşıların, üzüntünün, ağlamanın ve gülmenin hangi hayat için yapılması gerektiğini açıkça îlân edilmiştir. Asrımızın en büyük problemi inandığı gibi yaşamayan insanların sayılarının artmasıdır. Îmanlı fakat ibâdetsiz bir nesil ortaya çıkmış durumda maalesef. Sözde kalan bir îman, özüne ulaşılamamış bir ibâdet anlayışı. Hayâtın her ânının sevâba tebdîl edilebileceği bir yaşam tarzından sâdece belirli zamanlarda mürâcaat edilen bir inanç sistemine alıştırıldı insanlar. Gençler, gelecek inşâsının temel taşları olan heyecan membâı insanlar… Neslin devâmı anlamında umut bağlanan her iki cinsten delikanlılar… Ülkemizde ve bilâd-ı İslâm’da ve dahi tüm dünyâda yeniden büyük ve âdil bir sistemin kurulmasında bayrağı devralacak beyinler ve yürekler… İşte sokakta umarsızca dolaşan insanları bekleyenler ve onlardan beklenenler… Arif Nihat Asya merhumun ifâde ettiği gibi oyunda oynaşta olan nesli gelecek kaygısı sarmış durumda. Bâzılarında ise kaygıdan, hayâlden, plandan ve var oluş gâyesine giden yolda yolcu olmaktan eser yok. Rızkı verecek olan Hz. Allah’tır. İnsana düşen bu irâdenin fiilî duâcısı olmaktır. Sınavlar silsilesinin şekillendirdiği, yaptığı net ve aldığı not kadar değer gören gençler artık kıymetlerinin farkında olmalıdır. Âilesinin, öğretmeninin, yöneticisinin ve toplumun, akademik başarısına göre değer biçtiği bir nesle; ferd ferd önce insanlık, önce değerler, önce vicdan, önce ahlâk, önce muâmelat, önce hakkı tutup kaldırmak, önce iyiliği emretmek ve kötülükten nehyetmek, önce anne babaya öf bile dememek, önce öğrettiğinden dolayı hocaya hürmet etmek, önce dîn-i mübîn için, vatan için serden geçmek duygusu verilmeli. Gençlerin enerjisi kabına sığmayan bir yapıya sâhiptir. Bu enerji hayra kanalize edilirse dünyâ mâmûr olur. Şâyet bu enerji ve sinerji şeytânın emrine terk edilirse dünyâ huzûrun olmadığı bir yer hâline gelir. Hayâllerine yaklaştıkça mutlu olan bir gençlik beklenen bir gençliktir. Hayâlleri için her yolu değil hak yolu tercîh eden bir gençlik umutla beklenmektedir. Seküler anlayışın artık bir olma, paylaşma, dünyâ-âhiret dengesine ulaşma anlayışına dönüşmesi sorumluluk sâhibi herkesin temel hedefi olmalıdır. Yenilikçi, gelişime açık, etrâfına duyarlı, okuyan ve üreten, ürettiğini toplumu için seferber eden bir gençlik beklenen gençliktir.

Abone Ol

En son haberleri doğrudan gelen kutunuza alın. Asla spam yapmayız!

Sosyal Medya Hesapları

Mesaj Bırak